Günlüğünü bir kenara bıraktın ve olan biten her şey hakkında düşünmeye devam ettin; zaten gün boyunca yaptığın tek şey buydu.
Yakında üniversiteye başlayacağın için biraz toparlanmalıydın ama yapamıyordun, aklını başka bir şeye veremiyordun.
"Sakin ol, (y/n).." dedin kendi kendine. "...henüz acın çok yeni, biraz zaman geçsin, biraz daha dayan, atlatacaksın."
Hiçbir acı kalıcı değildir sonuçta, öyle değil mi?
Ellerinle yüzünü kapadın ve kendini yatağına bıraktın, belki de müzik dinlemeliydin?
Seni, karadelik gibi olan düşüncelerin ile baş başa kalmaktan alıkoyan şey telefonunun zil sesiydi.
Bıkkınca telefonunun ekranına baktın. Akira arıyordu ve ona da, 'iyiymiş' taklidi yapmak zorunda kalmayacağın için bir nebze rahatlamıştın.
Telefonu, kulağına götürdün. "Alo?"
Arkadaşın, sesini duyar duymaz neşeli bir şekilde konuşmaya başladı: "Farkında mısın, bilmiyorum ama artık on sekiziz!"
Kaşlarını çattın, ne demek istediğini anlayamıyordun. "Yani?"
"Ne demek, 'yani'?! Artık alkol alabiliriz!"
Alkol?
O an, o alkole ihtiyacın olduğunu hissettin; belki de sarhoş olmak, onun hakkında düşünmeni engellerdi.
Beklenmedik bir şekilde, "haklısın, bize gel ve ilk alkolümüzü birlikte içelim." dedin, Akira'ya.
Akira mutlu olduğunu belirten birkaç ses
çıkardıktan sonra telefonu kapamıştı ve sen de mutfağa inip, buzluktan birkaç şişe bira çıkarmıştın.Abin mutfağa girdiğinde elindeki bira kutularını görmüş ve sorgular bir ifadeyle yüzüne bakmaya başlamıştı. Bu ifade, "senden bir açıklama bekliyorum." anlamına geliyordu.
"Akira gelecek, odamda takılacağız." diye açıkladın ona basitçe ve mutfaktan çıkmaya yeltendin ancak abin kolundan yakalayarak seni durdurmuştu.
"İyi olmadığının farkındayım ancak bunun çözümü alkol değil."
Gülümsedin. "Keşke bu kadar kolay bir çözüm yoluna sahip olsam abi... zaten herhangi bir şeyi çözmek için değil; canımız istediği için içiyoruz."
Abin Kirishima, istemeye istemeye kafasını salladı ve alnını öptü. Ardından fazla içmemen konusunda seni uyardığını işitmiştin.
Odana çıkıp, etrafı biraz toparladıktan sonra Akira çoktan gelmişti bile.
***
Bu kaçıncı şişendi, hatırlamıyordun. İki, üç, beş?..
Akira bir köşede sızmıştı, senin de miden bulanıyordu.
Birkaç kez yardım için abine seslensen de sonunda abinden, evde olmadığını ve arkadaşlarıyla takıldığını belirten bir mesaj almıştın.
~
abim💘: güzelim, birkaç saat önce Denki'nin kafesine geldim. bir sorun mu var?
(y/n): insan bi ebden çıkmadan önce hsbwr verir😤
abim💘: eğlencenizi bölmek istemedim, birazdan eve dönerim zaten. öpüyorum.
(y/n): bn de
~
Telefonunu bir kenara bıraktıktan sonra midenden yukarıya doğru gelen kusma hissiyle beraber ayaklandın ve bir yerlere çarpa çarpa yürüyerek kendini banyoya attın.
Bir ton kusmanın ardından odana geri döndüğünde Akira'nın hâlâ uyuyor olduğunu fark etmiştin.
O sırada telefonundan art arda gelen bildirim seslerine dikkatini verdin.
Biraz incelediğinde bildirimlerin, sahte instagram hesabına geldiğini fark etmiştin. Mesajı atan kişi ise KatsukiBakugou isimli kullanıcıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘣𝘢𝘥 𝘭𝘪𝘢𝘳 {𝘣𝘢𝘬𝘶𝘨𝘰𝘶 𝘬𝘢𝘵𝘴𝘶𝘬𝘪 𝘹 𝘳𝘦𝘢𝘥𝘦𝘳}
FanfictionEijiro Kirishima'nın küçük kız kardeşi olan (y/n), abisinin en yakın arkadaşı Bakugou Katsuki'ye aşıktı. *** *hikayenin, animenin gidişatıyla hiçbir alakası yoktur; tamamiyle günümüz modern dünyasına uyarlanmış olan bir kurgudur.* *yarı texting* *...