lies and honesty

14 1 0
                                    

Okul derslerimiz bitiyordu. Kendimizi iyice salmıştık. Ve şey sonrasında Liam ile arkadaş olarak görüştük. O bana zarar vermiyordu ve işin doğrusu eğlenceliydi de. 

Sadece Shawn ile arada karşılaşsalar da pek iğneleyici konuşmanın dışına çıkmıyorduk. Kötü sözler yoktu. Bu iyi haber millet.

Şimdi ise evde yatıyordum. Ve feci sıkılmıştım. Shawn'in yanına gidecektim ama onunla da ne yapacaktık ki? Bilmiyorum. Üstümü değiştirdim ve karşıya geçtim. Kapıyı çalacakken bahçeden ses duyduğum için o tarafa yöneldim. 

Shawn bahçede konuşuyordu. Aaliyah ile? Yanlarına yaklaştım ve ne olduğunu anlamaya başladım. "Bunun olmayacağını kaç kez söyleyeceğim?" diye bağırdı Shawn. "Abi sen salak mısın? Git konuş. Gittikçe geç oluyor." diye yanıt verdi Aaliyah.

"Bana öyle seslenme." durdu. "Onu seviyorum. Kaybedemem." dedi. Shawn neyden bahsediyordu? "Ama bu şekilde de pek kazanmış sayılmazsın." Oh, Aaliayh her ne için dediyse baya iyi. "O beni benim düşündüğüm gibi görmüyor-" Derken ben geldim. "Hey?" dedim içeri girdim. Shawn kocaman gözler le bana döndü. "Burada ne işin var?" 

"Sizi göremeye geldim. Ses duyunca da buradan gireyim dedim. Neden?" Aaliyah güldü. "Sadece merak." dedi Shawn heyecanlı sesi ile. Ne oldu? Bir şey kaçırdım sanırım.

"Peki. Ne konuşuyordunuz öyle?" dedim. Duymamış gibi yapcaktım. Onları dinlemiş gibi gözükmek istemiyorum. Öyle de olsa.

İkisinin de yüzü düştü. "Hey, ben neden kimse bir şey demiyor?" dedim. Ama hala cevap vermediler. Birbirlerine baktılar.

"Yemek." dediler aynı anda. Birbirlerine bakıp güldüler. Yemek mi? "Ne?" Anlamadığım bakışlarımı attım. "Yemekler hakkında. Aaliyah ile ne yesek diye konuşuyorduk." dedi. Aaliyah da başını salladı. "Anladım." dedim.

Bana yalan söylüyorlardı. Neyi anlatmak istemediklerini anlamıyorum. Bu şey çok mu önemli? Hem de benden saklayacak kadar. "Neyse, oturalım mı?" Shawn eliyle bahçe koltuğunu gösterdi. Hepimiz oraya geçtik.

"Evet neye karar verdiniz?" dedim. İkisi de anlamayarak baktı. Çünkü yalan! "Yemek için." dedim. "He şey karar vermedik." dedi Shawn. Aptal. Aaliyah da hemen baş salladı. 

"Peki." dedim. Shawn ve Aaliyah aralarında bir şeyler geveledi. Benim biraz tadım kaçmıştı. Çünkü bana yalan söyledi. Yalan! "Hey, Maya? Burada mısın?" dedi Shawn. Kendime geldim. Dikkatimi o yöne çevirdim. "Dalmışım." 

"Ne oldu bebeğim?" Elini yanağıma uzattığına geri çekildim. Yüzü düştü. "Ben özür dilerim. Yanlıklıkla-"

"Sorun değil. Sen iyi misin?" diye tekrar sordu. Aaliay'da bize bakıyordu. "Evet, dalmışım sadece." dedim. Gülümsedim. "Peki şey diyorduk ki yemek için sushi mi alsak? Sen çok seversin." dedi. Ah, evet. 

"Olur." dedim. Telefonunu çıkardı.  Sırf bir şey söylememek için bana sushi alıyor. Hem sevinmeli hem üzülmeliyim. "Tamamdır." dedi Shawn. 

"Şey bence bahçede oturmak güzel ama daha rahat bir yere geçsek?" dedim. Hepsi başını salladı. Kalktık ve şezlonglara yattık. "Evet daha iyi." dedi Aaliyah. 

Biraz uzandık. Konuştuk. Ama hala aklımda saçma sapan düşünceler geziyordu. Çünkü bana yalan söyledi ve bunu nasıl sorabilirim? Üzerinden de geçti zaten.

Neyse. Yemekler geldiğinde bunları unutmaya çalıştım. Kafamdan attım ve bu enfes yemeğin tadını çıkardım. Yemek sırasında yine pek keyifli değildim. Yemek bittikten sonra da bahçede kaldık. Aaliayh biraz takıldı bizimle ve gitti. 

O da kendi arkadaşları ile plan yapmış sanırım. Zaten fazla konuşmuyorduk. Benim pek konuşasım yoktu. O yüzden sıkılmış da olabilir. 

friends : s.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin