7.

273 23 28
                                    

Marinette'den;

Yavaşça gözlerimi açtım, ama sonra hızlıca geri kapadım. Gözlerimi araladım ve pencereden sızan ışığı ellerimle engellemeye çalıştım.

Sonra biranda yattığım yerden doğruldum, gözbebeklerim büyüdü. Başımı sağa çevirdim ve sehpaya baktım.

Elime sehpanın üstünde duran zarfı aldım ve sanki bir işe yarayacakmış gibi hızlı hızlı çevirmeye başladım.

Durdum, üstündeki yazıda biraz daha gözlerimi gezdirdim ve doğruluğundan emin olduktan sonra zarfı hızlıca sehpanın üstüne geri bıraktım.

Gerçekten sevinmeli mi yoksa üzülmeli miydim bilmiyorum. O çocuk orada olacaktı, ama aynı zamanda kim olduğunu bilmediğim (yaklaşık) BEŞ YÜZ öğrenci daha.

"Hayır hayır hayır!.."

Yataktan kalktım ve gözlerimi ovuştura ovuştura pencerenin yanına gittim. Yavaşça oturdum ve iç çektim. Çok halsiz hissediyordum, kolumu kaldıracak gücüm yoktu.

Saat sabahın altısıydı. Ne yapacağımı bilemeyerek gözlerimi gökyüzüne çevirdim.

Gidecek miydim? Ya da gitmeli miydim? Off, nereden bilebilirdim.

"Tamam...gidicem. Hem geçmişimi geride bırakmayı öğrenmem gerek."

Derince nefes aldım ve hazırlanmak için neler yapmam gerektiğini düşünmeye başladım. Hayır kitaplar, ders kitapları!

O anki telaşla ayağa kalktım ve hızla evden çıktım. Çıktım çıkmasına da bir şeye takıldım ve yere yapıştım.

Neyse ki sabah sabah dışarıda insan yoktu aksi halde biri benim rezil oluşuma tanık olabilirdi.

Hiçbirşey olmamış gibi ayağa kalktım ve neye takıldığımı anlamak için yere baktım. Yerde pembe üstüne siyah benekli bir çanta ve içinde de kitaplar gördüm.

Gözlerimi etrafta gezdirip, bir noktada sabitledim.

"Her kimsen çok teşekkürler. Hayatımı kurtardın."

Yerdeki çantayı alıp, eve geri girdim ve pencerenin önüne çöküp, kitapları çantanın içinden çıkardım.

Okulun başlamasına daha çok vardı. Bu süre zarfında sanırım bir iki konuya baksam iyi olurdu.

...

Gözlerimi yazılardan çektiğimde ne kadar okuduğumu anlamak için yerde duran kitaplara baktım. Nasıl olduğunu bilmesem de tüm kitapları bitirmiştim ve okuduklarımın hepsi garip bir şekilde hala aklımdaydı.

Ellerimle gözlerimi ovuşturdum ve saate baktım. Dersin başlamasına yarım saat vardı.

Kitapları çantaya koydum ve hepsini alıp aceleyle evden çıktım.

"Şimdi, nerede bu okul?"

Hızlı adımlarla parkın arkasına doğru yürüdüm. Daha önce orada bir okul gördüğümden emindim.

Hem okuldan gelen zarfın üstünde bir damga ya da onun gibi bir şey yoktu yani elle bırakılmış olması gerekiyordu. (Bu bile tuhaf bir şekilde garipti, ama o an sorgulamadım.)

Okulun dış kapısının önüne geldiğimde başımı yukarı çevirip adını okumaya çalıştım.

'FRANÇOİS DUPONT LİSESİ'

Yaşama Arzum [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin