happy B-day Liam..

7 1 0
                                    

Medya Maya'nın partideki elbisesi.

İyi Okumalarr


-

Evet, ben yine kaçak yaşamaya devam ediyordum. Düşünmek ve karar vermek için kendi inime çekilmiştim. Liam da bunu biliyordu ama beni neşelendirmek ve ayağa kaldırmak adına bir sürü şey deniyordu. Ama ben sadece istemiyorum.

"Maya?" Kafamı zorlukla kaldırdım. "Ne var?" dedim. "Kızım kalkar mısın Shawn geldi. Ya da-" duraksadı. Etrafa baktı. "Shawn yukarı çık tatlım." diye seslendi. "Anne!" dedim sessizce. Kafamı yastığa vurdum. "Hey, Maya. Ne oldu?" 

Kendimi zorlukla tekrar kaldırdım. Biraz doğrulmaya çalıştım. Shawn yanıma gelip koltuğa oturdu. Bende anneme bakış attım. "Ben sizi yalnız bırakayım." dedi annem. Ve çıktı. Sonra kapı arasından kafasını çıkardı. "Bir şey olursa söyleyin, aşağıdayım." dedi. "Tamam annecim gerçekten söylerim." Shawn ise bu söylemime karşı gülümsedi. Annem ters bakış attı ve kapıyı kapadı. Ses tonumdan olsa galiba, komiğine mi gitti. 

"Gülün beyefendi, gülün." dedim. Kendimi yatakta dikleştirdim. "Neden sürekli evdesin?" Derin bir nefes aldım. Ne yapacaktım ki? Neyse kibar olalım. "Halim yok, modum yok." dedim. Başını salladı.

"Anlıyorum, benim de farksız değil." dedi. Gözlerindeki hüzün eskisi kadar olmasa da biraz olsun görebiliyordum. Normal diyelim. "Shawn?" Şu an aklımda olan ve soracağım soruyu tekrar düşündüm. Ama soracaktım. "Efendim?"

"Liam ile ben devam etsek ve sende eskisi gibi olmak istediğini söylerken, bu olur mu sence? Ne düşünürsün?" dedim açıkça. Yüzünde mimik oynamıyordu. Çok düz bakıyordu. "Tabii ben- sorun yok." dedi. Aynen Shawn, sorun yok. Ayağa kalktı. "Benim bir işim vardı aslında. Sonra-" Ona tutundum. Kollarımı sardım. "Gitme. Özür dilerim. Sorum çok saçmaydı, biliyorum. Zaten senin yalanını da ben yemem. Beni inandıracağını mı sanıyorsun? Her şeyini bilen ben?" dediğimde güldü. Sonra yüzü düştü. Nede bilmiyorum. İki duygu da anlık yaşandı. O öyle olunca benim de ufaktan canım sıkıldı. Zaten iyi değildik. "Ama lütfen gitme." dedim. 

Yanıma oturdu ve hafifçe gülümsedi. "Şu an istesem de gidemem. Ve bir daha özür dileme." O da bana karşılık verdi. Biraz böyle durmayı düşünüyorduk galiba. Kimse geri çekilmedi. "Çocuklar kurabiye yaptım." Annem yine pat diye içeri girdi. Kimin annesi? Benim mi? Hiç belli değil.

Geri çekildik. "Sağ ol anne." dedim. Yandaki masaya bıraktı. "Teşekkürler." dedi Shawn. Annem bize bakıp sırıttı ve sonra çıktı. İyi hoş yemek yapıyor neyse ki. "Ama Shawn bu durum çok... değişik." Malsın Maya! Aptalsın! "Yani şey değil de- bilmiyorum-" 

"Sakin ol. Sanki seni tanımıyorum." dedi ve güldü. Bende gülümsedim. "Bir süre böyle devam etmemiz gerekebilir." dedim. Başını salladı. "Biliyorum, bu olması gereken." dedi. Gülümsemeye çalışıyordu ama biliyorum ki gerçek duyguları bunlar değildi. Bu halde olmak beni çok üzüyor.

"Artık ne zaman ne yapacağımı düşünmek istemiyorum. Açık olacağım. Kafam düşünmek için artık servis dışı. Yani olmuyor. Daha fazla zorlayamam. O yüzden bir süre böyle olması gerekiyor diye bunu dedim." Tek seferde bunu söylememe bende şaşırdım. 

"Bu huyunu seviyorum." dedi. Tabii burada önemli olan oydu. Kafamı salladım.  "Yani dediğim gibi böyle olması gerekiyor ama biliyordum da aslında bunu. İçten içe kabul etmiştim. Sıkıntı yok, ben her zaman yanında olacağım." dedi. 

"Biliyorum ve bunun için çok mutluyum." Saçı istemsiz elime gitti. Yani sanırım. Çünkü eline ve ona bakınca geri çekti kendini. O kadar garip ve zor bir durma geldik ki işte. Neyse. "Rahat ol!" dedim. Elini geri koydu. Ve bana sarıldı. Ah, evet. Bu his..

friends : s.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin