Benden Korkma Gamzeli

8.1K 450 62
                                    

Medya: Güneş

Bu bölümü yazınca aklımdaki şarkı Serdar Ortaç "Gamzelim" di usbsmpsmdmd

İyi okumalar...
___________________________
"Nasıl yani Selim'le mi öpüştün?" Asya'ya göz devirdim. "Sana diyorum Yağız bizi gördü sen diyorsun Selim"

Yağız'ın bizi gördükten sonra sadece bakmıştı. O mavi gözlerinde sinir yoktu. Şahsen ben gelip bizi döver diye bekliyordum ama sadece mavi gözlerini üzerimize dikmiş ve oradan ayrılmıştı. Bende korkuyla Selim'i itmiş konuşmasına izin vermeden Asya'nın yanına gelmiştim.

Ona olan her şeyi anlatmıştım o Selim'in beni öptüğü tarafa takılmış. Yağız'ın bizi görmesini hiç ciddiye almamıştı. Ha Yağız demişken oda şuan kafede ve bizim masaya bakıp duruyordu. Ve sanırım biraz fazla biraz korkuyorum.

"Güneş nerden biliyorsun belki Karan homofobik değildir" Asya'ya döndüm "Ne bilirim Asya bana homofobikmiş gibi geliyor. Yani onun gibi biri... Of ne biliyim Asya"

Bana yalandan kınarmış gibi baktı "Sana ön yargıyı hiç yakıştıramadım Güneş" bana atığı yalan siteme göz devirdim "Yaa ne biliyim Asya şuna bak orda oturmuş sabahtan masamıza bakıyor...Sanki birazdan gününü görürsün der gibi"

Asya masamıza bakıyor der demez oraya resmen hunlarca dönmüştü bütün kafenin bize bakmasını sağlamış ve hızla döndüğü için masadaki kahveyi hafif dökmüştü. Asya oraya baktığını için Yağız ve arkadaşları bize bakıyordu. Daha doğrusu onlar Asya'ya Yağızda bana bakıyordu.

O mavi gözleri gözlerimle kesiştiğinde fazla tuhaf hissettim. Gözlerinde farklı bir duygu vardı ve bu duygu beni korkutmak yerine daha iyi hissettirdi sanki bu gözlere yıllarca bakabilirmiş gibiydi çok tanıdıktı.

Bu duygu tuhaf hissettirmişti bu yüzden hemen gözlerimi kaçırdım. Sinirle Asya'ya döndüm "Selim için dövmezse bile şuan ona hayvan gibi baktığımız için de dövebilir"

"Güneş sen fazla abartmıyor musun? Yani Karan öyle bir adam mı?" ona ciddi misin bakışı attım. Hayır farklı kişilerden mi bahsediyoruz acaba. Çünkü Yağız herkesin korktuğu bir tipti. Haftada en az bir kavgası olurdu ve bu kavalar fazla masumca değildi.

"Aynen bir kanatları eksik" bana göz devirdi bana bana Güneşine. Sonra bana biraz daha yaklaştı ve elimi dostane bir tavırla tuttu "Bence bu kadar ön yargılı yaklaşma tamam sizi görmesi çok iyi olmamış. Ama eğer bir şey yapacaksa şimdiye yapardı." Hızla kalktı masadan "Seninle konuşmak çok iyiydi ama derse yetişmem lazım fazla düşünme ve akışına bırak dostum" yanağıma tüy gibi bir öpücük bırakıp koşarak kafeden ayrıldı.

Tamam belki biraz abartmış olabilirim ama Yağız'ın bana bir şey yapmamış olması yapmayacağı anlamına gelmezdi. Sonuçta toz pembe bir hayatta yaşamıyorduk ve bu zamana kadar eşcinsel olduğum için hem dayak yemiş hem de dışlanmıştım. Bu yüzden Yağız'ın gelip beni desteklemesini ve korumasını beklemiyordum.

Kafamdaki düşünceleri def edip bir kahve istemek için garsona göz attım ama gözüm Yağızların masasında durdu çünkü şuan Yağız başta olmak üzere bütün masa buraya bakıyordu. Kendimi kurtlar arasındaki kuzu gibi hissettim. Şuan hemen buradan gitmeliydim. Bu yüzden hızlıca eşyalarımı toplayıp içtiklerimizin parasını ödeyip kafeden çıktım.

Bugün ki dersim bitmişti eğer sorunsuz bir şekilde üniversiteden çıkarsam çok iyi olur. Seri adımlarla ilerlemeye başladım tam koridorun sonuna geliyordum ki birinin beni çekmesiyle ağzımdan koca bir çığlık çıktı. Ama beni çeken kol durmayıp beni "nazikçe" sürüklemeye devam etti. Ve bir kapıdan içeriye soktu. Bedenim kapı ve şuan sadece omuzlarını gördüğüm bir kişinin arasında kaldım

"O nasıl çığlıktı ufaklık kulaklarım kanadı resmen" hızla kafamı kaldırdım "Y-yağız" bana hafif tebessümle bakan adamı bir süre izledim. İşte şimdi gerçekten beni dövücekti. Derin bir nefes aldım. Belki bunlar son dakikalarımdı ama beni öldüresiye dövmezdi değil mi yani umarım inşallah.

"Bak Ya-Karan Abi bu gün g-görd..." elini cebine atınca direk sustum. Acaba çakı falan mı çıkartacak hızla konuşmaya başladım "Bak K-Karan abi gerçekten bugün gördüklerin yanlış anlaşılmaydı. Yani Selim'le aramda bir şey yok sen bizi çok yanlış anladın bak gerçekten yanlış anladın. Yanlış yani hani anlamak yanlış..." ağzıma kapanan elle konuşmam boğuk bir şekilde çıkmıştı.

"Bir motorun soğusun be civciv" ona anlamaz gözlerle baktım "C-civciv" tepkime kocaman güldü. Bak güldü diyorum böyle sesi falanda çıktı. Elini cebinden çıkardı ve civcivli bir anahtarlık çıkardı ve gözümün önünde sallandırdı " Aaa aynısından bende de var sende mi civcivleri seviyorsun"

Masum soruma kahkaha attı. Neden gülüyor bu şimdi yaaa "Bu zaten senin. Kafede düşürdün arkandan seslendim ama sanırım duymadın. Kolundan tutunca da bağırdın bende başımıza insan toplama diye buraya getirdim"

"N-nasıl yani beni dövmeyecek misin" hızla kaşlarını çattı. "Ne dövmesi" ben her şeyi yanlış anlamışım yaa. Elimi enseme götürüp kaşıdım "Şey ben ve Selim'i gördün yaa ben de ne biliyim" yüzüme baktı sadece hiç bir mimik yoktu ağzının içinden bir şeyler mırıldıyordu ama anlamadım. "Gerçekten seni döveceğimi mi düşündün?"

Mahcupça başımı eğdim. "Özür dilerim ben öyle ön yargılı davranmak istemedim sadece..." diyecek bir şey bulamadığım için başımı daha çok eğdim

Ama çeneme dokunan ellerle irkildim. Yağız kafamı kaldırdı ve mavilerine bakmamı sağladı yüzünde küçük bir tebessüm vardı " Hemen düşürme yüzünü önemli değil hem beni tanımıyorsun böyle düşünmen normal"

Büyük bir tebessümle yüzüne baktım "Bana kızmadın mı?" başını olumsuz anlamda saladı
"Valla mı?" tepkime gülümsedi 3 yıldır yüzünde bir mimik görmediğim adam bu kısacık dakika boyunca ya gülmüş ya da yüzünde bir tebessüm vardı. "Valla ufaklık"

"Ben ufaklık değilim hele civciv hiç değilim senden sadece bir yaş küçüğüm " güldü. Bu adam niye sabahtan beri gülüyor ya. Sen herkesin Karan abi dediği bir kişisin sana hiç yakışmıyor bu gülmeler falan. "Bende Karan Abi değilim"

"Hı" yavaşça önüme gelen saç tutamlarını geriye itti. "Bana Yağız de Karan Abi hiç ağzına yakışmıyor" güldü ve saçımı okşamaya başladı. Ona anlamaz gözlerle baktım Allah aşkın şuan ne oluyordu. Bu adam benim tanıdığım Yağız değildi. Bu adam fazla ponçikti bakın ponçik diyorum Yağız ve ponçik kelimesi asla yan yana gelmez siz bunu birine derseniz siz bir yerlerinden gülerlerdi.

Yavaşça saçlarımı ellerinden kurtardım. Bu hareketime bozulsa da tepki vermedi. "Şey ben anahtarımı alabilir miyim? Eve gitmem gerekiyor da" kafasını salayım anahtarı bana uzattı. Alıp tam çıkıyordum ki ismimi söylemesiyle ona döndüm

"Benden korkma ben sana zarar vermem gamzeli ve bir şey olursa biri sana bir şey derse bana gelebilirsin " konuştuktan sonra göz kırpmıştı
"T-tamam Yağız" konuştuktan sonra görüşürüz bile demeden hızlıca odadan çıktı ve çıkışa doğru ilerledi

Ona gamzeli demişti fazlaca gülmüştü. Ve bu Güneşin kalbine pek iyi gelmemişti. Bugün gerçekten Yağız konusunda baya yanılmıştı ona kızmasını beklerken Yağız konuya dahi değinmemişti

Yağız ise çıkan Güneşin ardından baka kalmıştı ona dokunmuştu saçını oklamıştı yavaşça elini kalbine götürdü "Sanırım sonum senin ellerinden olucak Ufaklık"

_________

Ta ta ta tam ve karşınızda yeni bölüm

Umarım beğenirsiniz

Öpüldünüz

Bölümü nasıl buldunuz

Güneşim  | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin