𝘣𝘢𝘥 𝘭𝘪𝘢𝘳 {𝘣𝘢𝘬𝘶𝘨𝘰𝘶 𝘬𝘢𝘵𝘴𝘶𝘬𝘪 𝘹 𝘳𝘦𝘢𝘥𝘦𝘳}

Birinci Bölüm: "Zehirli Hisler"

Odanda volta atan en yakın arkadaşın Akira'yı izlerken, aklında tek bir şey vardı; o fotoğraf...

"Gerçekten Bakugou'nun sevgili yaptığına ve üstüne üstlük bunu sosyal medya da paylaştığına inanamıyorum!"

Akira da aynı sen gibi, sabahleyin gördüğü o fotoğraf ile güne başlamış ve anında evinize gelerek, seni teselli etmeye çalışmıştı.

Yıllardır Bakugou'ya aşıktın ve bundan haberi olan tek kişi ise, çocukluk arkadaşın Akira'ydı; bu süreç boyunca yaşadıklarını en iyi o biliyordu.

"Bakugou artık yirmi iki yaşında, Akira; karakterinin yıllar içinde nasıl değiştiğini sen de çok iyi biliyorsun... Eninde sonunda bir sevgili yapacaktı zaten; o gün de bugünmüş." diye mırıldandığında, gözyaşlarının akmaması için kendini zor tutmuştun.

Kalbinde dayanılmaz bir yük vardı ve bu yük o kadar ağırdı ki, canın çok yanıyordu.

Akira hâlâ ikna olmamış gibiydi, "Bakugou'nun, ilişkisini sosyal medya da paylaşacak bir adam olmadığını da biliyorum... Acaba Camie, paylaşım yapması için zorlamış olabilir mi?"

Omuzlarını silktin. "Sanmam..."

En yakın arkadaşın, sonunda volta atmayı bırakıp, yatağına doğru ilerlemiş ve yanına oturmuştu. Destekleyici olmaya çalıştığını biliyordun, bu yüzden ona minnettardın.

"Peki, şimdi ne yapmayı planlıyorsun, (y/n)?"

Duyduğun soruyla birlikte yorgunca gülümsedin ve burnunu çektin, yapman gereken tek bir şey vardı. "Yıllardır içimde biriken bu zehirli hislerden kurtulmam lazım, Akira."

Bu cümlen, Akira'yı oldukça şaşırtmış olmalıydı ki; arkadaşının kaşlarını havaya kaldırıp, heyecanla konuşmaya başladığını fark etmiştin. Bu hâli oldukça sevimliydi.

"Nasıl yani, Bakugou'ya açılmayı mı planlıyorsun?!"

Kafanı salladın. "Evet, ancak gerçek kimliğimle değil. Instagram üzerinden açmış olduğum sahte bir hesap ile ona söylemek isteyip de söyleyemediğim her şeyi haykıracağım ve sonra..."

Duraksadın ve daha fazla kendini tutamadığın için gözyaşlarının yanaklarından aşağı doğru süzülmesine izin verdin.

Ağladığını fark eden Akira, sertçe yutkunmuş ve ardından nazikçe omzunu okşamıştı. "Sonra?.."

"Onu, kalbimden söküp atacağım; gitmesine izin vereceğim."