19~ Fırtına Öncesi Sessizliği

2.9K 291 300
                                    

- Lalisa -

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Lalisa -

"Cidden eğlendiğimizi falan sanıyorsan, hoş değil."

Neredeyse koşarak ilerleyen Yeri'nin yanında hızlıca yürümeye çalışırken, bana karşı omuz silkmiş ve biraz önce mutfaktan aldığı ceketini üzerine geçirmişti.

Sanki kasıtlı yapılıyormuş gibi, tam videoyu bitirdiğinde, arkadaşlarının veda sesleri duyulmaya başlamıştı ve etraf o kadar karmaşık bir hâldeydi ki, elim ayağım bir birine dolaşıyordu. Jungkook'u atlatmayı başarmıştım ama Yeri birlikte geldiği arkadaşlarıyla hiç beklemeden evine dönüyordu ve elinde videom vardı, bu da yetmiyormuş gibi, Taehyung ve Jinyoung bir birine girmişti ve etraftaki bu tam anlamıyla kaos alanı, benim gerim gerim gerilmeme neden oluyordu.

Sıkıca Yeri'nin kolunu kavradığımda, ciddiyetimi bütünüyle sırtladım. "Videoyu sil." Kısacık boyuyla, sabrımı en tepesinden taşırmayı başarmıştı. Yüzünde küçümseyici bir gülümseme oluşurken, kısık sesle konuştu. "Sen mi beni tehdit ediyorsun?" Parmaklarımı sıkılaştırdığımda, bedenini biraz daha kuytu bir köşeye doğru sürükledim. "Bence seni tehdit edebilirim."

"Yeri! Gidiyoruz diyorum, oyalanma!" Arkadaşlarının sesi tekrar gelmeye başladığında, hızlı bir cevap vermesi için yüzüne baktım; fakat çabucak kolunu benden kurtarıp, çıkış kapısına doğru koşmaya başlamadan önce sadece "Belki anlaşma yaparız." diye kıytırık bir cevap vermişti. Daha fazla dikkat çekmemek için de onu durdurmaya kalkışamamıştım.

Çaresizce etrafıma bakınırken, tüm keyfim de hevesim de yerle bir oluverdi. Bir geceliğine de olsa, azıcık tüm derdimi tasamı ayak altına almayı başaramamıştım. Sahiden ben mi yaşamayı bilmiyordum, yoksa hayat mı benden nefret ediyordu?

En son Taehyung'un sinirle ortamdan ayrıldığını gördüğümde, ben de eve dönme kararı almıştım, zaten pek fazla insan kalmamıştı ve burada daha fazla durmak istemiyordum.

Kendi telefonumu almak için tekrar az önce bulunduğum odaya döndüğümde, ellerini dizlerinin arasına sıkıştırarak yatağın üzerinde kıvranmış yatan Jeon, tekrar görüş alanıma girmişti. Başıma dert açtığı aklıma geldikçe, suratını fena hâle gelene kadar dağıtmak istiyordum.

Yüzümü buruşturarak yanından geçerken, komidinin üzerine unuttuğum telefonu alıp, onu orada bırakmak için sırtımı dönmüştüm.

"Taehyung nerede?"

Bitkin çıkan sesi kulaklarıma iliştiğinde, basitçe cevapladım. "Gitti." Partiden ayrılmasının ardından, zaten az kalmış olan insanlar da hızla ortalıktan kaybolmaya başlamıştı ve burada daha fazla duramazdım, Jungkook'un arkadaşları bile görünürde yoktu.

"O zaman ambulansı arar mısın? Kendimi pek iyi hissetmiyorum."

Göz ucuyla dönüp tekrar ona baktığımda, "Ailenden birini arayıp, gelip seni almasını isteyebilirsin." diye bir öneride bulunmuştum ama başını iki yana sallayarak beni reddetmişti.

Aşk Asi Bir Kuştur | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin