14. Şaşkın Ördek Yavrusu

161 9 0
                                    

Barrtu'dan

"Özür dilerim." dedim onun dışında kimsenin sahip olmadığı yumuşaklıktaki teninden akan bir damla gözyaşını silerken. Gözlerini sanki mümkünmüş gibi biraz daha büyütürken dudaklarıda hafifçe aralanmıştı. Bu haliyle şaşkın ördek yavrusuna benziyordu. Bu düşünceme gülümserken o şekli mükemmel olan kaşlarını çatmıştı.

"Çok mu komik ağlıyor oluşum?" diye dişlerinin arasından konuştu. Daha doğrusu tısladı. Bu haline gülümsemem kısa bir kahkahaya dönüşmüştü. Kaşlarını daha da çatarak bana bakmaya devam etti.

"Nasıl oluyorda şaşkın ördek yavrusundan kral kobraya dönüşüyorsun anlayamıyorum." dedim gülümserken. Kaşlarımı çatıp onun taklidini yapmaya çalıştım. O ise koluma sert bir şekilde vururken

"Sensin ördek!" diye cırladı. Vurduğu yer acırken kolumu ovuşturmaya başladım.

"Elinde bayağı ağırmış." dediğimde tekrardan vurdu.

"Evimin adresini nerden buldun?" diye sorunca suratıma kocaman bir gülümseme yayılmıştı.

"Nesra'dan." dedik aynı anda.

"Akıl okuma gibi bir özelliğin olduğunu bilmiyordum." dedim.

"Neyse hadi söyle ve git. Ben uykumu özledim." dedi bir çocuk gibi. Ev topuzu olan saçı bayağı dağılmıştı. Uyandırmışım demek ki. Şimşeğin çakmasıyla çığlık atıp belime sarıldı.

"Aslında düşündümde gitsem iyi olucak. Ah. Unutuyordum. Telefonunu kantinde umutmuşsun onu vermeye geldim." derken telefonu cebimden çıkarıp ona uzattım.

"Kaybettim diye üzü-" şimşeğin çakmasıyla ayrıldığı belime tekrardan sarılırkan çığlık attı.

"Düşündümde o kadar yol gelmişsin bi kahve içmeden gitme hem hava yağmurluda." dedi yere bakıp ayağıyla küçük daireler çizerken. Üstünde şort ve rambo olduğunu yeni farkettim.

"Deli misin! Bu havada ne bu halin hadi git doğru düzgün bişeyler giy." dedim. O da yeni farketmiş gibi beni elimden tutup içeri çektikten sonra koşarak ikişer ikişer merdivenleri tırmandı.
Duru'dan

Aynanın karşısında kendime bakıyırdum. Allahım o çocuğun şu anda kaçmaması bir mucizeydi. Ev topuzuma topuz demeye bin şahit ister. Üstüm başım dağınık, dudağımın kenarından uzun beyazımsı bir çizgi sarkıyordu. Sabah çektiğim göz kalemim ve eyelinerım dağılmış ve akmıştı. Gerçekten hala bu evde bulunması bir mucizeydi. Yüzümü temizleme jeliyle temizleyip altıma adidas uzun taytımı giyip rambomun üstüne uzun lacivert hırkamı aldım. Saçımı düzgün bir topuz yaptım.

Ayaklarıma geyikli pofuduk terliklerimi geçirip aynada kendime geçer not verince odamdan çıkıp merdivenlere yöneldim. Salona girdiğimde kapının solundaki duvardan duvara kütüphanenin önünde durmuş Aşk-ı Memnu kitabını inceleyen Bartu'yu gördüm. Kapının pervazına dayanarak

"Kahve mi sıcak çikolata mı?" diye sordum.

"Kitabıyla dizisi çok farklı kurgular. Halit Ziya ustamıza haksızlık etmişlerdi. Kahve." dedi.

"Efendim?"

"Kahve mi sıcak çikolatamı diye sordun bende kahve dedim" dedi. Kendime küfrederken ona onaylarcasına başımı salladım ve mutfağa doğru gittim. Kettlea suyu koyup beyaz üstüne siyah puantiye desenli iki tane kupa çıkardım. Kahveleri içine boşaltıp beklemeye başladım. Kettleın düğmesini atmasıyla beraber onu aldım. O sırada ensemde bir nefes kulaklarımda korkmamam gereken ama o anda hazırlıksız yakalanıp korktuğum ses bana

"Gitmem lazım. Geç oldu." diye fısıldadı. Bugün korkaklığım üstümdeydi yine. Elimdeki kettleı yere düşürdüğümde kaynar su sağ dizimden başlayarak parmak uçlarıma kadar döküldü ve ben çığlığı bastım. Gözyaşlarım arasında Bartu beni kucağına alıp salona götürdü koltuğa oturttuğunda ağlamaya devam ediyordum. Yanan yer kızarmaya başlamıştı.

Ben ağlamaya devam ederken bartu bir kovaya soğuk su doldurup önüme çömeldi sağ ayağımı kovaya sokup eliyle üstüne su atmaya başladı. 5 dakika boyunca aynı hareketi yapınca rahatlamıştım. Bacağım yer yer su toplamış, yer yer kızarmıştı. Kovayı kenara çektikten sonra omzundaki havluyla fazla suyu bastırmadan almıştı. Sonrada yanık kremini kütüphanenin yanındaki ecza dolabından alıp bacağıma yumuşak hareketlerle sürdü. Ağlamam dinmişti artık. Yorulmuştum. Bartu etrafı toplarken bende oturduğum koltuğa kıvrılıp yatmıştım. Göz kapaklarım kapanırken son hissettiğim üstüme atılan bir örtü ve yanağıma koyulan buse olmuştu.

~~~ Multimedya: Duru ağlarken ve Bartu
Çok geciktirmemeye çalıştım iyi okumalar xoxo

Aşk Yok (DÜZENLENİYOR!!!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin