Ben geldimm! Uzun zaman oldu değil mi? Uzun zaman olduğu içinn uzun bir bölümle geldim!
Ayrıca bu bölüm kurgu için bir anahtar niteliğinde söyleyeyim dedim öhöm...
Keyifli Okumalarrr🥂
"Kahve benim ve süt senin."
Gözlerimi devirerek bir elinde tuttuğu süte uzandım. Arkasına sakladığı kahveyi alırdım ancak uğraşmak istemedim.
"YunHo damarlarımda çilekli süt akmaya başladı farkında mısın?"
"Abartıyorsun ayrıca evde kahve içtiğini biliyorum."
Nereden? Bizim evi mi izliyordu?
"San dün büyükannelerde kahve bulamadığını söyledi."
San elini kolunu sallaya sallaya alt kata gelebiliyordu. Alt katın anahtarı eminim onda vardı. Bunu bir sorun olarak görmüyordum artık. Hatta çoğu zaman ben yokken büyükannemi kontrol ettiği için içim de rahattı.
Ama bir dakika..
"Kahve stoğumun çok çabuk erimesine şaşırmamalı.. Yerlerini değiştireceğim- Bekle! San seninle konuştu mu?"
Bu büyük bir gelişme sayılırdı!
"Ani (hayır) ( Yazarken hayır yerine bunu diyorum çokm tamtlı oluyor yav), arkadaşıyla konuşurken duydum."
Bu kahvelerimin neden çabuk bittiğini gayet açıklıyordu. Akşam görüşeceğiz seninle..
"Kahveyi unut, kareografi nasıl gidiyor? Alışabildin mi?"
"Az çok. Benden büyük bir şey bekleme demiştim, değil mi?"
Öğrenmeye çalıştığım kareografi aslında zor değildi. Sadece art arta oldukça fazla hareket vardı bu nedenle yorucuydu. Uzun süredir modern dansla ilgilenmeyen biri için daha zordu.
"Ayrıca bir şey daha var, bu yıl sonu ödevi sadece sana mı verildi? San ve WooYoung'un bir ödevleri olduğundan haberdar olduğunu sanmıyorum."
Bu doğruydu. San ve mülteci WooYoung eve uğrar, yemekleri yoksa aşağıdan yemek kaçırır ve çatı katında ya video oyunu oynar ya da maç izlerlerdi. Kareografi namına bir şeyleri yoktu.
"Şey.. biz de evde çalışmıyoruz Seon, belki de başka bir yerde çalışıyorlardır?"
Elini ensesine götürüp ensesini ovarken söylendi. Bunu hiç düşünmemiştim, haklıydı. Ben de evde çalışmıyordum sonuçta.
Ama benden önce evde oluyorlardı. Onların öğrencileri benden daha az mı vasat yani? Muhtemelen..
"Üzgünüm YunHo Sunbae onu çalıyorum!"
Yena koşuşturarak yanıma geldi ve koluma girip beni sürüklemeye devam etti. Bu beni biraz ürkütmüştü.
Daha sakin bir yere geldiğimizde hızlıca söze girdi ve ben hiçbir şey anlamadım.
"Batırdım! Seon! Bana yardım etmen gerekiyor!"
Anladığım bir kaç sözlerden bazılarıydı.
"Sakin olur musun? Ne oluyor?"
"Spor ve dans! Bunları aynı anda sanatsal bir şekilde nasıl birleştirebilirim?"
"EXO- Power?"
Dans ve spor denilince akla gelen şarkılardan birini ona önerdim.
"Sporla direkt alakalı bir şey kabul etmeyeceğini söyledi.. Daha slow şarkılar bekliyormuş! Seon.. alttan ders almak istemiyorum.. özellikle bu dersi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Radio // Choi JongHo
FanficRadio, Ateez'in Fever albümü için çekilmiş olan Diary Film'in hikayeleştirilmiş versiyonudur. Tamamen aynı olmayacak kısacası benim tarzımda olacakk. Şimdiden keyifli okumalar dilerimm😊