19.Tehlike

128 7 0
                                    

"Evi terkedemezsin." Talha kahveleri ufak sehpaya bırakırken konu açmıştı.
"Neden terkedemeyim. Ben o evde 1 dk bile durmam artık. Evden kovsalar daha az canım acırdı Talha anlamıyor musun?" dedim.
"Hayır daha çok canın acırdı. Güven bana."
"Şu sıralar kime ne kadar güveneceğimi seçemiyorum. Neden evi terkedemezmişim?"
"Çünkü eğer ayrılırsan başına nelerin geleceğini bilmiyorsun. Öğrenmekte istemezsin." derken gözlerini kahvesine dikip bir yudum aldı.
"İstiyorum." dedim usulca. Kahveyi masaya bırakıp
"O zaman beni takip et."
"Nereye gidiyoruz?" dedim ama çoktan salondan çıkıp ceketini eline almıştı. Bende hiç içmediğim kahvem arkamdan ağlamasın diye bir yudum alıp Talha'yı takip etmeye başlamıştım.
***
"Sadece yakınımda dur ve sevgilim gibi davran." kulağıma fısıldadıktan sonra izin ister gibi gözlerimin içine baktı. Bende kafamı hafifçe salladıktan sonra elimi tutmasına izin verdim. Şehrin en belalı bölgesine gelmiştik. Beni öylece Sesli'ye getirdiğine inanamıyorum hala. Burası adını çok fazla ses çıkarmasından almıştı. Yanlış anlamayın düğün gibi ses değil. Silah, çığlık ve bazende bomba sesleri.
"Sana inanamıyorum. Gerçekten?"
"Bilmek istemezsin demiştim." Tamam belki ben kaşınmıştım ama yinede Sesli? Cidden? Tuttuğu elimden işaret parmağını çözdü ve gizliden göstermeye başladı sokakları.
"Bak burası Tilki'lerin mekanı." sokağın sonunda yol ikiye ayrılıyordu, sağdan devam ettik.
"Burası uyuşturucunn mekanı genel olarak" dedi. 2li 3lü gruplar halinde çapraz şekilde bikaç kişi duruyordu. Bizi farkettiklerini sanmıyordum. İyiki farketmediler. Sokağa gireceğimizi sanarken Talha sola döndü. Burası biraz daha dar ve sakindi. Ses çıkarmadan sokağın sonundan sağa döndük. Kenarda köşelerde sakızı iğrenç bir şekilde çiğneyen ve normale göre aşırı açık giyinen bikaç tane kadın bulunuyordu.
"Burasıda..." diye başlamışken sözünü kesip
"Tamam anladım." dedim. Piç gülüşünü takınıp hiç birşey söylemedi. O sokakta ilerlemeye başlamıştık. Kadınların yanından geçtikçe boş bulunup o iğrenç sahneleri gözümde canlandırmıştım. Bu sahnelerden beni kurtaran Talha'nın sola dönmesi olmasıydı. Sonra durdu. Karşıda bir adam vardı ve tam bir kıroya benziyordu. Elinde kahverengi bir tesbih üstünde simsiyah üstten 4 düğme açık kalıcak şekilde bir takım ve ayağındada kundura vardı. Tabi pala bıyıklarınıda unutmamak lazım. Talha elini gevşetip kulağıma doğru eğildi.
"Duru kaçmanı istesem kaçar mıydın?" fısıldamasını zorlukla duyunca kafamı olumsuz şekilde salladım. Adam gözlerini Talha'dan çekip bana dikmişti. Talha gözlerime bakıp "kaç!" diye fısıldayınca eli beline gitmişti. Zorlukla yutkunup tam arkamı dönüp kaçacakken iki silah patlaması aynı anda duyuldu. Siyahkara bürünmüş adam yerde alnındaki delikle yatarken adamın silahından çıkan kurşun Talhanın omzunu sıyırmıştı. Kurşun sıyırdıysa nereye gitmişti? Sol omzumdaki sıcaklığı ve ıslaklığı farkettiğimde en derininden bir "s*ktir" çektim. Gerisi karanlık...
~~~
Evet arkadaşlar her bölüm Bartu&Duru olacak değildi ve birazcık ekşın katmalıydım olaylara;) bide Talha karakterindeki oyuncumuzu Chace Crawford olarak değiştirdim bu role daha uygundu çünkü.. Uzatmicam :) keyifli okumalar...
Multimedya: siyah giyen adam, duru, talha

Aşk Yok (DÜZENLENİYOR!!!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin