Aynı Çatı Altında

6.1K 400 26
                                    

Yağız'ın Ağzından

Elimdeki top şeklindeki çorabı koltukta yayılan Hakan'a fırlattım.

"Kalk lan bir şeyin ucundan tut bi günde evi ne hale getirmişsin"

Çorabı alıp kokladı temiz olduğunu düşünmüş olucak ki giymeye başladı. Bu çocuk gerçekten pisliğin tekiydi. O çorap kim bilir kaç günlüktür.

Bugün Güneş ve Asya bize gelecekti. Gelecekleri için bütün evi tertemiz yapmıştım ama Hakan öküzü dün içtiği için götü başı dağıtmıştı öyle de bitirmemiş evinde anasını sikmişti resmen şimdide oturmuş kılını kıpırdatmıyordu şerefsiz.

"Kalk lan bir işin ucundan tut"

Bana bıkınca baktı

"Sanki ben dedim eve gelin diye"

Yaaa sabır bu çocuk en sonunda elimde kalacaktı

"Ulan şerefsiz sen dedin ya eve gelin diye"

Kafasını kaşıdı sonra mal bir şekilde gülüp bana döndü

"Doğru laa"

Aklıma gelen şeyle direk yakasına yapıştım.

"Bana bak şerefsiz eğer ki yine gevşek gevşek konuşursan Asya'ya sulanırsan senin eb..."

Elleriyle beni durdurdu

"Tamam kardeşim ezberledim artık. Küfüre gerek yok... hem yengeniştem gelecek"

Göz devirip yastığı ona fırlattım.

"Cıvıma şerefsiz cıvıma...yürü git yukarı elini yüzünü yıka üstüne başına çeki düzen ver"

Asker selamı verdi hızlıca yukarı çıktı. Bende salonu toplayıp mutfağa gittim. Buz gibi suyu direk diktim. Sanırım Güneş gelecek diye baya heyecan yaptım. Okuldan biri bu halimi görse inanmazdı. Bende bazen inanamıyorum küçücük bir beden farkında olmadan beni yakıp kavuruyordu.

Çalan zile aynada kendime son kez bakıp saçlarımı düzeltip açtım. Kendinden emin duran Asya'ya ve çekingen duran sarıma bakıp sırıttım.

"Hoş geldiniz... buyurun"

İkisi sanırım bu kadar naif olmamı beklemiyor olacaklardı ki önce bir dondular. Bu okuldakiler de iyice beni sinirli biri sanmaya başladılar HAYIR YANİ BEN SİNİRLİ MİYİM!
Tamam yanı okulda milleti dövmüş olabilirim hastanelikte etmiş olabilirim ama bu beni sinirli bir adam yapar evet yapar yalan atamayacağım.

Eğilip ayakkabılarını çıkarmaya başladıklarında durdurdum.

"Direk gidebilirsiniz" zenginliğin gözü kör olsun.

Onlar önden ben arkadan salona doğru gittik. Sanırım fazla gergindiler. Adam yemiyoruz burada.

"Hakan evde değil mi?" Güneşimin o naif güzel eşsiz sesiyle ona döndüm. Ama şerefiz Hakan bütün anımın içine etmişti.

"Buradayım Güneşçiğim"

Sanırım Hakan dayak istiyor. Ona uyarıcı bir bakış attım ama o beni hiç takmadı bile. Şerefsiz

"İsterseniz direkt ödeve geçelim"

Bu neyin acelesi kardeşim bir oturup kaynaşalım sohbet edelim. Ama nerede Asya'nın konuşmasıyla masaya doğru ilerledik üçümüz Güneş'te bahçeye çıktı oda resim çizecekti. Masada onu izleyebileceğim bir şekilde oturdum. En azından manzaram eşsizdi.

Çalışmamızı Asya'nın çalan telefonu böldü. İyi ki de böldü bir saattir aralıksız çalışıyoruz beynim yandı.

Neyse en azından Asya gelene kadar rahatça Güneşi kesebilirim. Manzaramın çok güzel eşsiz parlak olduğunu söylemiş miydim.

Asya telefonu kapattıktan sonra kaşları çatık bir şekilde Güneşle konuştu. Kısa süre sonra Güneşinde kaşları çattı. Ne oluyordu amk

Asya kaşları çattık bir şekilde eşyalarını toplamaya başladı.

"Nereye"

Sorumla bana baktı ve eşyaları toplamaya devam etti.

"Eve annem ve babam gelecekmiş"

Hakan güldü.

"Pek sevinmişe benzemiyorsun"

Hakan'a kötü bir bakış attı ve işine geri döndü.

"Sevindim sevinmez olur muyum ama... ailem Güneşle kaldığımı bilmiyor. Her geldiklerinde Güneşi 1-2 haftalığına arkadaşıma yollardım ama o burada değil şuan ve ne yapacağımı bilmiyorum"

"Ne zaman geliyorlar" gözlerimi dışarda eşyalarını toplayan adamdan hiç ayırmadım

"Bu akşam"

Hakan yerinden dikleşti ve Asya'ya döndü.

"Yaa canım sorun ettiğin şeye bak ailen gidene kadar Güneş burada kalabilir."

Hakan'ın sözleriyle kalbim tekledi ve gözlerim direk bal gözlerle kesişti oda kapıdan bizi dinliyordu

Bu bal gözlü çocuk ve ben aynı evde 1-2 hafta boyunca

Güneşim  | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin