Radio // Choi JongHo

📻5.Bölüm📻

Bol bol yorum yapıp beni mutlu etmeyi, hikayenin gidişatı için öneriler vermeyi unutmayınn♥️

Keyifli Okumalarr🥂

"İkinizin Love Story'i bu yıl yapılacak olan sanat festivalinde çalmanızı istiyorum."

Peki sormazlar mı neden psikoloji bölümü öğrencisi bunu yapsın diye? Ben sorarım mesela. Bu bölümde benden oldukça fazla vardı?

"Dün, beraber çaldığınız Canon'dan anladığım kadarıyla daha önce beraber çalmışsınız, birbirinizin çalma tarzlarını bilmeniz büyük avantaj."

"Hayır, ben dün onu ilk kez gördüm."

Verdiğim cevapla kadın müzik öğretmen yaslandığı piyanodan şaşkınlıkla doğruldu. Bunu beklemiyor gibiydi.

"Biliyorsunuz, ben bu bölümden değilim. Neden kendi bölümünüzden bir öğrenci seçmiyorsunuz?"

Piyano çalabilen tek öğrenciymişim gibi bana sormaları çok saçmaydı. Her tuşa basmayı bilen bu bölümü okuyabiliyor muydu ya?

"YeoSang yetenekli bir öğrencidir ancak uyumunun yakalanması da zordur."

Dün bana ayak uyduran oydu! Ben sadece piyanoyu çalmıştım. Bu kadın neyden bahsediyor?

Bakışlarım yanımda dikilen çocuğa kaydı. Umursamaz bakışlarını dünki gibi pencereye dikmişti. Biraz yardımcı olsa ölmezdi değil mi!?

"Üzgünüm ama yardımcı olamam."

İstemiyordum, istesem de zaman bulamazdım ki. YunHo ile yapacağımız yıl sonu ödevi, benim yıl sonu ödevim, bölüm sınavları derken yıl sonunda ölmüş gibi olacaktım zaten.

◇◇◇◇◇

Keşke bana dersimin kaçta bittiğini sorarken, kendi dersinin de kaçta biteceğini söyleseydin YunHo. Bu şekilde binanın önünde alacaklı gibi beklemezdim.

Ya da o benim numaramı alırken ben de onun numarasını alsaydım.

"Çok beklettim mi? Yeni bir figür öğrendiğimiz için erken çıkamadım."

Elimdeki onun için aldığım çilekli sütü ona uzattım. Her zaman o alacak değildi.

"Sayılır. Sanırım ben de senin numaranı alsam iyi olacak."

YunHo yüzüne samimi bir gülümseme yerleştirip ona uzattığım çilekli sütü aldı. O çilekli sütüne pipetini geçirirken yanımıza bir beden yaklaştı.

Büyükannemin oğlu tek koluna geçirdiği çantasıyla bana bakıyordu. YunHo yanımıza gelen San'a öylece baktı. San'ın gözleri anlık olarak YunHo'nun bakışlarıyla kesişti ve ikiside aynı anda bakışlarını başka tarafa çevirdi.

Ne yaşıyor bunlar?

"Hadi gidelim."

Nereye gidelim? Nereye gidiyoruz? Neden seninle geliyorum ki?

"Nereye? Git sen, benimle ne ilgisi var?"

San gözlerini devirdi ve elindeki anahtarı bana fırlattı. Havada yakaladığım anahtarın benim olduğunu anlayana kadar o ilerleyip gitmişti bile.

Anahtarımı evde unuttuğuma inanamıyorum. Ama en çok anahtarımı San'a veren büyükanneme inanamıyordum. Kafamı taşlara taşlara vurasım var.

"Aynı evde mi kalıyorsunuz?"

YunHo, uzaklaşan San'ın arkasından bakarken sordu. Gel de açıkla çocuğa şimdi doğrusunu..