Açıklama sonda. Medyada Rüzgar. İyi okumalar...
"Ağabey ben aşık oldum galiba."
10. Bölüm
——- Alaz' ın Ağzından ——-
Birkaç saniye Rüzgar' ın ne dediğini idrak etmeye çalıştım. Gerçekten o kıza aşık mı olmuştu? Rüzgar' ı asla gerçek anlamda aşık olabilecek bir olarak görmemiştim. Aşık olmak bir yana birinden gerçek anlamda hoşlanmazdı bile. Bizim gibilerin olduğu gibi onun da tek gecelik ilişkileri vardı ama birine hoşlantı gözüyle bile bakmazdı. Bu kız Rüzgar' a ne yapmıştı böyle?
"İyi misin oğlum? Bak iyice düşündün mü bunu?" Diye sordum düşünmeden cevaplayacağını bilsem de. Tam da tahmin ettiğim gibi oldu.
"Evet ben eminim. Bu doğru kişi. Yani, bilemiyorum... Sanki onu ilk kez tanımıyormuşum gibi ama eskiden çok bir yakınlığım olsaydı da unutmazdım herhalde. Bilmiyorum ama onu yıllardır tanıyor gibiyim." Ne demek istemişti ki şimdi? Bir insan kendini birine bu kadar kısa sürede bu kadar yakın hissedebilir miydi? Sanırım bunun cevabı "evet". Rüzgar her ne kadar benim için değerli olsa ve kız da zararsız dursa da hiçbir şey Alya' dan intikam almama engel olamazdı. O gün, evine gittiğim gün, sesimi çıkarmasam da Alya' nın sadece bu şehirdeki otoritemi ve gücümü değil, bana ait birçok şeyi, benim olması gereken bir hayatı çaldığını da anlamıştım.
——- Alya' nın Ağzından ——-
Sabah alarmımın sesiyle uyandığımda sinirlendim. Zaten dün yarışı kaybettiğim için sinirliydim, bir de bu sinir bozucu alarmı duymak beni iyice delirtiyordu. Bir hışımla alarmı kapatıp kalktım ve hazırlanmaya başladım. Evden çıktığımda saat daha erkendi ve dersimin başlamasına oldukça vardı bu yüzden yürümeye karar verdim. Yürürken telefonumun titremesiyle cebimden çıkardığım telefonumun tuş kilidini hızla açtım. Mesaj kayıtlı olmayan bir numaradan geliyordu ama sonundaki isim bile bir terslik olduğunu düşünmeme ve kafamdaki çarkların dönmesine yol açmıştı.
"Seninle konuşmam gerek. Akşam beşte, ilk karşılaştığımız stüdyoya gelebilir misin? - Alaz"
Neden çağırdığını bilmesem de önemli olduğunu hissedebiliyordum. Evet, sanırım gidecektim. Alaz' a orada olacağımı onaylayıcı bir mesaj attıktan sonra derse girdim.
——-
Okuldan dörde çeyrek kala çıktığımızda daha zamanım olduğunu fark edip eve gitmeye karar verdim ama sabah yürüyerek geldiğimi hatırlayınca içimden kendime sövdüm. Yetişemeyeceğimden değil de şu an eve yürümeye üşendiğimdendi bu sinir ama yine de eve gittim. Eve hızlı adımlarla vardığımda saat dört olmuştu. Hızlıca üstümü değiştirdim. Ben tayt ile rahat edemediğimden spor bir şort ve salaş bir sporcu atleti giymiştim. Bunları giymiştim çünkü muhtemelen stüdyoya kadar gitmişken dans etmeden de duramayacaktım. Spor ayakkabılarımı da giyip kulaklıklarımı taktım ve biraz hızlı da olsa tempolu bir şekilde koşmaya başladım. Stüdyoya vardığımda buluşma saatimize daha çok vardı bu yüzden her zaman dans ettiğim salona gidip müziği açtım ama şaşırtıcıdır ki içimden dans etmek gelmedi. Ben hemen hemen her türde dans edebilirdim ama genelde slow dans etmeyi sevsem de bir eş istemediğimden çoğu zaman solo dans ederdim ki bu yavaş parçalarda solo dans etmek hiç kolay değildi. Baleye benziyordu, daha kolay olsa da koreografisi kısıtlıydı. O günse içimden ne slow, ne de solo dans etmek gelmişti.
Durdurduğum müziğin titreşimini bırakan hoparlörlerine baktım ve ani bir kararla farklı, daha hareketli bir parça açtım. Bu daha hareketli, biraz hip - hop biraz da break dans yapmaya uygun müziği dinlerken de dans edemeyeceğimi anladım ama şarkıyı durdurmadım. Kenara çekilip boş salonu izlemeye başladığımda bir anda salon dolmaya başladı. Bir anda içeride bir sürü insan belirdi ve hepsi şarkıya uygun koreografiyi mükemmel bir biçimde uyguluyorlardı. İnanılmaz güzel bir koreografiydi ve gerçekten görülmeye değerdi. Koreografi gözümde canlanıyordu ve bu grup tamamen benim hayalimdeki mükemmel dansın tanım olan insanlardan oluşuyordu. Bir anda kendimi baş dansçı olarak buldum. Salonun ortasında tek başıma dans ediyordum. En azından dışarıdan öyle görünüyordu ama benim zihnimde canlanan görüntü çok farklıydı. Uyumlu figürler, hareketler, inişler ve çıkışlar, dönüşler ve taklalar, mükemmel dans eden bir kalabalık ve tüm bunları yöneten, uyum sağladıkları bir baş dansçı, ben... Şarkı bittiğinde her şey zaten hiç orada olmadığını belirtmek istercesine toz olup uçtuğunda arkadan gelen bir sesle irkildim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Kadar Yalnız (Düzenlemeye Alındı)
ActionAşk ile nefret arasındaki ince çizgide yürüyen bedenleri, sağa yalpaladığını sanarken sola düşerse ne olur? Duygularından emin olduklarını hissettikleri anda her şey için çok geç olursa, yaşama devam etmek, hiçbir şey olmamış gibi davranmak mümkün m...