Mew yüksek binanın çatısına çıktığında gecenin sabaha evrilmek üzere olan karanlığına baktı. Yıldızlar çığlık atarcasına ışık yayıyorlardı. Binanın kenarına gelip sokak lambalarıyla aydınlanan şehri izledi. Telaşsız ilerleyen birkaç araç dışında kimse yokmuş gibi görünüyordu. Derin bir nefes alarak şu ana kadar yaşadıklarını düşündü. Hayattaki tek şansını esmer adamla tanışırken kullanmıştı. Onu her düşündüğünde kalbinin gürültüyle atmasına engel olamıyordu şimdi de olduğu gibi.
"Senin hep bir korkak olduğunu düşünmüştüm. Hayatın hakkında hiçbir zaman söz hakkı istemedin." Mew arkasında duyduğu sese aldırmadan şehre bakmaya devam etti. Belki de birazdan bu iğrenç adamın silahından çıkan bir kurşunla seyretmekte olduğu şehrin kaldırımına düşecekti. Belki de son kez sevgilisini düşünerek gülümsüyordu.
"Biliyor musun annen çok masum biriydi. Zavallının teki olması dışında o güzel bir kadındı. Sana hamile olduğunu öğrendiğinde çok sevinmişti ama seni öldürmemden korktuğu için hiçbir zaman tam olarak yüzü gülmedi." Mr. Suppasit konuşarak oğlunun yanına geldi. Bir anlığına oğluna baksa da gözlerini hemen şehre çevirdi. Ona karısını ve karısı yüzünden kaybettiklerini hatırlatıyordu.
"Bununla övünüyor musun?" Mew sinirlerine hakim olmaya çalışarak babasına bakmadan konuştu.
"Bu övünmek isteyeceğim bir şey değil!" Mr. Suppasit dürüstçe cevapladı.
"O zaman bunu neden anlatıyorsun?" yaşlı olan içine bir nefes çekti.
"Senden neden nefret ettiğimi hiç öğrenmek istedin mi?" genç adam yan gözle yaşlı olana baktı. Bunu hep merak etmişti ama asla sormaya cesaret edememişti. Oğlunun sessizliğini olumlu olarak kabul eden Mr. Suppasit konuşmasına devam etti.
"Annen, o babamın bir arkadaşının kızıydı. Pek tanışmışlığımız yoktu ama kim olduğunu bilecek kadar çok görmüştüm. Sürekli evimize gidip gelirdi tabi ben o zamanlar işi yeni öğrenen bir toy olduğumdan babam eve gelmeme pek izin vermezdi. Sürekli mekanları kontrol ederdim. Bir gün eve geldiğimde annen yine evimizdeydi ve babamla karşılıklı oturmuş konuşuyorlardı. Başta doğruca odama çıkmak için ilerlesem de babamın sert sesiyle yanlarına doğru ilerlettim adımlarımı. Babam, sert olmasının yanında acımasız bir adamdı. Neyse biraz konuştuktan sonra asıl meseleye girdi babam. Annenle evlenmemi istiyordu.
Tabi ben başta kabul etmedim. Yaklaşık olarak iki ay kadar direndim babama ama ne kadar daha reddedecektim ki? Baskılara dayanamadığımdan kabul ettim. Kısa süre içinde biz evlendik. İki mafya ailesi için bir projeydi bu evlilik. İşler umulduğu gibi gitmedi. Annenle asla anlaşamadık ve birbirimize fiziksel ve psikolojik olarak çok zarar verdik. Tabi en çok zararı ben verdim.
Annemi çok severdim ben ve bunu annen biliyordu. Bana zarar vermek için anneme zarar veriyordu hep. Psikolojik olarak ikimizde yıpranmıştık ama annen daha kötüydü ve ben bunu bir gün eve geldiğimde anneni annemin başında elindeki kanlı bıçakla otururken fark ettim. O benim annemi öldürmüştü ve bana gülüyordu. O anda onu öldürmek istedim ve yapacaktım da ama o sırada eve gelen babam buna engel oldu. Boğazına sıkıca sardığım ellerimi kopartırcasına onun teninden ayırdı.
Ona ne olduğunu öğrenmek için doktor çağırdı babam eve. Çoklu kişilik bozukluğu ve öfke kontrol sorunu varmış annenin. Bana ders vereceğim diye annemi öldürmüştü. Hastaneye yatırdık basından gizli. Annem de eve gelen hırsızlarca katledilmiş gibi gösterildi.
Annen hastanedeyken sana hamile olduğunu öğrendik ve babam doğumdan önce annenin oradan çıkmasını istiyordu. Doktorlar bunun tehlikeli olduğunu söyleseler de babam dinlemedi ve onu tekrar eve getirdi. İyi değildi farkındaydık ama ne zaman çok fenalaşsa karnını okşar ve kendi kendine sakinlerdi. Annen sana hamileyken, sen doğduktan sonra ve babam ölünceye kadar bana hayatı zindan etti. Ona bir şey yapamıyordum çünkü babam hep onu destekliyordu. Seni hep koruyordu. Sonra bir gün öğrendim ki sen benim oğlum değilsin!" Mew duyduğu cümlelerle şaşkına dönmüştü. Her şeyi bekliyordu ama bunu aklının ucundan bile geçirmemişti. Sessizliğini korumaya çalışarak babasının- sahte babasının- konuşmasına devam etmesini bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey! Ayçiçeği • MewGulf
FanfictionBenim güneş olduğumu söylemişti. Bense onun Günebakan olduğunu söylemeye cesaret edememiştim. Sanırım tek pişmanlığım buydu.