10

248 20 12
                                    

"Bu da ne? Neden kanıyorsun?" Gulf panikle söyledi. Kalbi hızla atmaya başladı ve hemen Suppasitin ellerini tutarak kaldırdı.

"Sana neden kanıyorsun dedim Suppasit!"

"Ahh..yavaş olamaz mısın? Çok acıyor!" Kana hızlı hareketlerle banyoya gidip ilk yardım malzemelerinin olduğu kutuyu aldı. Şok halindeydi, sadece kanamayı durdurmayı düşünebiliyordu. Aptal gibi tam da yaranın üzerine vurmuştu.

"Koltuğa uzan, yarayı net görmek istiyorum. Ve bu iş bittiğinde tek yalan söylemeden anlatacaksın her şeyi! "

Makasla Mew'un kazağını kesip, açığa çıkan yarayı alkollü bezle sildi. Normal bir yara değildi bu, bildiğin kurşun yarasıydı. O tüm bunları yaparken her hareketinde Mew acıyla inliyordu. Canı çok yanıyordu. Konuşmak için bile hali yoktu. Derin nefesler almakla meşguldü.

"Mermi çekirdeği hala içerde gibi duruyor, hastaneye gitmemiz gerekiyor. Onu burada çıkartamam."

"K-Kana, hastane olmaz. Onu çıkartmak için malzemen var mı? "

Gözlerini beyaz tenli adamın gözlerine dikti esmer adam. Ne kadar sinirli ve endişeli olduğu gözlerinden anlaşılsa da sözlerine dökmeyi tercih etti.

"Sence burada çıkartabileceğim bir şey gibi mi duruyor? Malzemelerimin olması anlamsız, canın çok daha fazla yanacak! Seni uyuşturacak herhangi bir şeye sahip değilim!"

Mew'un kanlı eli Gulf'ın kanlı elini tuttu. Beyaz tenli adam daha önce bu şekilde bir ricada bulunacağını hiç düşünmemişti. 

"Kana.....lütfen sadece ya-p ahhh....başına dert açmayacağımdan emin olabilirsin."

"Mew! Ölebilirsin! Kendine gelmen uzun zaman alacak, hastaneye gidelim. Yemin ediyorum kimsenin haberi olmayacak!" Gulf daha önce birilerine böylesine yalvarmamıştı. Mew esmer adamın elini gücünün yettiğince sıktı. Endişelendiğinin farkında olarak güçlüyüm, dayanabilirim demeye çalışıyordu. 

"Ahha..düşündüğünden daha dayanıklıyım Kana! Abartacak kadar kötü durmuyor. Lütfen sadece yap! Hastaneye gitmek başımıza tahmin bile edemeyeceğin kadar büyük belalar açacak, Kana..." Mew, kendisinden daha çok karşısındaki esmer kişiyi düşünüyordu. 

"Olma-" Kana cümlesini tamamlayamadan Mew tekrar söze girdi. 

"Lütfen...istersen bir daha bana selam bile v-vermez-sin...mmm!"

Gulf pes ederek ayağa kalktı ve banyoya tekrar girdi. Temiz birkaç havlu aldıktan sonra gerekli malzemeleri almak için odasına yöneldi. Geri döndüğünde Suppasit sessizce uzanıyordu. Sanki yaralı olan Gulf'tı da canı bu kadar çok yanıyordu. Elindeki küçük havluyu sıkıca rulo haline getirdi ve ısırması için Mew'a uzattı. Diğer eşyalarını masanın üzerine koymuştu. Hiçbir şey demeden işine odaklandı. Eğer konuşmak için Mew'un yüzüne bakarsa kesinlikle bunu yapmaktan vazgeçerdi.

"Ah şanslısın ki çokta derine girmemiş. Daha kolay olacak gibi duruyor!"Kana konuşurken bir yandan da biriken kanı temizliyordu ancak hala Mew'un yüzüne bakmamıştı. Mew ağzındaki havluyu o kadar sert ısırıyordu ki neredeyse dişlerini kıracaktı. Dayanıklı olduğunu söylerken bu kadar acıyacağını düşünmüyordu ancak biliyordu ki buna dayanabilirdi.

"Sık biraz daha dişini az kaldı. Çekirdeği görebiliyorum." Mew daha ne kadar zorlayabileceğini düşündü. O an içinden gülmek gelse de yapamazdı, yapamıyordu. Gülseydi eğer Kana onu orada daha fazla keserdi, bundan emindi.

"İşte burada! Çekirdeği çıkarttım, temizleyip kapatacağım." Mew gözleri arkaya kayarken belli belirsiz kafasını sallamaya çalıştı. Sonrasında Mew'un bilinci kapanmıştı. Kana bunun farkında olmadan konuşmaya devam ediyordu, cevap beklemiyordu çünkü. Mew'un tamamen hareketsiz kaldığını anlayınca kafasını kaldırıp baktı. İlk endişesini atlattığında bunun vücut savunması olduğunu hatırladı ve işine kaldığı yerden devam etti.

Hey! Ayçiçeği • MewGulfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin