friends : s.m

dating? (part one)

Medya Liam.

Şimdi..

İyi okumalarr

-

Okul tatildi. Ve biz de öğlene kadar uyuduk. Daha sonra annemler bizi zor zor kaldırdı. Kahvaltı ettik. "Ee çocuklar yapacak mısınız bugün bir şey?" dedi annem. Ben Shawn'e o da bana baktı. İkimizde kafamızı olumsuz anlamda salladık. "Benim bir fikrim yok." dedim. O da aynısı söyledi. 

O sırada telefonum mesaj geldi. Bir anlık herke bana döndü. Bu Liam'dan. Annemle Shawn birkaç şey söylenirken bende mesaja baktım. 

Liam : Akşam seni alayım da bir yemek yiyelim?

Aslında soru işareti fazlaydı. Nezaketen eklemiş olsa desem böyle demezdi. Bu soru bile değil. "Maya?" Anneme döndüm. "Efendim anne?" Yine ne dediğini kaçırdım. "Kızım bu aralar aklın başka yerde. Bir sıkıntı mı var?" dedi. İkimizi de parmakla gösterdi. 

"Hayır." dedik aynı anda. Birbirimize baktık. "Peki, yakında çıkar. Artık ne varsa da." dedi. Shawn masanın altından elimi tuttu ve gülümsedi. "Neyse, size ev bakalım diyordu Shawn. Yakında Farklı bir okula gideceksiniz. Hedefleriniz var. Oraya daha yakın bir neden olmasın?" dedi annem. Evet bunu hep konuşuyorduk.

Aslında geçmişten bugüne hep böyle bir isteğimiz oldu. Okuldan bağımsız. Shawn ile küçükken istediğimiz bir şeydi. Ve şimdi ise durum buydu. "Harika fikir. Az kaldı ve heyecanlıyım." dedim. 

O da onayladı. "Bakarız bir ara. Güzel olur." dedi. Telefona geri döndüm.

Maya : Tamam. Ama şey fazla uzaklaşmayalım.

Çok geçmeden mesaj geldi.

Liam : O zaman tamam.

Liam : Biraz değişiklik olacak.

Maya : Neyse işte. 

Maya : Gelmeye yakın mesaj at.

Liam : Tamamdır.

"Kızım, hadi siz doyduysanız kalkın  odaya. Buraları toplayacağım." dedi annem. Shawn ayağa kalktı. Bende onunla kalktım. "Eline sağlık." dedi. Ben bir şey demden yukarı çıktım. Yatağıma oturdum. Toplamamıştım. 

Peki ben bunu Shawn'a ne demeyelim? Ya da söylemeli miyim? Kapı açıldı ve içeri Shawn girdi. "Hey, neden yardım etmeden çekip gittin?" dedi. Geldi ve yanıma oturdu. "Bilmem ki." dedim. Sırtımı yatak başlığına verdim. O da tekrar bana yaklaştı. O da sırtını yasladı.

Kafamı omzuna koydum. "Bebeğim sana bir şey mi oldu?" dedi. Saçımı okşadı. Sanırım söylemeliyim. Biraz açayım da. Duruma göre devam ederim. "Liam bana mesaj attı da." dedim.

Duraksadı ve elini çekti. "Ne diye?" Yüzü kasılmıştı. Pek sırası değildi. "Şey öylesine mesaj attı." dedim. Başka tarafa baktım. Eliyle yüzümü kendine çevirdi. "Bu kadar mı? Emin misin?" dedi. Ah, Shawn. "Bir de işte dışarı çıkalım dedi."

"Peki." dedi. Peki ne demek? Kötü bir şey. Ama bu kadar olamaz. Çok kısa cevap. "Yani akşam biraz vakit geçirmek istedi de." En iyisi söylemek. 

"Harika. Ben sen mutluysan, mutluyum." dedi. Gülümsemeye çalıştı. Hoşuna gitmemişti. "Ondan hoşlanmıyorum. Sadece ona hiç şans vermedim. Gerçekten kırdığım zamanlar oldu." dedim.

"Tamam bebeğim. Bunu biliyorum. O yüzden bu endişem yok. Sadece o doğru kişi değil. Ama biliyorum ki seninle olmak isteyecek daha bir sürü insan olacak. İlla ki biri de gönlünü çelecek. Umarım sevgilinle iyi anlaşırım." dedi. Tabii biri olmak. Sanırım bunu şu an hiç istemiyorum.