Sabah annemin bağırışıyla kalktım. Yanımda kalan Liam'a baktım. "Maya, kalk hadi." dedi tekrar annem. Liam'ı sarstım. "Tamam anne." dedim. Geri Liam'a döndüm. "Liam, kalk lütfen." dedim. Mırıldanarak gözlerini açtı. "Maya, biraz daha." dedi. Ne biraz daha! Onu daha hızlı sarstım ve bir an doğruldu. "Maya, ne oluyor?" dedi.
"Annem sesleniyor. Kalk hadi. Çık git." dedim. Yataktan kalktı ve etrafa bakındı. "Nasıl yani?" dedi. Yeni kalktığı için afallamıştı sanırım. "Maya, kalktın mı?" dedi annem. "Evet anne, kalkıyorum." dedim. "Hazırlan hemen." dedi. Bu seferki sesi yakından gelmişti. "Tamam ben hazırlanıyorum." dedim.
Liam sadece etrafa bakınıyordu. Sonra gözlerini ovuşturdu. "Tamam ayıldın değil mi? Çık git artık." dedim.
"Ama böyle olmuyor. Çık git falan. Tamam gideceğim de nasıl-" derken elini arkaya attı ve vazodaki çiçeğimi devirdi. "Zararsın." dedim.
"Maya ne oluyor?" Liam ile saniyelik bakıştık. "Saklan." dedim. Yine etrafa baktı. "Dolap." dedim. "Ben oraya sığamam." dedi. "Maya?" Anne ne ne? "Girersin." dedim. Kapakları açtı. Onu içeri tıkarken söylendi. Kapakları kapattığımda annem de içeri girdi. "Neden ses vermiyorsun tatlım? Ne oldu?" dedi.
"Ee şey vazo düştü de. Söylemeyeyim dedim." Başını salladı. Vazoya baktı. "Tamam bırak sen. Ben hallederim orayı sonra. Hemen hazırlan ve aşağı gel." dedi. Başımı salladım. "Ay baban yine bir yerden film bulmuş. Onu izleyelim mi derse hayır de."
Babam ve kötü seçim filmleri. "Belgesel olanlar mı?" dedim. Bir umut hala soruyordum. Annem başını salladı. "Evet, onları izlerken uykum geliyor." dedi. Aynı anda irkildik. "Bir de yanında konuşur durur. Ah bir de birasını da yaptı geldi. Kabusum oldu." dedi. Sessizce kafa salladım.
"He Maya, Shawn geldi. Bak bekletme çocuğu." dedi ve çıktı.
Dolaba koştum ve açtım. Boynunu eğmiş ve yüzünü asmıştı. "Şimdi Liam nasıl yaparsın bilmiyorum ama çık buradan." dedim.
"Ne nasıl? Yine camdan çıkmamı istiyorsun sanırım ama çok yorgunum." dedi. Yorgunmuş. "Zaten kaldırdın sabah sabah. Ne olduğunu anlamadan." dedi.
"Ya sen sıkıntılı mısın? Gitmen lazım işte. Of neden yaptım ben bunu ya?" dedim. "Tamam sen git giyin banyoda ben buraları toplar çıkarım." dedi. Başımı salladım. "Tamam sessiz ve dikkatli ol nolur." dedim.
Ayakkabılarını giymeye başlayınca bende kıyafetlerimi alıp banyoya geçtim. Yüzüme su çarptım. Bir kendime geldim. Sonra saçımı tarayıp üstümü giydim. Göz altı kapatıcısı, allık ve ruj sürdüm. Telefonumu ve çantamı alıp aşağı indim. Gülümseyerek inerken karşılaştığım manzara ile yüzüm düştü. Bak bunu beklemiyordum işte. "Anne?" dedim. Masaya ilerledim.
"Anneciğim gel otur. Arkadaşlarına eşlik et." dedi. Shawn ve Liam aynı masada. Baya aynı masadalar. "Neye bakıyorsun kızım, geçsene." diye uyardı annem. Yerime geçtim. Shawn yanımda Liam ise karşımdaydı. "Bu niye burada?" diye fısıldadı Shawn.
"Bilmem ben-" derken Shawn tekrar konuştu. "Onun evinde ne işi var? Soru buydu." dedi. Aldık başımıza bela. "Shawn." diye mırıldandım. Ne diyeceğim ki? "Liam sende bizimkilerle aynı sınıftasın değil mi? Ne güzel."
Anne sen napıyorsun ya? "Evet efendim." Oo Liam'da çözmüş bu dili.
"Seni almaya gelmiş neden böyle bir arkadaşın var da biz tanıştırmadın Maya?" Annem tatlı bir dille söylendi. "Baya sürpriz oldu." dedi Shawn'de. "Öyle mi oğlum? Sende mi bilmiyorsun?" dedi babam. "Yok, tanışıyoruz biz ama burada beklemiyordum." dedi.
"Kimse beklemediğine göre özel biri mi?" Annem kıkırdadığında hepimiz ona baktık. Liam zaten ne olduğunu anlamadı. Bana telefonunu gösterdi. "Anne lütfen öyle bir şey yok." dedim. Babam gülümsedi ve önüne döndü. Telefonuma baktım. Yazıyordu. "Evet evet olsa bilirdik Britney." dedi Shawn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friends : s.m
FanfictionArkadaşlıklar güzeldir, devamlıdır bir rüya gibidir birlikte olup eğlenince.. Ama yalanlar karışırsa da öyle olur mu? Devam edilir mi dostluğa? Her şekilde, sorgunuz bir sevgi bağı ile... Sadece arkadaş olunur mu?