Bartu'nun elindeki çiçekleri daha doğru düzgün göremeden Reyhan abla suya koymak için almıştı. Mor papatya mıydı onlar?
"Sevgi sevdiğin çiçekler hakkında yardım etti bana." dedi. Sevgi'ye teşekkür bakışlarımı gönderirken Bartu'ya sesli bir şekilde söylemiştim. Bartu'nun hala yeşil mi mavi mi olduğuna karar veremediğim gözlerine dalıp gitmişken annem bir kaşık daha yedirdi. Kadın bildiğiniz fırsat kolluyor. Annem va babamla aramızdaki sorunları doğum günüme kadar ertelemiştik. O zamana kadar düşünüp karar verecektim. Ve kararımı o gün söyleyecektim.
"Anne yeter yaa." Ahu Bartu'yu yanına çağırıp biraz önce Sevgi'nin söylediğini tekrar edince Bartu'da keyifle kuruldu koltuğa. Allah'ım beni hoşlandığım çocuğun önünde et suyu içmekle sınama.
"Yeter. Bitecek bu itiraz istemiyorum Duru Paker." Gözlerimi doldurup ağlama pozisyonuna geçmiştim. Her zaman işe yarardı. Oyunculuk eğitimim sağolsun. Annem öfleyerek elinde çorba tabağı ile kalktı ve bizi yalnız bıraktı. Bartu biraz düşünceli gibiydi ve bunu tek farkeden ben değildim.
"Bartu ne oldu?" diye Sevgi ilk adımı attı.
Önce bana sonra kızlara sonra tekrar bana baktı. Bir şeyler dönüyordu ve söylediğinde vereceğimiz tepkiyi anlamaya çalışıyordu.
"Öncelikle üçünüzde sakin olun kızlar."
"Meraklandırmasana insanı söyle işte." Ahu sabırsızlığını konuşturmuştu yine. Bartu bana bakarak şoka girmemizi sağlayacak o cümleleri söyledi
"Dün geceden beri hastahaneleri, otelleri, otobüs ve uçak biletlerini araştırdık ama hala bulamadık onu. Cep telefonu kapalı. Arabası evin önünde. Ardında ne bir not ne bir ipucu bırakmış."
"Kim?" diye üçümüz aynı anda sorduk. Bartu nefes alıp benim nefesimi kesicek o ismi söyledi.
"Nesra"
***
Evet arkadaşlar 1 yılı dolduralı 15 gün oldu. Bu yıl büyük sınavlara hazırlandığım ve 3 kitabı aynı anda yazmaya vakit bulamadığım için kitabı burada bitiriyorum. İkinci kitabı yayınlamayı düşünüyorum ama ancak yaz tatiline olur. Fazla uzatmicam hepinizi seviyorum xoxo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Yok (DÜZENLENİYOR!!!)
Teen Fiction"Duru. Seni buraya getirmeden önce çok düşündüm. Bu kadar çabuk olmaz dedim. Ama kalbim beni dinlemedi. Kalbin kalbime düştü."