friends : s.m

this feeling so hard

Medya kalp ben arkadaşlar

İyi Okumalarr

-

Liam'ın yanından ayrılıp aşağı indim. "Shawn." Soyunma odasına gidip ona seslendim. Ama ses yoktu. 

"Shawn cevap ver. Açıklamama izin ver." dedim. İçerden sus sesi duyduğumda aradan bakmak istedim. Birkaç kişi içerden çıktı. Ona bakmak için biraz etrafı aradım. O olup olmadığını anlamaya çalıştım. Kabinlerden birine girmek üzereydi. Su açıktı ama yüzü duvara dönük oturuyordu. 

"Shawn ne yapıyorsun?" dedim. "Maya, buraya nasıl girdin?" dedi. Bana döndü."Shawn ne yapıyorsun sen? Hemen gidiyorsun. Dinlemeden." dedim. Kolundan tutmaya çalıştım ve beni itti. "Maya tamam ben bir şey demiyorum." dedi. "Sadece ona ilgin varsa bana söylemeni beklerdim. Neden yalan söyledin?" diye devam etti.

"Shawn bana bunu yapma. Ona ilgim olmadığını biliyorsun. Sana yalan falan da söylemedim." dedim. Bu sefer iki elimle elini tuttum. 

"Üzgünüm. Ama kim görse öyle düşünürdü." dedi. Ona sarıldım. "Ben sana çok değer veriyorum Shawn. Bana böyle davranmana. Ayrıca yalan söylemem. Birinden hoşlandığım zaman söylüyorum." dedim.

"Büyük tepki verdiğimi biliyorum ama eğer seni böyle rahatsız edebiliyorsa onu bende rahatsız ederim." dedi. Elimi bırakmaya çalışınca geri sıkıca tuttum. "Hayır." dedim. Garip bir yüz ifadesi ile bana baktı. "Ne demek hayır?" 

"Yani rahatsız etmedi." dedim. "İstedin mi?" diye sorunca yanlış yolda gittiğimi anladım. "Hayır hayır. Yani etti ama o kadar çok önemli değil. Benim için sorun değil. Sende bir şey yapmayacaksın." dedim.

"Bu çok saçma." Güldüğünde şaşırdım. "Ney saçma birinin benden hoşlanması mı?" dedim. "Ne? Hayır. Senden hoşlanması çok normal. Tam öyle aşık olunası bir insansın. İyi yüreklisin, naziksin, çok tatlısın ve pozitifsin. Daha çok şey sayarım. Ama ben ona güvenmiyorum." dedi. 

"Tamam bunu unutalım. Ben Liam'la konuşurum. O beni zorlamadı. Onun duyguları.. hissettikleri çok zor. Hak etmediği şekilde davrandım. Lütfen ona bir şey deme." dedim. Başka tarafa baktı. Elimle kendime çevirdim. "Yapma da." dedim. Başını salladı. Beni kaldırıp sarıldı. O sırada içeri başkaları girdi ve bize garip şekilde baktılar. "Neyse sen çık giyin. En iyisi eve gidelim. Bahçede yaparız yarın spor." dedi. 

Dediği gibi yaptım. İçerden çıkıp kendi çantamı falan almaya gittim. "Maya?" Arkamı döndüm. Neden buradasın? "Ne var yine Liam?" dedim. "Özür dilerim." 

"Tamam diledin. Git." dedim. "Maya neden Shawn için bu kadar endişeleniyorsun? İstersen açıklarım durumu ama bu çok saçma." dedi. Göz devirdim. "Hayatımdaki yeri çok önemli. Onu incitmek istemem. Ve açıklamana gerek yok. Ben anlattım olanı." dedim.

"Onu böyle neden incitesin? Arkadaşın o senin. Biri ile birlikte olsan ya da hoşlansan o da mutlu olmalı değil mi?" dediğinde bir süre durdum. Elimi tuttu. Hemen geri çektim. "Çünkü o beni hak etmediğini düşünüyor. Olay bu. Arkadaşlar birbirini düşünür. Ve biz ondan sandığından daha yakınız. Arkadaş demek az kalır." 

Güldü. "Az kalır. Doğru. Çok yakın olduğunu düşünüyorsun. Senden bir yalanı falan saklamadı yani. Peki. Bozmak istemiyorum." dedi. Ne saçmalıyordu bu şimdi? "Liam işim var. Saçmalıklarına vakit ayıramam." dedim. 

"Tamam sadece şunu bil. Senden cidden hoşlanıyorum ve seni incitecek bir şey yapmam. Yapamam." dedi. Bir şey demeden içeri geçtim. Çantamdakileri alıp duşa girdim. İşimi bitirip Shawn ile konuştum.