DERİN GÜRMEN
Eymen bey ne zamandan beri oradaydı?
Konuşmayı en başından beri dinlemiş miydi?
Şimdi ne olacaktı?
Sorular deli gibi aklımda dönüp dolaşırken ne yapacağımı bilemez haldeydim. Herkesin beni öyle gördüğüne mi yanayım? Eymen beye karşı rezil olduğuma mı yanayım? Yoksa şuan içinde boğulmak üzere olduğum utanç duygusuna mı? Biliyorum benim utanmamı sağlayacak bir şey yok ama artık çok fazla geliyor haklı olduğum halde haksızlığa uğramak. Eymen bey bize daha doğrusu Aygül'e doğru hızla gelirken Aygül'ün korktuğunu yüz ifadesinden anlamıştım. Tabi koridorda ki insanlar Eymen beyi tanımadığı için ve konuşmalardan dolayı da merak içerisinde oldukları için hepsi susmuş pür dikkat bize bakıyorlardı. Eymen bey Aygül'ün karşısına geldiğinde sinirle ona baktı. Aygül başını yerden kaldıramıyordu. Eymen bey hırsla Aygül'ü bağırdı:
'' Bana bak! ''
Aygül yavaşça başını kaldırdı. Hafifçe gözleri dolmuştu ve şuan korkulu gözlerle bakıyordu Eymen beye.
'' Eymen bey siz yanlış anladınız. '' diyerek kendi savunmasını yaptı.
Baya baya bana iftira atmıştı ve şimdi karşısında Eymen bey olduğu için tırsıp paçayı kurtarmaya bakıyordu. Nefret ediyorum bu tür insanlardan. Eğer bir şey dediysen arkasında dur. Duramayacaksan da hiç söyleme.
'' Neyi yanlış anladım? Konuşmanın başından beri dinledim seni. '' dedi yine bağırarak.
Aygül'den hiç ses çıkmıyordu. Sadece sessizce ağlıyordu. Eymen bey Aygül cevap vermeyince konuşmaya devam etti.
'' Akşam anne ve babanla konuşacağım Aygül. Bundan sonra ayağını denk al. Derin'e karşı olan tavırlarına dikkat et yoksa acımam. '' dedi.
Bu tavrından bende ürkmüştüm açıkçası. Ve koridorda ki öğrenciler bu konuşmadan sonra fısıldaşmaya başladı. Hepsi bir bana bir Aygül'e bir de Eymen beye bakıyordu. Bende onlara bakıyordum. Şuan benim hakkımda ne düşünüyorlar acaba? Aklım da ki tek soru buydu. Eymen bana baktığında başımı öne eğdim. Şuan için yüzüne bakacak cesaretim yoktu. Küçük düşmüştüm onun karşısında. Eymen bey yanıma geldiğinde normal bir ses tonuyla
'' Başını kaldır Derin. '' dedi.
Gözlerine bakarken arada bize bakanlara da bakıyordum. Eymen bey rahatsızlığımı anlamış olarak bize bakanlara döndü. Kalabalık daha da mı artmıştı?
'' Arkadaşlar Derin benim stajyer asistanım. Yanımda çalışıyor. Şimdi izin verirseniz onunla konuşmak istiyorum. '' dedi.
Sanki herkes birisinin bunu demesini bekliyormuş gibi hemen dağıldılar. Eymen bey elinde tuttuğu mavi kaplı defterimi bana uzattı.
'' Bende unutmuşsun ders çalışırken. Sana getirmiştim ama ne durumlara şahit oldum. Aygül ile aranızda ne var? ''
Kesinlikle beyefendi bir adamdı Eymen bey ve benim hakkım da bu tür olaylara fazlaca şahit olmuştu. Kesinlikle aklında hanımefendi, terbiyeli, bir kız diye kalmamıştım ona eminim. Eymen beye Aygül'den bahsetmek istemiyordum.
'' Teşekkür ederim Eymen bey zahmet etmeseydiniz. '' dedim. Mahcup çıkan sesimle.
'' Bir şey daha sorduğumu hatırlıyorum Derin. Birbirinize karşı olan hitaplarınız çok yersiz ve saygısızca. Ayrıca ikiniz de benim yanımda çalışan kişilersiniz ve Aygül sana benimle ilgili çirkin sözler de bulundu. Bunun nedenini öğrenmek istiyorum. '' dedi kararlı ve ciddi bir tavırla.
Tamam Eymen bey hep ciddi bir adamdı ama bu sefer daha bir kararlı ve sert duruşluydu.
'' Eymen bey bizim Aygül ile aramız hiçbir zaman iyi olmadı. Depoyu patlatma olayından sonra da Öykü ile arkadaş oldular ve daha fazla üstüme gelmeye başladı. Okulda olan kavgalarım da hep onunla oldu. Ama dün hakkında böyle çirkin bir şeyle beni suçlayacağı hiç aklıma gelmezdi. '' dedim.
Eymen bey kaşlarını çatarak sert ifadesini biraz daha derinleştirdi. Sonra da tam gözlerimin içine bakarak:
'' Okul çıkışında seni ve Aygül'ü almaya geleceğim. Sizinle sadece bir kez konuşacağım. Kendi aranız da çocukça kavgalar yapabilirsiniz bu beni ilgilendirmez. Ama işin içine çirkin şeyler katarsanız ki bu benim ile ilgili bir konuysa sizi affetmem. ''
'' Ama Eymen bey bu konuşmayı ben başlatmadım. Sizde duydunuz Aygül hep konuştu. ''
'' Sen niye kendini savunmadın? ''
'' Savunacaktım Eymen bey ama siz zaten hemen konuştunuz. ''
'' Her neyse çıkışta beni bekleyin. '' dedi.
'' Eymen bey zaten ders bitti çıkıyorduk. '' dedim.
'' O zaman Aygül'ü çağır. '' dedi.
Bir üst kata çıkıp Aygül'ü çağırdım. Önce bir şey diyecek olsa da sonra arkama bakarak sustu. Eymen beyin geldiğini anlamıştım tabi ki de. Arkamı dönerek Eymen beye baktım.
'' Araba aşağıda. '' dedi.
Cidden sinirliydi. Normalde böyle davranmazdı çünkü. Merdivenlerden inip yolun karşısında ki siyah arabaya doğru ilerledim. Az sonra Aygül ile Eymen beyde gelmişlerdi. Biz Aygül ile beraber arka koltuğa oturduk ve Eymen beyde arabayı sürmeye başladı. Bizimle nasıl bir konuşma yapacağını gerçekten merak ediyordum. Ayrıca bugün ki olayı ben başlatmadığım halde yine azar yemiştim o ayrı konu. Neyse daha fazla bunları düşünüp sinirimi bozmayacağım. Eymen beyin evine doğru giderken arabada ki sessizlik beni germişti. Aygül ile yan yana oturuyor olmak da öyle.
Eve geldiğimiz de Eymen bey önde biz arkada onu takip ediyorduk. Salona geçtiğimiz zaman Eymen bey bana bakıp :
'' Derin bana yiyecek bir şeyler hazırlar mısın? Hafif olsunlar. '' dedi.
Sinirlenmiştim. Ne yani Aygül ile konuşmak için beni de atıştırmalık hazırlamak için mi çağırmıştı. Mutfağa geçip neler yapabileceğime baktım. Hafif olsun demişti. Şimdi kızartma falan da olmazdı. En iyisi krep yapmaktı. Yanına da peynir zeytin gibi şeyler çıkarırdım.
Küçük yuvarlak krepleri tabağa koyduktan sonra küçük tabaklara peynir ve zeytin koydum. Bir diğer tabağa domates ve salatalık dilimledim. Yine dayanamayıp çok az hazır patates kızartması yaptım ve meyve suyu koyarak tepsiyi salona götürdüm.
Eymen bey Aygül ile konuşmasını bitirip bana döndü.
'' Teşekkür ederim Derin masaya bırakabilirsin. '' dedi.
Tepsiyi masaya bıraktıktan sonra yanlarına gelip Aygül'ün yanına oturdum. Eymen beyin yanına oturmak yanlış olurdu. Aygül'e baktığımda yüz ifadesinden hiçbir şey anlamamıştım. İfadesiz suratlı, gıcık insan! Günahım kadar sevmiyorum bu kızı.
Eymen bey bana dönerek konuşmaya başladı.
'' Derin bundan sonra ev temizliği gibi işleri Aygül yapacak. Ve biz seninle ders çalışırken de burada olacak. Böylece bugün ki söylediklerinin ne kadar yanlış olduğunu görecek ve de senin işlerini hafifletecek. '' dedi.
Tamam doğrusu böyle bir şeyi beklemiyordum. İstemediğin ot burnunun dibinde biter misali Aygül'de benim dibimde bitiyordu. Tabi Eymen beye hayır istemiyorum demek gibi bir şansım da yoktu.
****
Arkadaşlar biliyorum bölüm çok kısa ve ortada kalmış gibi oldu. Ama diğer bölüm de düzelteceğim. Bu aralar fazla yazamadığım için hemen yazıp size göndermek istedim. Diğer bölümü inşallah uzun yazacağım.
SİZLERİ SEVİYORUM :)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK SIR
ChickLitKarakoldan çıktıktan sonra yeni ve asabi patronumun yanına gittim. Gerçekten havai fişek deposunu patlatmak istememiştim. Yanına yaklaştığımda; '' Simdi içeriye gireceğiz ve sen kimseye depoyu senin patlattığını söylemeyeceksin. Bu Bizim küçük sırr...