18

239 18 24
                                        

"Mew, benim erken çıkmam gerekiyor, senin işin ne zaman biter?"

Beyaz tenli adam kafasını gömdüğü raporlardan kaldırdı. Dün gece oldukça geç uyumuşlardı ve gözlerinden ne kadar yorgun olduğu belli oluyordu.

"Bu raporları bitirmem gerekiyor, bir aydır erteleyip duruyordum." esmer adam kafasını sallayarak içeri geçmiş ve kapıyı arkasından kapatmıştı.

"Çok yorgun görünüyorsun. Ne zaman bitirmen gerekiyor?" Kana doğruca ilerleyip Mew'un bacaklarına oturmuş, ellerini yüzüne çıkarmıştı. Bu Mew'un yutkunmasına sebep oldu, bu adam sevgili olmadan önce çok başkaydı ve Mew bu hallerine tanık oldukça şaşırmaktan kendini alamıyordu. 

"Yarına kadar bitirmiş olmam gerekiyor, düzeltmem gereken beş rapor var."

Kana parmaklarını diğerinin yüzünde dolaştırıyor, ezberlemek ister gibi üstünden geçilmemiş nokta koymuyordu. Mew'un söylediklerini anlamamış olma ihtimali yüksekti.

"Evde devam etsen olmaz mı? Eve beraber geçeriz, sonrasında işim var ama en azından yolda harcayacağımız süreyi beraber tüketmiş oluruz." Mew yutkundu, yeniden. 

"Aklından ne geçiyor? Ne işin var? Ellerini durdur, düşünemiyorum!"

"Ama hala konuşabiliyorsun. Yeterince etkileyemiyor muyum?" 

"Kana...dur dedim yoksa seni burada, şu anda yerim!" odaya salınan kıkırtı esmer adama aitti. Mew'un üstte olmasına izin verir miydi ki? Belki de verirdi...

"O halde şimdi geliyor musun benimle?" elleri hala durmamıştı. Yanaklarından sıkıca kavrayıp alt dudağını ısırdı. Elini yavaşça aşağı indirdi ve Mew'un üyesinin üstünde durdurdu, sakince okşamaya başladı. Dilini ağzına gönderdiğinde kucağında oturduğu adamın inlemesiyle tüm bedenini geri çekti. Şimdi zamanı değildi, işi vardı, yapmak zorundaydı. Evet ancak bu şekilde sakinleşebileceğini düşünerek içinden tekrar ediyordu.

"Sana durmanı söylemiştim! Şu hale bak önümde bir çadır var ben nasıl çıkacağım şimdi hastaneden!" Mew sinirle söylendi. Gerçekten şimdi nasıl çıkacaktı buradan?

"Ben seni gizlerim. Arkamdan gel, omuz çantanı da önüne tut." Kana sırıtarak söyledi, bu durumla eğlenmiyormuş gibi görünüyordu.

"Gerek yok! Sen önden çık bende sakinleşince geçerim eve." 

"Opss yanlışlıkla sinirlendirdim galiba. Sensiz çıkmak istemiyorum."  Gulf dudaklarını yalayarak söyledi, Mew'un daha çok tahrik olması için bilerek yapıyordu.

"Hayır, git." Mew aklına yeni gelmiş gibi gözlerini genişleterek baktı.

"Dur gitme! Ne işin var demiştin?" Gulf, Mew'a yaklaşarak elinden tuttu ve ayağa kaldırdı.

"Arabada anlatırım hadi eşyalarını toplayalım. Bu raporları mı tamamlayacaksın?" Mew şaşkınca baktı. Pes etmesi gerekiyordu, karşısındaki adamın ne kadar inatçı olduğunu daha önce deneyimlemişti. Birlikte eşyalarını toplayıp önde Gulf arkada Mew odadan çıktılar. Mew kendini bir anaokulu öğrencisi gibi hissediyordu çünkü bir Gulf'ın elinden tutması eksikmiş gibi geldi bu şekilde giderlerken. 

Otoparka geldiklerinde Mew yolcu koltuğuna yöneldiğinde Gulf onu durdurup şoför koltuğuna geçmesini istedi. Mew tepki vermeden dediğini yaptı. Alt tarafındaki rahatsızlık hissi biraz olsun gitmemişti. Arabayı çalıştırıp yola koyulduğunda kısa bir an Gulf'a baktı. 

"Söyle artık ne işin olduğunu, endişeleniyorum." Gulf yoldaki gözlerini beyaz adamın yüzüne dikti. Söylemek istemediğinden değil gereksiz yere endişeleneceğini bildiğinden uzatıyordu ama beyhude çabaydı bu. 

Hey! Ayçiçeği • MewGulfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin