Haylaz

14.3K 586 65
                                    

Arkadaşlar öncelikle Bana Aitsin ' de ki gibi yorum yaptığını zannedip hakaret edenleri direk ENGELLEYECEĞİM bilginiz olsun. Şu zamana kadar kimsede yapmadım ama bu hikayemde yapacağım. Bölümü beğenmeyebilirsiniz , yanlışlarım olabilir bunları tabiki de söyleyin ama küfür ve hakaret edenler direk engellenecektir.

Eve geldiğimde başım şişmişti. Eymen bey ile sorunu halletmiştik fakat polis memuru beni içeri tıktırmaya niyetliydi galiba. Sürekli olarak ;

" Eymen bey emin misiniz ? Bu haylazın yaptığı yanına mı kalacak ? En azından mahkemeye çıksaydı. " yemin etmiş gibi beni yeriyordu adam.

Ama Eymen bey kesin bir dille reddetmişti ve bu konunun kapanmasını söylemişti. Evde anneme sofra açmasına yardım ederken Eymen beyin bana sunduğu teklifi söyledim ;

'' Anne Eymen bey ile konuştuk. Bu parayı ödeyemeyeceğimi söyledim. Bana dediki yarın Ataköy ' deki Değirmenci Holding ' e geleceksin ve çalışmaya başlayacaksın. Bende tamam dedim. Okuldan sonra hergün üç saat orada çalışacakmışım. '' dedim.

Annem bana bakıp hiçbir şey demeden geri mutfağa geçti ve masayı kurmaya devam etti. Yani bu kadar basit bir şekilde karşılamasını beklemiyordum ama Öykü ' ye şuan sinir oluyordum. Sigara içen konuma da ben düşmüştüm. Birde annem dün onun annesi ile konuştu. Neymiş dertleşmişler ! Birde Öykü ' nün annesi Gülsüm teyze beni anneme kötülemiş. Kızının nasıl olduğunu bilmiyor tabi. Öykü ' de annesine falanda hiçbir şey söylememiş. Bütün suçu benim üstüme atıp kaçtı. Ama ben biliyorum ona ne yapacağımı. Aramız iyiyken her zaman iyi davranırım , uyumlu davranırım fakat kötüyken de kötü olurum. Galiba kötü yanımı Öykü ' ye göstermediğim için benim pasif kalıp susacağımı zannediyor. Her zaman arkadaşlığımızda da o hep baskın taraf olduğu için hepte cazgır olmuştu. Ama onun cazgırlığı bana sökmez. Gelip özür dilemeyeceğini , hatta ben onunla konuşmazsam yanıma gelip konuşmayacağını da biliyorum. Ama umrumda değil. Zaten okulların kapanmasına üç ay kaldı. Gerekirse kendime arkadaşta edinebilirim. Ya da hiç edinmem kimseye ihtiyacım yok. Eğer arkadaşlığın tanımı bu ise !

Yemeğimizi yerken babam ve annem sürekli olarak birbirlerine bakıyorlardı. Birisi konuşmaya başlayacaktı ama hala kimin olduğuna karar verememişlerdi. En sonunda babam konuşmaya başladı ;

'' Kızım o gün olanları en baştan , adamakıllı anlat. '' dedi.

'' Babacım ispiyonlamış gibi olmak istemiyorum ama Öykü sigara içiyor ve dışarıda da okul forması ile sigara içilince ceza veriliyor. Bu yüzden bizde hep o depoya gidiyorduk. Öykü tel toka ve cımbız ile anahtarı açıyordu ve sonra tekrar kitliyordu. İşte o günde yine oraya gittik. Sonra Öykü parfümünü çıkarmak için sigarayı bana verdi ve bende tutarken içeri adalar girmeye başladı. Tabi o anın şaşkınlığı ile sigarayı unuttum ve çıkarkende elim yandığı için birden sigarayı yere attım sonra da patadı zaten. Patlama olduktan sonra Öykü kaçtı. '' dedim.

Bana inanır mı inanmaz mı bilemem fakat herşeyi olduğu gibi anlattım. Ne fazla ne eksik. Babam biraz düşündükten sonra ;

'' Bugün kahvede Mehmet bey ( Öykü ' nün babası. ) bu konu hakkında atıp tuttu biraz. Canım sıkıldı. Ama asıl kendi kızıymış suçlu olan. Yarın sabah hastaneye gideceğiz idrar ve kan testi yaptıracağız ikinizede böylece kimin içip içmediğini anlarız. En azında Mehmet 'in utanmasını görmüş olurum. '' dedi.

'' Tamam. '' dedim.

Benim için hiç sorun değil. Zaten sigara içmiyorum. Hem zaten babam sabah onlara haber verecek yani Öykü ekmek almaya çıktığında hep sigara içtiğine göre nikotin miktarının düşük çıkması gibi bir ihtimal yok. Yemeğimizi yenidten sonra babam televizyon izlemeye başladı bende annem sofrayı toplarken Türk kahvesi yaptım. Hep beraber salona geçtiğimizde babamın kucağına oturdum. Biliyorum 18 yaşında bir genç kızım fakat babamın hep kucağına otururum bu benim şımardığım da ve babama şebeklik yaparken yaptığım şey. Tabi bu durumda şebeklik yapmış oluyorum.

KÜÇÜK SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin