Bölüm 24

777 99 5
                                    

Kelime sayımız: 795 

Minho aynanın önünde kendine bakarken parmaklarını yenice boyanmış saçının içinden geçirdi. Jisung saçlarını boyama konusunda çok iyi bir iş çıkarmıştı. 

Jisung şu anda mutfakta ikisi için yiyecek bir şeyler hazırlıyordu. Tabii ki işe koyulmadan önce banyodaki bütün kesici aletleri toparlamıştı. 

Bipolar bozukluğu olanların düşük zamanlarında olduklarında aniden kendilerine zarar verme dürtüsü tetiklenebiliyordu. Jisung bunu bildiği için oldukça temkinli davranmalıydı.

Minho aynada kendine bakarken bir yandan mırıldanıyordu. Düşük zamanından yakın zamanda çıkacağını hissediyordu. Bu da 2-4 hafta kadar iyi zamanında olacağını gösteriyordu, düşük zamanı ortalama 1 ay görünmeyecekti. 

''Bebeğim yemek hazır, gelip yiyebilirsin'' diye seslenen genci duydu.

Minho banyodan mutfağa bir gülümsemeyle sekerek gitti. Jisung da gülümseyen büyüğünü görünce gülümsemeye başladı. Kahverengi saçla gerçekten iyi görünüyordu, gülümsemesi de güzel bir artıydı.

Jisung Minho'nun oturup hazırladığı yemekten bir lokma almasını izledi. Minho lokmasını alır almaz yediği yemeği beğendiğini belli etmek için kocaman gülümsemişti.

Jisung ona gülerek saçlarını okşadı, alnına ufak bir öpücük kondurduktan sonra da masada kendi yerine geçti. Yemeğini yerken mutlu şekilde kendi yemeğini yiyen Minho'ya bakıyordu.

İkili sessizce yemeklerini yediler, ara sıra birbirilerine olan bakışları çok belliydi ama hallerinden memnun görünüyorlardı. Jisung Minho'nun bugün formda olmasına çok sevinmişti.

''Nasıl hissediyorsun?'' diye sordu çatalını masaya bırakarak.

''Daha iyiyim. Sanırım düşük zamanımdan çıkıyorum'' diye cevapladı Minho ağzındaki lokmayı yutarak.

Jisung uzanarak Minho'nun ellerinden birini tuttu ve ona sevecen gözlerle uzun uzun baktı.

''Bu harika Minho. Seninle gurur duyuyorum'' dedi Minho'nun elini hafifçe okşayarak.

Minho gülümsemeye başladı ama yanaklarının kızardığını fark edince bunu saklamak için başını öne eğdi. Jisung kıkırdadı ve tek eliyle yemeğini yemeye devam etti, diğer eliyle hala Minho'nun bir elini tutuyordu.

Minho da Jisung'un elini tutmasına izin vererek kendi yemeğini yemeye devam etti. İkili yemeklerini bitirince koltuğa geçmeye karar verdi. Minho koltukta Jisung'a katılmadan önce mutfaktaki abur cuburlardan bolca alıp salona öyle geçti.

Minho Jisung'un abur cuburlardan rahatça yemesine çok sevindi, genç artık kendini aç bırakmıyordu. Bu da doğal olarak Minho'yu çok mutlu ediyordu.

Sincabın alnına bir öpücük kondurduktan sonra koltukta ona iyice sokuldu. Minho gencin sırtına ve kalçalarına masaj yaparken, Jisung da ona ara sıra yemesi için çikolata uzatıyordu.

Bir süre sonra içinde oldukları güzel sessizlik dış kapının aniden açılmasıyla bozuldu. Felix ve Seungmin suratlarında dev gülümsemelerle içeri daldılar. Changbin ve Hyunjin de arkalarından geldi, ellerinde yüzlerce alışveriş torbası vardı. 

''Merhaba çocuklar'' diye selamladı Minho gülümseyerek.

''Görüyorum da birileri daha iyi hissediyor. Bu harika hyung'' dedi Felix Changbin'in elindeki torbalardan 2 tanesini alarak.

Minho olanlara gülerken bir yandan Felix'i onaylamak için başını salladı.

''Dışarda güzel zaman geçirdiniz mi?'' diye sordu, sesindeki sahtelik belli oluyordu.

Odadaki en genç 2 kişi başlarını onaylarcasına hızlı hızlı sallarken erkek arkadaşları tam tersine sinirli şekilde başlarını iki yana sallıyordu.

Minho bu duruma kıkırdadı, Felix ve Seungmin'in dışarıda eğlenmiş olmasına sevinmişti, sadece dışlanmamış olmayı diliyordu.

''Somurtma bubba. Dışarı çıkmana izin vermediğim için özür dilerim ama düşük zamanından bugün çıkacağını nereden bilebilirdim ki?'' dedi Jisung Minho'nun yanağını okşayarak.

Minho Jisung'un söylediklerini duyana kadar yüzündeki gülümsemenin somurtmaya dönüştüğünü fark etmemişti bile.

''Sorun değil. Kızgın falan değilim'' dedi Jisung'a doğru dönerek.

Yüzleri birbirilerine çok yakındı, bu da ikiliyi kıkırdattı. Minho diğerlerine dönmeden önce Jisung'un yanağına ufak bir öpücük kondurdu.

Felix, Seungmin ve Hyunjin ikilinin etkileşimlerini kocaman gülümsemelerle izlerken Changbin onlara kaşlarını çatarak bakıyordu.

''Neden artık sevgili olmuyorsunuz? Çoktan bir çift gibisiniz'' dedi Felix.

İkili, arkadaşlarına bakarken utangaç şekilde gülümsedi.

''Henüz değil. Biraz daha beklemeliyiz'' diye cevapladı Minho Felix'in gözlerine bakarak.

Felix Minho'nun neden beklemek istediğini anlayabiliyordu, onayladığını belli etmek için gülümseyerek başını salladı. 

Bu ilişkinin daha şimdiden Minho üzerinde olan etkisinden gurur duyuyordu, Minho epeyce değişmişti bile. Jisung'a karşı diğer ilişkilerinde hiç olmadığı kadar ilgili ve samimi gibiydi.

''Eğer açsanız buzdolabında kalan birkaç şey var'' dedi Jisung Felix ve Minho'nun bu şekilde bakışıyor olmasını biraz kıskanmış halde.

Bunun üstüne eve yenice gelen dörtlü yemek yemek için mutfağa gitti. 

Jisung, Changbin'in de Felix ve Minho arasındaki bakışmayı fark ettiğini anladı, çünkü gitmeden önce elini Felix'in beline atmış ve onu sıkıca tutmuştu.

Jisung ve Minho koltukta bir başlarına kalmıştı, etraf sessizdi, sadece ara sıra mutfakta yemek yiyen arkadaşlarının hafif muhabbetleri duyuluyordu. Jisung Minho'nun alnındaki saçları geriye atarak açıkta bıraktığı yere bir öpücük kondurdu.

Minho gülümseyerek Jisung'a doğru döndü, sincap da ona gülümsüyordu. Elini Minho'nun alnından yanağına indirdi. Minho'nun dudaklarının tam köşesinden öptü. 

Minho bu harekete gülümsedi, böylece Jisung'un dudakları kendininkilerle ufak bir temasta bulunmuştu. İkisi de bunu kafaya takmış gibi değildi. İkisi de ilk gerçek öpücüklerini paylaşmak için ideal zamanı bekliyordu.

Jisung dudaklarını Minho'nun dudağının kenarından ayırıp yeniden alnına döndü. Minho da gözlerini kapatarak Jisung'un bütün suratını öpmesinin tadını çıkardı. 

Paylaştıkları bu tatlı zaman, Seungmin'in kendini çiftin yanındaki koltuğa atmasıyla bölündü. Jisung Seungmin'e doğru bakmak için Minho'dan hafifçe uzaklaştı.

Seungmin kocaman bir sırıtışla onlara bakıyordu. Sonra da televizyona döndü ve kanalları zaplamaya başladı. 

Bir süre sonra Changbin, Felix ve Hyunjin de onlara katıldı. 3 çift, akşamlarının kalanını televizyon izleyip sevdiklerine sarılarak geçirdi.

Sesler -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin