Siyah Kadar Yalnız (Düzenlemeye Alındı)

5.Bölüm

Medyada Alya ve dans ettiği şarkı var. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar...

5.Bölüm

Duyduğu sözcüklerle Alya' nın kalbi ufacık bir umut ışığı altında, heyecanının göstergesi olarak hızlandı.

"Ne diyorsun?" Genç kızın bu sözleriyle Ada biraz çekingen bir şekilde yaklaştı ve Alya' nın yanına gelip elindeki dizüstü bilgisayarın ekranını ikisinin de rahatça görebileceği şekilde ayarladı. Alya, Ada' nın yeşil ve siyah renk seçerek özgün biçimde düzenlediği masaüstünde açık duran gri ekrana baktı. Bu sırada Ada da, genç kızı ters bir tepki vermemesini umarak dikkatlice izliyordu. Sonra gözü yazıların yanında duran resme takıldı. Vesikalık bir fotoğraf gibi duruyordu. Kısaca betimlemek gerekirse yakışıklıydı. Çıkık elmacık kemikleri, ve mavi gözleriyle kolaylıkla dikkat çekebilecek biriydi, yine de kusursuz tanımına pek uygun değildi. Saçları bir erkek için uzun değildi ama kısa sayılamayacak kadar şekilliydi. Önden geriye atılmış saçları fazla gür durduğundan ve kulaklarını gereğinden fazla ön plana çıkardığından başta kusursuz gibi görünen o yüzün, aslında o kadar muhteşem olmadığı ortaya çıkmıştı. Yine de etkilenilebilir derecede dikkat çekiciydi.

"Kim bu, Ada?" Ada, baştaki çekingenliğini bir kenara bırakmış ve yazıları daha rahat okuyabilmek için bilgisayarı tamamen kendine döndürmüştü. Derince bir nefes alıp kendi cümleleriyle durumu kısaca özetlemek için konuşmaya başladı.

"Adı Alaz Üstündağ. Kimliğini inatla saklamaya çalışan iki kişilik kitlenin ilk yarısı. Berillerin bu hale gelmesine sebep olan hani... Ervaların kavga ettiği çetenin lideri bu çocuk Alya." Genç kız sakin görünmeye çalışarak, ama muhtemelen çok da başarılı olamadığının farkında olarak 

"Devam et." dedi. Ada, bu sefer başını bilgisayarın ekranına çevirdi ve bilgisayar sistemlerinden ve sosyal medya hesaplarından aldığı bilgilerin bir derlemesi olan metni okumaya başladı.

"Alaz Üstündağ. 18 yaşında, annesi ile birlikte yaşıyor. Akaydın Koleji'ne gidiyor. En yakın arkadaşları Deniz Pekkan ve Enis Ozansoy. Onlar da çeteden. Çetedeki diğer herkesin de bilgilerini buldum ve itiraf etmeliyim ki onları neden dövdüğünüzü hala anlayamadım. Neyse... Diğerlerinin isimleri Rüzgar Doğan, Emir Gündüz ve Efe Durmaz. Şu son beş kişi sizin hep gördüğünüz ve bir güzel de benzettiğiniz kişiler. Onların da resimleri var ama görünce zaten tanırsınız. İşte..." derken bilgisayarı tekrar Alya' ya çevirmişti. Alya, Ada' nın son yorumu hakkında hiçbir şey söylemezken kısacık bir bakışları fikirlerini kendisine saklaması gerektiğini anlatmış ve ekrana dönmüştü.

Sonra genç kızın aklına bir şey gelmiş gibi duraksadı. Bilgisayar ekranından biraz uzaklaşıp bilgisayarı kucağına aldı. Açık olan diğer uygulama pencerelerini açmaya başladı sırayla. Hiçbirinde işe yarar bir şey bulamazken rahatlamak üzereydi ki açtığı bir sonraki pencereyle hissettiği bütün huzurlu duygular bir rüzgarla uçup gitti. Ekranda birkaç resim vardı. Kavga esnasında çekilmişlerdi, ve fotoğrafların açısı kavga eden gruba yukarıdan bakıldığını ele veriyordu. Muhtemelen bir binanın ilk kat penceresinden çekilmişti. Pencerenin alt kısmında ise farklı açılardan yakalanan yüzlerin detayları robot birer manken üzerine sıralanmış ve üzerlerinde Alya' nın anlayamadığı teknolojik birkaç işlem daha yapılmıştı. Alya şu an bilgisayarın arkasında durduğu için ekranı göremeyen Ada' nın yüzünden hiçbir duyguyu anlayamaması için yüzünü ifadesiz tutarak

"Tüm bu bilgileri nasıl buldun?" diye sordu. Ada' nın birden kasılan vücudu ve gerilen yüz ifadesi birazdan duyacaklarından hiç de memnun kalmayacağını açıkça belirtiyordu ama Ada' nın ağzından duymayı beklediği kelimeler dökülmedi. Alya başını bilgisayarın ekranından kaldırmaz ve soruyu öylesine soruyormuş izlenimi yaratırken Ada' dan beklediği