Birkaç gün sonra sabah kahvaltıdaydık. Karen hazırlamıştı. Annem geldi ama babalarımız erkenden işe gitti. Biz de işte buradaydık.
"Maya, sen neden az yedin?" dedi Karen. Annem de bakıp kaşlarını çattı. "Halin mi yok bebeğim? İyi misin?" dedi annem de. Shawn de bana döndü. Noluyor ya? "Şey iyiyim. Aç hissetmiyorum." dedim. Shawn bana gülümsedi. "Bebeğim biraz atıştır."
Başımı salladım. "Pek aç değilim. Geç kalktım." dedim. Annemlerden kıkırdama gelince onlara döndük. "Anne." dedim.
"Ne var tatlım? Karen komik bir şey anlatıyordu." dedi annem. Kesinlikle öyledir. Her zaman öyledir. "Komik bir şey ve sen anne. Tamam, öyleymiş gibi yapacağım." dedi Shawn. Bende güldüm.
"Hey! Tamam çocuklar önünüze dönün yemeklerinizi yiyin." dedi Karen. Önümüze döndük. Shawn yine bana tabağından bir şeyler vermeye çalışıyordu.
Annemler de bizi izleyip konuşuyorlardı. Sanki burada değilmişiz gibi.
"Ee çocuklar. Yakında okul bitecek. Üniversiteye geçeceksiniz." diye girdi annem. "Evet, heyecanlıyız." dedim. Okullar ve gelecek hakkında sıkı bir konuşma geliyordu. Hissediyorum. "Anne biz ayrı eve çıkmayı düşünüyoruz. Okuldan bahsetmeye gerek yok. Derslerimiz iyi." derken Shawn'e baktım. Yersen.
"Tabii canım. Hepsi harika notlar." dedi annem. Bende gülümsedim. "Ayrıca şu ev meselesine gerek yok. Zaten yakınsınız ve hep birliktesiniz." Karen haklı da olsa biz sorumluluk istiyoruz. "Evet ama bu farklı bir hayat. Biz bunu istiyoruz. Ve evet yan yanayız. Yani bizim için güzel bir şey." derken sonda bana baktı Shawn.
Bende ona bakıp gülümsedim. "Evet, bende bunu istiyorum. Seninle bir sorumluluk istiyorum." dedim. Annemler bize duygulu şekilde bakıyorlar.
"Ah, çocuklar ne çabuk büyüdünüz." Öyle oldu değil mi? "Neyse bunları planlarız. Sadece büyüdüğünüzü kabul etmek çok zor. Değil mi Karen?" Annem fazla abarttı. Çok duygusallaştı. Karen da ona katıldı.
"Neyse anne bunu bir süre rafa kaldıralım mı? Kahvaltımızı yapıp tatlı tatlı konuşalım." dedi Shawn. Bende başımla onayladım. Sonrasında fazla bir şey demedik. Sadece onların anlattıkları üzerine yorum yaptık.
Kahvaltı bittiğinde alış verişe ve sonra sinemaya gitmeye karar verdik. Aslında ben sadece Shawn'e sormuştum. He bir de Aaliyah. Aaliyah zaten çok geç kalkıp kahvaltıya sonradan dahil oldu. Sanırım dışarıdan veya başka bir işi vardı ki kalkamamıştı.
Ona da sordum ama pek hali yoktu. O yüzden istemedi. Biz de fazla bir şey demedik. Kahvaltıdan sonra biraz vakit geçirmek için evlere dağıldık.
Sonrasında Shawn 'çıkalım mı?' dedi. Yani bende hemen onay verdim ve hazırlandım. Çok geçmedi zaten. Hemen yola koyulduk. O kullanıyordu.
Avm'ye girdik ve ilk iş istediğimiz sinema biletini aldık. Alış veriş kısmını zar zor hallettik. Çoğu beğendiğim şeyi bire birde beğenmemiştim. Oda bazı kıyafetlerde sorun yarattı. Bu biraz uzun sürmüştü. Ama olsun.
O ve ben birkaç şey daha baktıktan sonra. Saatin filme yaklaştığını fark ettik. Üst kata çıktık. Biletlerimiz norma yerde değildi. Rahat ve masalı olan koltuklarda idi. Rahatımıza düşkünüz. Mısır ve içecek aldıktan sonra yerimizi bulup geçtik. Tam zamanı.
Filmin ilk dakikaları gayet normaldi. Sonra yanımızdaki çift yiyişmeye başladı. Tamam olabilir. Daha fazla ses olunca Shawn uyardı.
Sonra devam edince herkes uyardı. Ama hala devam ettiklerinde kovdular. Sonunda. Shawn ile birbirimize baktık. Sessizce güldük. Daha sonra ben omzumu ona koydum ve filme odaklandık. İlk ara sonrası mısırımız bitti. Shawn almaya giderken ben onu bekliyordum. Yerimden kalkmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friends : s.m
Fiksi PenggemarArkadaşlıklar güzeldir, devamlıdır bir rüya gibidir birlikte olup eğlenince.. Ama yalanlar karışırsa da öyle olur mu? Devam edilir mi dostluğa? Her şekilde, sorgunuz bir sevgi bağı ile... Sadece arkadaş olunur mu?