Aynada kendime baktığımda 'bu ben miyim?' Diye geçirdim içimden. Nefes kesici bir görüntüydü bu. Nesra seni ben hazırlayacam dediğinde çokta birşey beklemiyordum. Ama bu yansımadaki insani görünce düşüncelerimde yanıldığımı farkettim. Saçlarım arkaya doğru yarim toplanmış uçları maşalanmıştı. Göz makyajım eyeliner ve kalemden ibaretti. Dudaklarıma kirazlı parlatıcımı sürmüştü. Nesra arkamdan bana bakarak uzunca bir ıslık öttürdü.
"Bence şimdiden bir ambulans ayarlayalım." Dedi. Ona 'ne demeye çalışıyorsun' dercesine baktım.
"Bartu seni görünce bayılacakta ondan." Diye devam ettiğinde yanaklarım kızarmaya başladı. Bartu Seçkin ile beraber partiye gidiyordum. Hala inanamiyorum.
Bahçenin önündeki yoldan gelen korna sesiyle beraber annem odamın kapısına tıklattı.
"Geldiler galiba." dedi annem. Yüzüme son yüzyılın en büyük sırıtışını yerleştirerek
"Gidelim mi?" dedim. Nesra beni başıyla onaylarken Sevgi ayakkabılarının bilek kısmını sıkılaştırıyordu. Ahu da çantasını eline aldıktan sonra önde ben olmak üzere sırayla odamdan çıkıp dönen merdivenleri dikkatlice inmeye başladık. Babam kapının önünde bütün yakışıklılığıyla duruyordu. Babam benim ilk aşkımdı. Bütün kızlarda olduğu gibi. Küçük adımlarla babamın yanına gidip karşısında durdum. Ellerini omuzlarımdan ellerime kaydırdığında
"Hep mutlu ol kızım. Ne olursa olsun yüzün gülsün." dedi. Sonrada alnıma öpücük kondurdu. Babama sımsıkı sarıldıktan sonra anneme döndüm. Annem beni yanaklarımdan öptükten sonra oda babam gibi sımsıkı sarıldı.
"En geç 2de evde olmazsanız külahları değişiriz küçük hanım." dedi annem sonrada kocaman gülümsedi. Aklıma Bartu'ya aldığım hediye gelince kızlara döndüm.
"Kızlar siz arabada bekleyin. Ben yukarda birşeyi unuttumda onu alıp gelicem." dedikten sonra cevap beklemeden merdivenlerden çıkmaya başladım.
Bartu'ya aldığım motorun anahtarını komodinin üstünden aldıktan sonra siyah topuklu ayakkabıma dikkat ederek hızlıca merdivenlerden indim. Vestiyerden beyaz kısa montumu aldıktan sonra koşarak arabaya geçtim. Arabayı süren Bartu'ydu. Bu yüzden Nesra ve Doğuş çift oldukları için arka koltuğa oturmuşlardı. Banada ön koltuk kalmıştı. Bartu'nun yanına yerleşip kemerimi taktıktan sonra ona döndüm. O mavi-yeşil arasında bir renge bürünen gözleriyle beni süzüyordu.
"Ne?" diye sordum gülerek. O sırada bende onu süzüyordum. Beyaz baskısız tişört üstüne koyu lacivert klasik ceket giymişti. Altınada siyahın en koyu tonuna sahip bir pantolon.
"Çok güzelsin." diye fısıldadı. Yanaklarım kızarırken Nesra tabikide o ortamı bozmak zorundaydı.
"Süzüşmeniz bittiyse artık gidebilirmiyiz?" diye sorunca Bartu boğazını temizledi ve arabayı harekete geçirdi.
20 dakikalık bir yolculuğun ardından partinin yapılacağı disko-bar tarzı mekana geldik. Bartu centilmenlik yapıp kapıyı benim için açtı. Teşekkür edip arabadan indim. Doğuş ve Nesra alemlere akarken biz daha yeni içeri giriyorduk. Kapıdaki bodyguard benim üç katım kadardı. Ama bu onun beni baştan aşağı süzmesine engel değildi. Bunu Bartuda farketmiş olacak ki sahiplenici bir tavırla kolunu omzuma attı ve öylece içeri girdik.
Disko-barın içinde Falling in Reverse grubunun Good Girls Like Bad Guys şarkısı çalıyordu. Birsürü beden birbirine sürtünerek dans ediyordu. Bartu beni elimden tutarak önceden Sevgi, Ahu, Atıl, Tekin, Nesra ve Doğuş'un oturduğu en köşedeki masalardan birine doğru çekti. Sekiz kişilik masaya bizde katıldığımızda Doğuş ve Tekin ceplerinden sigara çıkardılar. Onlar sigaralarını yakarken Bartu'ya doğru eğildim.
"Ben kısa bir süre önce zatüre geçirmiştim. Sigaralı ortamda bulunmam yasak. Ben dışarı çıkıp hava alıcam." dedikten sonra ayaklandım. Bartu da benimle bereber ayaklanınca 'nereye' bakışımı attım.
"Bu saatte bbarın önünde bu kadar güzel bir kızı tek başına bırakamam." Dedi. Tebessümle karşılık verdim.
Kapıdan çıkınca artık ona hediyemi vermenin vakti geldiğini düşünmüştüm. Ona çantadan ucunda kırmızı kurdale bağlı anahtarı çıkartarak uzattım.
"Bu ne şimdi?"
"Anahtaaar"
"Kalbinin anahtarını bu kadar çabuk alacağımı düşünememiştim." dediğinde bayılmış numarası yaptım. Başıma çöküp adımı endişeyle söylediğinde tek gözümü açarak
"Espirin tokat gibi geldi. Bir daha yapma." dediğimde başım hala kucağındaydı.
"Benim soğuk espiri yapma yeteneğim var olabilir ama senin oyunculuk yeteneğinle kıyaslanamaz bile." dedğinde bugün kaçıncı olduğunu bilmediğim kızarmalarımdan birini yaşıyordum.
"Artık senin. Düğmesine bas." Dediğimi yapıp düğmesine basınca yolun karşı tarafına daha önce getirip parkettiğim motorum ışığı yanıp söndü. Gözlerinin çizgi film karakterlerindeki gibi kocaman oluşunu izledim. Sonra elimden tutup karşıya geçirdi.
"B..b...b...bu b.b.b.benim mi?" diye kekeleyerek sorduğunda beğenmesine sevindiğimi ele veren bir sesle 'evet' dedim.
"Vay canına! Duru bu mükemmel! Wn sevdiğim motoru almışsın. Ama ben bunu kabul edemem bu gerçekten pahalı birşey." dediğinde elimi kaldırıp onu susturdum.
"İadesiz satış. Almak zorundasın." dedim. Elinde tuttuğu iki kasktan birini bana uzatarak
"Atla seni biyere götürecem" dedi. Soru sormadan kaskı alıp arkasına yerleştim.
~~~Multimedya: partiye giderken giydikleri kıyafet.~~~
Arkadaşlar multimedyada Duru ile Bartunun bara girdikleri andaki şarkı var. Şarkının adı hikayedede geçiyor ama yinede belirtmek isterim: Falling in Reverse-Good Girls Like Bad Guys. Kuzenim yeni hikayeye başladı onada bakarsanız sevinirim :* @dctunc hesabından kuzenimin hikayesine ulaşabilirsiniz. Seviliyorsunuz :* :* :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Yok (DÜZENLENİYOR!!!)
Teen Fiction"Duru. Seni buraya getirmeden önce çok düşündüm. Bu kadar çabuk olmaz dedim. Ama kalbim beni dinlemedi. Kalbin kalbime düştü."