FOTOYA BAKIN LAAANNNNNN
yaşıtlarım soru çözerken ben ne mi yapıyorum👇🏼👇🏼👇🏼
AMAAA SİZİ NE MUTLU EDİYORSA ONU YAPIN ĞDLKVEOQRBNIVSAIDVNBIWNB VE AYRICA ŞÖYLE DÜŞÜNDÜM KÖTÜ LİSEYE GİTSEMDE ORANIN EN ZEKİ AKLI BAŞINDASI BEN OLURUM HOCALARIN GÖZÜNE GİRERİM VE NOTLARIMI BİR ŞEKİLDE HALLEDERİM NEYSE MAX 75 YIL YAŞIYACAĞIZ ÇOKTA TAKMAYIN. BEN BU ZEKAYLA UZAYA BİLE GİDERİM AGA.
6 AY SONRA
Son senemizdeydik ve yaklaşık 3 ay sonra tamamiyle hogwartstan kurtulmuş olacaktım. Burası bitince yapıcağım şey zaten kesin ve netti. Muggle dünyasında yaşıyacaktım. En sevdiğim şehir olan Paris'te. Ve benim bu planıma bir kişi daha dahil olmuştu Draco.. Elbette onunla gitmek benim için çok çok daha iyi olurdu, ama o orada yapabilir miydi? Evleneceğimizi sürekli dile getiriyor, hemde şu sıralar çok daha fazla... Derin düşüncelere dalmışken az kalsın derste yanımda oturan Pansy'i unutuyordum.
PANSY: *Yine daldı bu aptal aşık.*
LENA: *Okuldan sonrasını düşünüyordum.*
PANSY: *Benim, şöhretli bir Parkinson torunu olarak malikanemde oturup sonsuza dek aile mirasını yeme gibi planarım var.*
LENA: *Sıkıcı ve sıradan bir hayat mı?*
PANSY: *Ayıp ulan ayıp,içinde benim olduğum bir hayatın sıkıcı geçme gibi bir imkanı var mı?*
LENA: *Ah tabi..*
Dersi dinlemeye devam ettim, ama ne dinleme ,sadece gözlerimi bir noktaya odaklayıp kendimi dışarıdan gelen seslere kapatıyordum ve aynı zamanda dinliyormuş gibi gözüküyorum ;)
Ders bitti ve çıktık koridorda Pansy ile konuşa konuşa bahçeye yürüyorduk ama aklım Dracoda'ydı.
PANSY: *Deli gibisin, neden?*
LENA: *Seninle takılıyorum ,gayet geçerli bir sebep.*
PANSY: *Ah güleyimde boşa gitmesin.* Göz devirdi ve bahçeye gelip çimenlerin üstüne kitapları fırlatıp,oturduk.
LENA: *Bizimkiler nerede?*
BLAİSE: *Sizinkiler burada.* Kafamı arkaya çevirdiğimde dibimizde olan Draco ve Blaise'e döndüm.
LENA: *Uçuyor musunuz siz? *
DRACO: *Genellikle* yanıma oturdu .
BLAİSE: *Acıktım ben, Pansy benimle mutfağa gel ev cinlerine gözükmeden bir şeyler çalalım.*
PANSY: *Yakalanırsak belamızı sikerler ona göre.*
BLAİSE: *Evet belki o koca burunlarıyla, hadi gel.* dedi ve kalkıp Pansy'ye elini uzattı. Tuttu ve koşarak uzaklaştılar, Draco ile yalnız kalmıştık. Bana döndü ve gözümün önüne düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırarak bir yandan konuştu.
DRACO: *Saçların çok güzel olmuş.*
LENA: *Farklı bir şey yapmadım.*
DRACO: *Biliyorum, hep güzel.*
LENA: *Teşekkür ederim.*
DRACO: *Bu akşam 12 de benimle kulede buluş.* dedi ve göz kırpıp. Yanımdan ayrıldı.Yine ne plnlıyordu acaba.
*****
Saat 12 ye geliyordu. Üstüme siyah sırtı açık bir elbise giyip astronomi kulesine çıktım geldiğimde etraf loş bir ışıkla aydınlanıyordu tam kulenin denize bakan tarafında bir masa kurulmuş ve üstünde ortamı samimi kılan naif kırmızı mumlar , yemek ve birde şarap şişesi vardı. Draco ise üstünde siyah takımıyla köşede duran koltuğa oturmuş kendi kendine konuşuyordu onun bu haline kaşlarımı çattım ve beni farketmesi için boğazımı temizler gibi yaptım. Beni görünce telaşla koltuktan kalktı ve yanıma geldi. Elimi nazikçe tuttu ve masanın önüne getirip sandalyemi çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
draco malfoy ile...
Fanfiction[𝐎̈𝐍 𝐔𝐘𝐀𝐑𝐈 : 𝐒𝐌𝐔𝐓 𝐕𝐄 𝐀𝐑𝐆𝐎 𝐈̇𝐂̧𝐄𝐑𝐈̇𝐑 𝐑𝐀𝐇𝐀𝐓𝐒𝐈𝐙 𝐎𝐋𝐔𝐂𝐀𝐊𝐋𝐀𝐑𝐈𝐍 𝐎𝐊𝐔𝐌𝐀𝐌𝐀𝐒𝐈𝐍𝐈 𝐎̈𝐍𝐄𝐑𝐈̇𝐑𝐈̇𝐌] LENA: *Goethe'nin bir sözü var aşk imkansız bir çok şeyi mümkün kılar benim imkansızım da sendin Draco M...