4.

317 22 6
                                    

Marinette'den;

Birkaç gündür çok garip şeyler oluyor. Sanki biri bana uzaktan yardım etmeye çalışıyor.

Geçen günlerde gördüğüm kız olduğunu sanmıştım. Ama artık başka biri olduğunu düşünüyorum.

Kim olduğu konusunda emin değilim ya da neden bana yardım etmeye çalıştığı hakkında bir fikrim yok.

Biliyorum çok saçma bir umut kırıntısı, ama bazen bunları yapanın babam olabileceğini düşünmeden edemiyorum.

Gerçi gözlerimin önünde vurulduktan sonra bunu düşünmek gerçekten saçma. Hatta onun olması imkansız. Onu kendi ellerimle toprağa verdim. O, olamaz!

Derin derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.

Tüm bunlar o kızla karşılaştıktan sonraki birkaç günde oldu. Yine her zaman yaptığım gibi banka uğramıştım.

Ama bankın üstünde anlamlandıramadığım bir sepet, içinde de bir sürü yiyecek duruyordu.

Birinin geri gelip eşyalarını toplayacağını düşündüm, ama öyle olmadı.

Saatlerce bekledim. Kimse dokunmasın diye baya başında nöbet tuttum. Yine de biri gelmedi. Ben de en sonunda kalktım.

Ertesi akşam yine banka gittim. Evet biri gelip yemeğini toplamıştı, ama buna karşılık yeni yemekler bırakmıştı.

Anlayamıyordum. Bunu kim yapardı? Ya da neden yapardı? Amacı bana yardım etmek miydi? Beni ve durumumu nerden biliyordu? Veya biliyor muydu?

Tüm bunların benimle bir ilgisi var mıydı yoksa ben mi paranoyaklaşıyordum?

Tüm bunlar aklımı kemiren sorulardı ve beni öldürüyordu. Ya annem yerimi bulduysa. Ama o bana yardım etmezdi ya da saklanmazdı. O zaman bu olayı bilip beni takip eden biri mi vardı? Bu olayı başkaları da mı biliyordu?

Korkuyordum, çok korkuyordum. Neden hep böyle karamsar düşünmek zorundaydım. Ama nasıl iyi bir yönü olabilir bilmiyordum. Biri beni takip ediyordu işte. Peşimde amacını bilmediğim kişiler vardı. Ve emin olduğum tek şeyse çok yakında olduklarıydı.

Banka uğradığım hergün üstündeki yemekler yenileniyordu. Her ne kadar hiçbirine dokunmayacağımı bilse de. Her gün değiştiriyor ve üşenmeden yenisini koyuyordu. Her kimse...

Sonra bir gün kendimi o kadar aç hissettim ki dayanamayıp birşeyleri ağzıma götürdüm. Yiycek miydim? Yemeli miydim? Ama açtım. Açken mantıklı düşünemezdim ya da kendimi toplayamazdım. Güçsüz düşerdim ve gerçekten enerjiye ihtiyacım vardı.

Bu yüzden ağzıma iki lokma yemek attım. İyi gelmişti, geri kalan hiçbir yiyeceğe de dokunmadım. Gerçekten elimi dahi sürmedim.

...

Bugünden sonraki günlerde de biri her gün bıraktığı yemeği yeniliyordu. Bu durum o kadar uzun sürdü ki, artık buna alışmıştım ve tuhaf bir şekilde kim olduğunu bilmesem de ona güveniyordum.

Her ne kadar sadece hafta da bir kez bırakılan yiyecekleri yesem de o her gün getirdiklerini yeniliyordu.

Bir gün bile aksamaksızın yapıyordu bunu. Sanırım her gün yemek yiyeceğim günleri bekliyordu.

Ama öyle birgün olucağını sanmıyordum. Bana bu kadarı da yetiyordu.

Sadece tüm yaptıkları için ona teşekkür etmek istiyordum. Ama o karşıma çıkmamak konusunda ısrarcı gibiydi.

Bende bunu büyük bir sorun haline getirmedim. Sonuçta bana yardım ediyordu ve yardımı bu şekilde yapmak istiyordu. Görünmeden...

Bende isteğine saygı duyuyordum. Onun kararıydı ve buna karışmak bana düşmezdi.

Yine de bazen kim olduğunu düşünmeden edemiyordum. Bir yandan kim olduğunu öğrenmekte istiyordum.

Gece yarısı dükkanın ışıklarını onun yaktığını düşündüğüm dükkân sahibinin oğlu muydu?

Ya da...

Evimin karşışındaki apartmanın en üst katında oturup akşama kadar bana gizlice baktığını düşünen şu kız mıydı?

Yoksa...

Her gece yarısı tuhaf bir şekilde arkamdaki parkta oynayan ve bunu yaparkende büyük ihtimalle beni inceleyen o çocuk muydu?

Bilmiyordum...

Araştırmalı mıydım?

Onu da bilmiyordum...

Bildiğim bir şey varsa o da böyle şeylere kafa yormamam gerektiğiydi...

Yaşama Arzum [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin