𝘣𝘢𝘥 𝘭𝘪𝘢𝘳 {𝘣𝘢𝘬𝘶𝘨𝘰𝘶 𝘬𝘢𝘵𝘴𝘶𝘬𝘪 𝘹 𝘳𝘦𝘢𝘥𝘦𝘳}

On Dokuzuncu Bölüm: "Günlük"

"Yoksa tüm geceyi o sandalyenin üstünde mi geçirdin, lanet velet?"

Duyduğun gür sesle birlikte irkildin ve gözlerini araladın, karşında o iri gövdesiyle, Bakugou duruyordu.

"Odamda ne işin var?" diye sorduğunda telefonunu kontrol ettin.

"Öğlen oldu, odandan çıkmayınca öldün sandım."

"Keşke keşke..."

"Ne diyorsun lan sen?!"

Olduğun yerde gerindin ve esneyerek Bakugou'ya doğru "boşver" diye mırıldandın.

"Tüm gece uyumadın mı sen?" diye soran sarışın adam, üzerindeki siyah atletle oldukça çekici görünüyordu. Bu tarz şeyleri düşünmemeye çalıştın, kızarmamak için.

"Uyku tutmadı..."

Bir süre seni inceleyen Bakugou'nun bakışlarından çekindin ve duşa girmek için ayaklandın.

"Nereye?"

"Duşa gireceğim, Katsuki. Ne meraklısın ya!"

Yavaş adımlarla banyoya girdiğinde arkanda bıraktığın Bakugou'yu düşünmemeye çalıştın. Artık daha fazla Bakugou ve daha fazla yalan yoktu.

Bu oyuna artık bir son vermen gerekiyordu.

***

Yakışıklı adam genç kızın banyoya gitmesiyle birlikte odada tek başına kalmış ve bir süre hiçbir şey yapmadan öylece ayakta beklemişti.

Biraz zaman sonra odadan ayrılmak için hareketlendiğinde genç kızın çalışma masasına çarptı ve bir küfür savurdu.

Yere düşen defterleri toplamak gibi bir niyeti olmadığından hiçbir şey olmamış gibi ilerlemek için öne atıldı, genç adam. Ancak düştükten sonra sayfaları açılmış bir defterin üzerinde gördüğü kendi ismiyle birlikte duraksadı aniden ve aşağıya eğilip defteri aldı.

Bu defter günlüğü andırıyordu, okuyup okumamak arasında kalan yakışıklı genç, sonunda merakına yenik düştü ve okumaya karar verdi.

"Senin için küçük bir kız kardeşten farkımın olmadığını biliyordum, her defasında bir abi gibi saçlarımı karıştırmandan ve beni hiçbir zaman genç bir kadın gibi görmemenden, bunu anlıyordum."

...

Genç adam, günlüğün her bir sayfasını tek tek okurken ne hissetmesi ve ne düşünmesi gerektiği hakkında tek bir fikri bile yoktu.

Hissettiği en belirgin duygu hayal kırıklığıydı; yalnızca bunun bilincindeydi.

O gün Bakugou, her şeyi öğrenmişti.