24~ Yorucu Günün Sonu

1.9K 176 235
                                    

- Lalisa -

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Lalisa -

"Yarın yakınlarda bir avm de çizgi roman fuarı olacak. Aranızda gitmeyi düşünenler var mı?"

Gözlerimi tuvalden, Jungkook'a doğru çevirirken elimdeki fırçanın arka tarafı ile kolunu dürtükledim. Resim çizmeye dalmış olduğu için, muhtemelen hocanın ne dediğini duymamıştı.

Afallayarak 'ne oldu?' dercesine kaş göz işareti yaptığında, atölye öğretmenimiz Bay Joon'u işaret edip, dediklerini tekrarladım.

"Yarın yakınlarda bir avm de çizgi roman fuarı olacakmış."

Bakışları direkt hâlâ sınıftakilere fuarın detaylarını anlatan Bay Joon'a döndüğünde, bende beni pek ilgilendirmediği için önümdeki resim defterime döndüm.

Baharın sonlarına yaklaşmıştık ve bu da etkinliklerin başlayacağı haftalardı. Ve ben de okulun kendi sergisi için son birkaç gündüz sürekli bir şeyler düşünüp duruyordum. Buradan ayrılmama artık haftalar kalmıştı ve son sanat sınıfı öğrencileri olarak saklanacak olan son tablolarımızı kurgulamanın vakti gelmişti.

Jungkook ile olan kişisel buluşmamızın üzerinden bir hafta geçmişti, ilk günlerde soğuk davrandığını düşünsem de son iki gündür yine yanımda oturmaya başlamıştı ve sürekli flörtleştiğimizi fark ediyordum.

Şu anlık hâl ve hareketleriyle de bir sıkıntı yokmuş gibiydi ama yine de o günü bozduğumu düşüyordum ve bu içimde teselli edemediğim bir dertti.

Sandalyemin aniden yana savrulmasıyla panikleyerek ellerimle olduğum yere tutunmaya çalışırken, Jeon'un suratını dibimde görmek beynimdeki tüm heyecan ve fantazilerin kapısını sonuna kadar aralamıştı.

Telaşla kafamı geriye doğru atarken, o kendini tutamayıp gülmeye başladı. Neyse ki bu sırada zil çoktan çalmış ve sınıf yavaştan boşaltılmaya başlamıştı. Öğretmen ve öğrenciler yavaştan sınıfı boşaltırken böyle fazla yakın bir ana, başkalarının tanıklık etmesinin beni inanılmaz utandıracağı barizdi. Huzursuzca "Ani hareketlerden hoşlanmıyorum." diye mırıldanırken, gülmeye devam etti. "Ama suratın çok sevimliydi." Gözlerimi devirdiğimde, dizine acıtmayacak bir tekme attım.

Ellerinden biri laboratuvar sandalyemin altından kavrayarak beni kendisine çekmişti. Hatta hızı pek ayarlayamamış olmalı ki sandalyem onunkine çarpmıştı ve şimdi neredeyse burun burunaydık. Dizlerimizin iç içe durması çok utanç verici fakat daha utanç verici olanı ayrık bacaklarımın arasındaki dizi...

Yüzümün kızardığına yemin edebilirdim. Ellerinden biri sandalyemi hâlâ tutarken, bedeni üzerime eğikti. İstemsizce kıkırtılar çıkarmaya devam etti. Yüzümü ondan saklama isteği ile doluyordum.

"Fuara benle gelsene." yüzünden silmediği yamuk sırıtışıyla kafasını yüzüme eğdiğinde ellerimi göğsüne çıkararak onu hafifçe iteklemiştim.

Aşk Asi Bir Kuştur | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin