O maç gecesinden sonra Shawn'e yüklenmedim. Çünkü olay çok komikti. Ve o bana kızacaktı. Ama ne yapayım. Resmen Liam ile sarıldılar.
Ne olursa olsun sevindim. Sonrasında okulda pek bir şey yapmadığımız için erken ayrıldık. Zaten son sınavları da verdik. Ve canım bebeğim, benim minik çocuğum Shawn, kopya verdi. Ben de ona matematikte.
Ertesi gün tekrar okula gittik. Ben derste sıkılmış yazı yazıyordum. Anlık etrafıma bakındım ve Shawn ile Liam'ı bakışırken gördüm.
Kolumla onu dürttüm. Shawn bana döndü. "Ne?" dediğinde güldüm. "Neye bakıyorsun?" diye fısıldadım bende. O da önce öğretmene sonra bana baktı. "Sana bakıyordu bende ona baktım." dedi. Çok net aslında. "Harika." dedim.
Önüme geri döndüm. "Ne ya? Kızma." dedi. Başımı salladım. "Kızmadım." dedim. Bana sırnaşmaya başladı. Ben tepki vermiyordum. Defteri karalıyordum.
"Shawn, neden yatıyorsun-" öğretmen derken zil çaldı. Shawn gülümsedi ve yerine yerleşti. Şanslı çocuk. "Diğer ders boş. Çıkalım mı?" dedim. O da gözünü kapattı ve mırıldandı. "Hadi ama."
"Tamam ama çok rahat ne yapayım." dedi. Tabii, en az benim için de öyle. "Tamam evde devam ederiz." dediğimde doğruldu. "Olur." Kabul edersin işte.
Yana döndü ve bir şeyler yaptı. Bende eşyalarımı toplarken Shawn dönüp beni durdurdu. "Bekle, şimdi değil. Hemen geliyorum." Ben bir şey demeden kalktı.
Zaten sınıf boşalmıştı. Bende biraz daha karalama yapmaya devam ettim. Bir beş on dakika sonra sıkıldım ve kalktım. Onun da benimde tüm eşyalarımı topladım. Zaten fazla bir şey yoktu. Sınıftan çıktım. Koridor bomboştu. Niye kimse yoktu?
Tamam ders yok ama yani herkes çıktı mı? Ders çalışan da mı yok? Gerçi ders mi kaldı. Neyse. Katta ilerlerken sesler duydum ve oraya ilerledim. Ses yakınlaşmaya başlayınca tanıdık geldi. Shawn?
Sesler netleşince köşede durdum. Dinlemeye çalıştım. "Onu sevdiğimi biliyorsun. Bunu kullanacak mısın?" dedi Shawn. Sevmek? "Kullanmak isteseydim çoktan işin bitmişti. Ama benim amacım bu değil." Durun bir dakika. Bu da Liam! Ne alaka?
Ayrıca çok iddialı değil mi? Liam için. "Amacın ne o zaman?" diye sordu Shawn. Liam güldü. "Ben sadece bekliyorum. Doğru anı." Duraksadı. "Sen ne zaman söylersen söyle ki o da karar versin. Hazır ol artık. Yalana gerek yok." dedi.
"Liam, bu seni alakadar etmez. Burnunu sokma. Senden artık nefret etmiyorum. Çünkü bu yanlış olur. Ama bende bu yanlışlığı düzeltebilirim. Sen kendini düşün." Bu biraz tehdit gibi olmadı mı Shawn? Ayak sesleri gelince bende oraya yeni gelmiş gibi yaptım.
"Sonunda! Seni arıyordum." Shawn bana şakınca baktı. "Sen-" Arkadan Liam çıktığında onu yeni fark etmiş gibi yaptım. "Sen burada ne yapıyorsun? Siz çocuklar ne yapıyorsunuz?" dedim ve güldüm.
"Yok bir şey." Çantasını benden aldı. "Lafladık öyle. Hadi gidelim." dedi. Beni kolumdan tuttu. Liam burukça sırıttı. "Görüşürüz." dedi. Bende başımı salladım. "Görüşürüz." dedim. Shawn bir şey demedi ve okuldan çıktık.
"Hey yavaş. Ne oluyor böyle?" Bana anlatır mı sizce? Sanmam. "Ne demek ne oluyor? Olmuyor bir şey." dedi. E, yani. Söylemez. "Olmuyor deme. Ne konuştunuz onunla?"
"Öylesine dedim ya." Arabaya geldik. Bindik ve kemerleri taktık. "İnanmak isterdim." Arabayı çalıştırdı. "Neden bana hep bir şeyler eksik ve geç geliyor?" dedim. Anlık bana baktı sonra önüne döndü.
"Sadece konuştuk Maya! Ne bilmek istiyorsun?" diye bana bağırdı. "Hiçbir şey." dedim ve kafamı cama çevirdim. Yol boyu konuşmadık. O arada bir konuşmaya çalıştı ama cevap vermedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friends : s.m
FanficArkadaşlıklar güzeldir, devamlıdır bir rüya gibidir birlikte olup eğlenince.. Ama yalanlar karışırsa da öyle olur mu? Devam edilir mi dostluğa? Her şekilde, sorgunuz bir sevgi bağı ile... Sadece arkadaş olunur mu?