DERİN GÜRMENİçimde ki nedensiz sıkıntı gitmiyordu bir türlü. En yakın dostumdan kopmam, gelecek sıkıntısı, sınav stresi, her gün evde yalnız olmak. Kendime bir sırdaş arıyordum nedensizce. Gerçek hayatta var olmayan, kimsenin bilmediği, ama ben gittiğimde orada olan birisi olmalı. Yüreğim efkarlanmış, yavaş yavaş kanarken derdimi anlatmalıyım birilerine. Bazen öyle doluyorum ki yazmakla da geçmiyor. Yatağıma uzanıp kulaklığımı taktım ve müzik açtım. Koray Avcı- Gittin Gideli.
'' İnsan derdine kadar koyarmış rakıyı
Yoksa anılarınız bir duble rakının ağzında
Küçük küçük gözyaşları bırakın masanın bir kenarına
Afiyet olsun. ''
Tam anlamıyla gerçek olan ve aynı zaman da insanlardan özler barındıran bu güzel sözler insanın kalbine işliyor. Hele derdin varsa daha çok anlıyor kendine pay çıkarıyorsun.
Tam kendimi kaptırmış gözlerimi kapatıp ağlama moduna girmiştim ki güzel şarkım yarıda kesilip telefonum çalmaya başladı. Ekranda 'Eymen bey arıyor ' u görünce yataktan nasıl doğrulduğumu bilemedim. Hemen üzerimde ki anti enerjiyi attım.
'' Efendim Eymen bey? ''
'' Derin neredesin? ''
'' Evdeyim. ''
'' Hazırlan yarım bir saate seni almaya geliyorum. ''
'' Neden? ''
'' Çünkü Derin hanım iki gün sonra teftiş için dedem gelecek ve daha diğer binanın hiçbir şeyi hazır değil. ''
'' Evette Eymen bey saat zaten 19.00 gelsem de bugün bitmez ki. ''
'' Ben sana bugün bitecek mi dedim. Aygül'de gelecek diğer katların temizliğini o yapacak. Sende depoya kaldırılmış olan dosyaları düzenleyeceksin. ''
'' Aygül'e gerek yok ben temizlerim sonra da dosyaları yerleştiririm. ''
'' Derin orada yüz tane dosya yok. 2000 tane eski dosya var. Geçen 20 yılda biriken ve sadece bu yılın bu yılın da 150 tane ayrı dosyası var. Daha fazla konuşma da hazırlan. ''
'' Tamam Eymen bey. '' dedim ve Eymen beyin suratıma telefonu kapaması bir oldu.
Hayır yani haklı adam. Bende neden bugün? Yarın yapsam diye salak salak konuşuyorum. Hayır yani bu adam beni neden işe aldı tüm bunları benim yapmam için. Salağım valla ya.
Üzerime eşofman giyip saçlarımı da balıksırtı ördüm. Nasıl olsa dosya düzenleyip koyacaktım. Hemen mutfağa geçip kendime atıştırmalık bir şeyler hazırladım. Yemeği bitirdiğim de hazır çay yaptım kendime nasıl olsa bir saate demişti. Daha zamanım vardı. Çayımı yapıp salona geçerken kapı çaldı.
'' Kim o? ''
'' Benim. ''
Hayır bu cevapta ayrı saçma. Kim o? Benim. Tamam da sen kimsin? Tabi gelen annem olduğu için saçma lafını oradan kaldırıyorum. Neme lazım duyar falan. Sen bana mı saçma diyorsun diye. Amaan ne diyorum ben ya.
'' Ne mırıldanıyorsun? ''
'' Hiç. Annecim Eymen bey aradı beni. Dosyaların düzenlenmesi gerekiyormuş. Birazdan beni almaya gelecek. ''
'' Kime sordun gitmek için? ''
'' Anne Eymen bey diyorum. Hani şu borcumuz olan. ''
'' Sende iyice Eymen bey der oldun. Hani sadece temizliğe gidecektin. Hem evine de gidiyorsun. Şimdi de gece gelip seni almaya başladı. Bak ben anlamam baban huysuzlanırsa sen anlatırsın. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK SIR
ChickLitKarakoldan çıktıktan sonra yeni ve asabi patronumun yanına gittim. Gerçekten havai fişek deposunu patlatmak istememiştim. Yanına yaklaştığımda; '' Simdi içeriye gireceğiz ve sen kimseye depoyu senin patlattığını söylemeyeceksin. Bu Bizim küçük sırr...