ÖNEMLİ! Merhaba arkadaşlar. Gecikme için çok çok özür dilerim. Hikayemiz pek büyük bir ilerleme göstermese de bunun ilerideki zamanlarda olacağına yürekten inanıyorum. Öncelikle bir konuya açıklık getirmek istiyorum bir karışıklık olmuş sanırsam. Kafanızda yanlış kalmasını istemedim ama not olarak yayınlayıp bölüm sanarak açmanızı da istemediğimden bu bölümün başına yazıyorum umarım okuyorsunuzdur. İlk kavgada Alya' nın çetesi Alaz' ın çetesiyle karşılaştı ve ayriyeten üç kişi de sadece Alaz' ın peşine takılmıştı hatırlıyorsunuzdur ama burada kafaları karıştıran olay Alya' nın terasta dövüştüğü kişilerin de Alaz' ın çetesinden sanılması. Onlar Alaz' dan tamamen bağımsızdı arkadaşlar ve kim olduklarını şimdi açıklayamam. Kurgunun ilerlemesi için gizemli kalmaya devam etmeleri gerekiyor ama her şey yavaş yavaş ortaya çıkacak. Zaten kurguyu düşünürken beynimi patlattığım bu hikayedeki tüm sırları bir anda öğrenmeniz çok saçma olurdu. Neyse lafı fazla uzattım. Daha fazla konuşmadan önce şunu belirtmek isterim ki bu bölümü yazmak benim için çok zordu. Sebebini okuyunca anlarsınız pek benlik değildi :)) Neyse iyi okumalar... (Buraya kadar okuduysanız çok teşekkürler ve siz de bir şeylere açıklık getirmiş oldunuz) Medyada Alya' nın kullandığı motorsiklet. İyi okumalar...
"Ne yapıyorsun sen o bilgisayarda?"
9. Bölüm
Kütüphanecinin sesini duymamla başımı kaldırdım. Kadın başka birini bekliyordu herhalde beni görünce şaşırdı. Kekeleyerek beni başkasıyla karıştırdığını anlatmaya çalışırken onu dinlemeden kitapları çantama koyup kütüphaneden ayrıldım. Eve gidip çantamı bıraktım ve odama geçtim. Üzerimdekileri değiştirip rahat, spor bir şort ve yarım sporcu atleti giyip evdeki dans odama gittim...
——-
Birkaç saat sonra oldukça yorulmuş ve terlemiştim. Evde de dans odası olmasına rağmen burada yeterince rahat edemiyordum. Doğrusu bu evin atmosferi ve odanın yeterince geniş olmaması yüzünden o odada dans etmeyi pek tercih etmiyordum. Hızlı bir duşun ardından odama geçtim ve kitaplardan birini alıp okumaya başladım. Fark ettim de kitap okumayı özlemişim...
Kapının çalmasıyla elimdeki yarısını bitirdiğim kitabı kenara bırakarak açmaya gittim. Kapıyı açtığımda herkesi bekliyordum belki de ama Çağın' ı görmeyi hiç beklemiyordum.
——- Çağın' ın Ağzından ——-
O ödevleri yapmayı isteyerek kabul etmiştim aslında. Alya' dan hoşlandığımı inkar edemezdim ve ders çalışmaktan da zevk alıyordum. İkisini birleştirirsem sorun çıkmaz diye düşünüyorum ama bir sorun vardı. Alya bana dersleri vermişti ama öğretmenlerle konuşmadığına adım gibi emindim ve konuları söylememişti. Ben de bu fırsatı değerlendirmek için Erva' dan beni Alya' nın evine getirmesini istedim. Başta kabul etmese de konuları bahane ederek kafasını şişirmem sonucu kabul etmek zorunda kaldı.
Alya kapıyı açtığında görmeyi beklediği kişinin ben olmadığını anlamak zor değildi. Onu belki de ilk defa bu kadar şaşkın görüyordum ama yine de yüzündeki ifadesizliği saklamayı başarıyordu. Bu sırada arkamda bekleyen Erva konuşmaya başladı.
"Üzgünüm kafamı şişirdi. Ödevlerle ilgiliymiş." Alya hiçbir şey söylemeden arkasını dönüp yürümeye başladığında ne yapacağımı bilememiştim bu bir çeşit "def olup gidin" deme çeşidi miydi yoksa içeri girmem mi gerekiyordu? Ben bu düşüncelerle kapıda öylece dikilirken Erva arkadan omzuma çarparak geçti ve içeri girdi.
"Orada öyle dikilmeye devam mı edeceksin?" dediğinde içeri girmem gerektiğini anladım. İçeri girdiğimde ikisi de salonda oturmuş beni bekliyordu. Çekingen bir tavırla içeri girdiğimde Alya

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Kadar Yalnız (Düzenlemeye Alındı)
ActionAşk ile nefret arasındaki ince çizgide yürüyen bedenleri, sağa yalpaladığını sanarken sola düşerse ne olur? Duygularından emin olduklarını hissettikleri anda her şey için çok geç olursa, yaşama devam etmek, hiçbir şey olmamış gibi davranmak mümkün m...