2~ Yırtılan Sayfalar

3.5K 355 537
                                    

- Lalisa -

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Lalisa -

Kantinden koşarcasına çıktığımda, elimdeki sütü o tedirginlikle neredeyse tek içişte bitirmiştim. Kutusunu çöpe atıp, devam edeceğim sırada, kolumun altına sıkıştırdığım eskiz defterimin çekilmesiyle gözlerimi büyüterek arkamı döndüm.

Tanrım ne olur şimdi olmasın!

Bakalım iğrenç çizimlerinde bugün neler var?" Jackson, gözleriyle zorla aldığı defterim ve benim aramda mekik dokurken, ukalaca gülmeye başladı ve benim her bir sayfasını zarar görmesinler diye nazikçe çevirdiğim defterimi, hoyratça karıştırmaya başladı.

Titrek bir nefes çekip, aramıza birkaç adım mesafe sokan Jackson'un üzerine yürüyerek, elindeki deftere uzandım.

"Jackson, ver defterimi!"

Ama lanet olası, benden uzun olmasının avantajını kullanmaktan geri kalmadı ve defteri havaya kaldırarak, benden uzaklaştırdı. Üstelik defterimi almak için yeltendiğim her hamle, birkaç sayfaya bedel oldu. Sonra ise tutarsızca hepsini yırtmaya başladı. 

"Bak bu hiç olmamış."

"Lütfen ver!"

"Bu da sayfa israfı."

Şu koridordan geçen kimsenin vicdanı yok muydu cidden?

Dudaklarım iki yana eğilirken, yüzümü buruşturdum. Bu hâldeyken kendimi tutmak çok zordu.

"Yapma lütfen!"

Sesimin kısılmış ve artık önüm bulanıklaşmıştı.

O ise kendinin tatmin etmeyi başardığında elinde kalan kağıtları buruşturduğu kağıtları ayaklarımım ucuna doğru attı, defterimi ise öyleye bir köşeye fırlattı.

Kalbim de defterim gibi bir köşeye savrulurken hızla yere çökerek yerlere dağılmış ve üstlerine basılan çizimlerimi toplamaya çalıştım ama zil çaldığı için çoğu öğrencilerin ters yöne olan hareketlerinden dolayı benden uzak yerlere düşmeye devam ediyordu.

Bulanıklaşan görüşüme, hıçkırıklarım da dahil olduğunda iyice rayından çıkmıştı her şey. Öfkeden ellerim tir tir titremeye başlamıştı, uğraşsam da uğraşmasam da bitmiyordu. Bir şekilde şanssızdım ve tüm bunlarla başa çıkamıyordum.

O an her şey, tekrar aklımdan geçti. Kaybedecek bir şeylerim var mıydı?

Yaşamak için dayanak olacak bir anne babaya sahip değildim, öldüğümde kimsenin umurunda olmazdım. Gerçi şimdi de kimsenin umurunda olduğum falan yoktu, belki en fazla yurttaki oda arkadaşım benden bir yaş küçük olduğundan, artık ödevlerine yardım edecek bir ablası olmadığı için üzülürdü.

Ha belki bir de rehberlik öğretmenin görevlendirdiği Kim Jisoo hâlimi görüp sonunda kurtuluş olarak intihara sığınmama üzülebilirdi. Lakin o da, en fazla birkaç dakika boyunca hüzünlenir sonra sanki ben diye biri hiç var olmamış gibi hayatına devam ederdi.

Aşk Asi Bir Kuştur | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin