like brother?

21 1 0
                                    

Sonrasın da pek bir şey olmadı. Üzerinden bay bir gün geçti. Liam yanımıza geldiğinde tartışmamalarından sonra okul adına şaşırtıcıydı. Pek fazla olay olmaz bizde ama Shawn ve Liam arasında net kavgalar olduğu için haliyle herkes garipsedi. 

Ben fazla takılmadan önüme döndüm. Onlar konuşuyordu. Ben pek dinlemiyordum. Ayrıca bir ara Liam bana yakınlaştığında konuştuk. 

Onu değerli bulduğumu ve önemsediğimi söyledim. Ama sevgililik meselesinde hala istemediğimi ve emin olmadığımı söyledim.

O da anladığını ve bekleyeceğini söyledi. Ben olumsuz yaklaşırken o bekleyeceğini söylemesi biraz kötü. Ben bunu yapmasını istemiyorum. Yani ona bir şey yapmak zorunda bırakmak istemiyorum. Benle sınırlı kalmasın. Bu beni daha çok üzer. 

Ama bunun üzerinden de aramız kötü ve garip bir durum olmadı. Shawn bana yakın ve Liam ise Shawn'e dönük şekilde ona yaranmaya çalışıyordu. 

Sevdim bunu. Şimdi ise birlikte oturuyorduk. "Hey, şunu uzatır mısın?" Liam eliyle bir şeyi işaret etti. Ben kılımı kıpırdatmadan Shawn'e baktım. O da Liam'a baktı ve önündekini ona uzattı. "Sağ ol." 

"Maya, eve gidelim artık." dedi Shawn. Bahçeli olan bir kafedeydik. Liam bizi buraya davet etti. Gayette güzeldi. "Erken değil mi?" diye sordu Liam.

"Kalkalım evet. Sonra yine bakarız." dedim. Başıyla onayladı. "Tamam, geldiğiniz için teşekkürler." dedi. İkimiz de tokalaştık. Hesabı ödeyip arabaya gittik. Sürücü koltuğa ben geçtim. "Peki, sür bakalım." dedi. 

"İyi anlaşıyorsunuz he?" dedim. Arabayı çalıştırdım. "Senin için. Yoksa banane. Umurumda değil. Hayatımda yeri önemli mi sence?" Tabii ki eğil ama bu kadar da açık beklemiyorum. "Değil, biliyorum." dedim. Başını salladı. Yola bakarken göz devirdim. "Sanki çok kötü biriymiş gibi davranma." diye de ekledim.

"Davranmıyorum bak. Ne kadar iyi insan oldum. Bundan sonra da bu iyiliklerin karşılığını almazsam hoş olmaz." dedi. Göz devirdim. Yola devam ettik. "Sadece dalga geçiyorum." dedi.

"Tamam, anladım." dedim. Yanağımdan öpüp geri çekildi. Gülümsediğimde o da gülümsedi. Doğruca eve yol aldık. Kısa sürede vardığımızda ben önce eve geçtim. 

Biraz takıldıktan sonra onlara gidecektim. Annemler geç geliyordu ve ben de onlarda kalmayı tercih ediyordum. Ayrıca Karen güzel yemekler yapıyordu. 

Çantama kıyafet ve defter kitaplarımı koydum. Anahtarı alıp evden çıktım. Karşıya geçtiğimde kapıyı Karen açtı. Sarıldık ve sonra içeri geçtik. "Tatlım Shawn odasında. Ben yemek hazırlamaya yeni başladım. Siz oyalanın." dedi Karen.

"Tamam, şimdiden eline sağlık." dedim ve yukarı çıktım. Kapıyı öylesine bir tıklattım. Ses gelmeyince içeri geçtim. "Hey, burada-" Ah, çıplak.

"Maya-" derken arkamı döndüm ve onu bekledim. Koluma dokunduğunda havlusunu geri bağlamıştı. "Üzgünüm. Biraz ani oldu ama neden ses vermedin?" dedim. 

"Düşünemedim. Ama popoma hep şaplak atarsın ve gördün. Bu kadar utanmazsın-" Elimle ağzını kapattım. Biraz daha yaklaştım. "Hey, sadece arada yapıyorum ve senin popon umurumda değil-" derken kapı açıldı. "Çocuklar siz-" Karen içeriye daldı.

Hemen geri çekildim. "Neler oluyor?" dedi. "Hiç" dedik aynı ayda. Başını salladı. "Ders çalışın diye geldim. Yemeğe daha çok var." Karen başka bir şey demeden çıktı. Shawn'e döndüm. "Üstünü giy." dedim. 

Eşyalarını alıp banyoya gitti. Bende kitaplarımı çıkardım ve bir kalem aldım. Başladım çözmeye. Shawn ise geldi ve yanıma oturdu. Yapamadıklarıma bakıyordu. Daha sonra ona ters bakışlar attığımda kendi kitabını aldı ve test çözmeye başladı. 

friends : s.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin