📻6.Bölüm📻

149 24 5
                                    

Bayram şekeriiii. Hayırlı bayramlar sevgili okurlarım😀

Keyifli Okumalarr🥂

"Hâlâ aynı olması çok güzel."

YunHo önderliğinde geldiğimiz depoda göz gezdirdim. Gerçekten burada ne işim var bilmiyordum.

YunHo etrafta göz gezdirirken tanımadığım çocuk ve Choi JongHo kendilerini birbirlerinden en uzak koltuklara bıraktılar ve yayıldılar.

Bense bulunduğum yeri garipsedim. Kocaman bir deponun içinde sayısız koltuk ve basket potasına kadar her şey vardı. Ben değil de kim garipsesin?

Gerçekten organ mafyası olabilirler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gerçekten organ mafyası olabilirler. Şüphelerim giderek artıyor.

Ortalıktan bir kaç dakikalığına kaybolan YunHo, elindeki sağlık çantasıyla geri döndü. O karanlıkta fark edemesem de tanımadığım çocuk bir güzel dayak yemiş gibiydi. Choi JongHo'da da ufak tefek yaralar vardı tabii ama onun daha az dövüldüğü belli oluyordu.

"Seon, yardım eder misin?"

YunHo, en büyük görevi almış gibi tanımadığım çocuğun yanına oturdu ve pamuğa tentürdiyot damlatıp pansumam yapmaya başladı.

Bir dakika! O zaman bana Choi JongHo mu kalıyor? Karşılığında onunla röportaj yapardım, hiç kusura bakmasın. Yıllarım değerli benim.

YunHo bey, bu insanları -özellikle Choi JongHo'yu- tanıyorsanız size daha iyi davranabilirim.

YunHo'nun yanındaki çantadan bir kaç parça pamuk ve bir şişe tentürdiyot aldım. Choi JongHo'nun yanına oturmadan önce karşısında dikilip yaralarının yüzü dışında bir yerde olup olmadığını kontrol ettim ancak giydiği kot ceket yüzünden pek bir şey görememiştim.

Yanına oturdum ve pamuğa tentürdiyot döküp pansumana başladım. Pansuman boyunca gözlerini kapatıp öylece durmuş, bana yardımcı olmuştu.

YunHo içinse durumlar pek öyle değildi. YunHo'nun sesini ilk defa yükselttiğini duymuştum, bu sayede çocuğun adını da duymuş oldum. MinGi.

MinGi, pansuman olmak istememiş ve her seferinde YunHo'ya zorluk çıkarmıştı. Bir ara yakasına yapışmıştı ama bir kaç saniye içinde onu ittirip geri bırakmıştı. Sanırım öfke problemleri vardı.

Pansuma bittikten sonra kimse konuşmamış öylece oturmuştuk. Depo derin bir sessizliğe gömülmüştü ve bu sessizliği bozan benim telefonum olmuştu.

Cebimdeki telefonu çıkartıp kim olduğuna baktım ancak tanıdık bir numara değildi. Bu yüzden kapattım. Gece gece sapıklarla uğraşamam.

Telefonum durmadan çalmaya devam ediyor, susmak bilmiyorken depodaki üç insanın dikkatini çekmiş bulundum.

Radio // Choi JongHoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin