19

252 17 22
                                    

Kana gece yarısını biraz geçerken eve döndü. Sessiz olmaya özen göstererek kapıyı kapattığında yine aynı sessizlikle elindeki anahtarları salonda bulunan masanın üzerine koydu. Masanın diğer ucunda açık birkaç dosya ve laptopla uyuyakalan Mew bulunuyordu. Masa alçak ayaklara sahip olduğundan beyaz tenli adam yerde bağdaş kurmak zorunda kalmıştı.

Kana ağzı hafif aralık ve sacları dağınık olan sevisinin yanına çöktü. Bir kolunu masaya dayamış ve üzerine de kafasını yerleştirmişti. Karşısındaki adamın babası emrettiğinde bir katile nasıl dönüşebildiğini anlamıyordu. Şu anda gördüğü manzara onun gökten indirilmiş olduğunu kanıtlamak ister gibi öyle masum ve huzurluydu ki. Sanki ellerine hiç kan bulaşmamış gibi. Ten rengi gibi elleri de bembeyazmış gibi duruyordu.

Gulf yapmak zorunda oldukları şeyleri düşününce gözlerinin dolmasına engel olamadı. Çok can almıştı, birçoğu 'insan' bile değildi ama bu onların katil olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. İstedikleri gibi yaşayabilmeleri için çok daha fazla can almaları gerekiyordu. Gözlerini kırpıştırdı, akmaya hazırlanan gözyaşlarına izin vermedi. Biraz sakinleştiğini hissettiğinde Mew'u uyandırmak için elini saçlarına uzattı.

"Bay Güneş uyanmalısınız, bu Ayçiçeği yatağında siz olmadan uyumak istemiyor." 

Yumuşak sesiyle konuştuğunda Mew hafifçe kıpırdanmıştı ama hala uyuyordu. Gulf biraz eğilip burnunu Mew'un burnuna sürttü. Beyaz tenli olan bu hareketten dolayı huylanmış ve burnunu kaşındıranın ne olduğuna bakmak için gözlerini açmıştı. Hemen yüzünün dibindeki yüzü görmesiyle irkilerek geri çekildi.

"Gulf? Ne zaman döndün?" esneyerek kurduğu cümle boğuk çıktı. 

"Çok olmadı, hadi yatağa gidelim." elini beline koyarak beyaz tenli olanın doğrulmasına yardım etti esmer adam. İkisi beraber yatak odasına gittiklerinde Mew doğruca yatağa girerken Gulf banyo yapmak için odanın içindeki diğer kapıya yöneldi. Kısa bir duşun ardından Mew'u kollarına alarak uyku pozisyonuna geçti. Yarından sonraki gün mafya toplantısı gerçekleşeceği için dinç olmak istiyordu. Güçlü olmaya, güçlü durmaya ihtiyacı vardı.

.

.

Mew sabah uyandığında alarm henüz çalmamıştı. Komodinin üzerinde duran yuvarlak çalar saati eline alarak alarmı kapattı. Yanında tüm güzelliğiyle uyuyan esmer adamı kendisi uyandırmak istiyordu. Birlikte uyandıkları tüm sabahlardan öğrendiği bir şey varsa o da Gulf'ın asla kolayca uyanmadığıydı. Uykusu çok ağırdı ve bazen Mew onu uyandırmaktan vazgeçerek kendi işlerini halletmeye başlıyordu. 

"Hey Ayçiçeği! Güneş çoktan doğdu. İşe gitmemiz gerekiyor.......Gulf! Galiba evimizi uzaylılar bastı baksana kapı kırılacakmış gibi yumruklanıyor!" diğer kişiden hiç kıpırtı yoktu ve gerçekten kapıda bir alacaklı varmış gibi çalıyordu. Mew bi esmer adama bir de çalan kapıya doğru baktı. 

"Umarım gerçekten önemli bir şeydir!" yataktan kalkarak kapıya doğru ilerledi. Kapıyı açtığında kendisini geniş bir gülümsemeyle Prem karşılamıştı. 

"Günaydın sevgili patronumun sevdiceği, Kana yok mu?" 

Mew kızmak için ağzını açacağı sırada Prem tatlı sözleriyle lafı ağzına tıkmıştı. Tek kelime edemeden kenara çekildi.

"Hey Gulf! Hala rüya mı görüyorsun yoksa?" 

Mew aceleyle Prem'in önüne geçmiş elini ağzına kapatmıştı. Biliyordu Kana'nın uykusu ağırdı bu sese uyanmazdı ama yine de Prem'e engel olması gerekiyormuş gibi hissetmişti.

"Neden kızgın boğalar gibi bağırıyorsun!? Biraz sessiz ol dün gece geç geldi ve biz işe gidinceye kadar biraz daha uyumasına izin vermeyi düşünüyorum." Prem duyduklarına karşı şaşırdı. Mew'un onu bu kadar düşünüyor olması kalbinde bir yerleri harekete geçiriyordu ve şimdilik bunu göz ardı etmeyi yeğlerdi. 

Hey! Ayçiçeği • MewGulfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin