Happy, Marina
"Burası endişelerin dünyası,
acıların evi.
Burası yaratıkların yeri,
zihnin kölesi.
Burası sizlerin hapisi,
başkalarının sarayı."
Acısını çıkarmak istediğiniz şeyler olacak, daha kendinizi bile tanıyamıyorken. Bazen öyle bir hisle doğacak ki içinizde, daha siz kendinizi bulamamışken. O hissi tanımlayamayacaksınız. Ama o his içinizi binbir türlü zehirli oklarla dolduracak, hemde siz daha farkında olamadan. Hayalkırıklığı.
Sonra acıyacak, acıyacak çünkü bunun için geldi size. Bunun için o yaya bağladı kendini. Çünkü şeytanın silahıydı ok, ve o sizi acıyla zehirlemeye çoktan yemin etmişti. İnsanı öldüren silahlardan daha tehlikeli bir şey varsa, o da insanların baştan beri hapsedildiği zihinleridir; asıl cehennemleri.
Bu cehennem bizi en çok öldürecek yerdir. İnsan nasıl tek akıllı varlıksa, bunun sebebide ruhsal acıyı tek hissedebilen olmasıdır. Ve insan varlığı devam ettiği sürece bu ok kaçınılmaz olacaktır. Çünkü şeytan, zihinlerimizin içinde varlığını sürdürür, ve elini serbest bıraktığı an çarpacak olan ok bizi asıl öldürecek olandır.
İşte ondan kaçışımız yok. Her şeyden kaçabiliriz, hayattan bile. Ama ruhumuzun derinliğine saplanmış oktan bir kurtuluşumuz yoktur hiçbir zaman. Olmayacaktır, olamazdır.
Şayet eğer Tanrı bunları görüyorsa, tek dileğimdi şeytanı okundan alıkoyması.
Kafamın içinde yaşadığım karışıklık günden güne beni kemiriyordu. Kaçı devirdiğimi bilmediğim şişeleri de zihnimin duvarları gibi yıkıp duruyordum. Kimse bana engel olamıyordu, kimse yanıma bile yaklaşamıyordu. Şu an Şeytanın ta kendisiydim belki de. Çünkü anlamıştım ki, şayet şeytanla eşik atacaksam, benim bir şeytan olmam gerekiyordu. Yoksa şartlar eşit olmazdı, ve şartların eşit olmadığı bir savaşta, direniş mümkün olamazdı.
Şartları eşitlemiştim. Şimdi şeytandan daha kötüydüm kendime. Kendimi kendim mahvedecektim, başkasının eline iplerimin geçmesine izin veremezdim. Mahvolacaksam, kendim yapacaktım. Bu yüzdendi günlerdir düşünmek, içmek ve kırmak dışında bir şey yapmıyor olmam. Su ihtiyacımı bile şişelerdeki artık tatsız gelen sıvıyla karşılıyordum.
Onlar bile artık tadlarını yitirmişlerdi. Hiçbir şeyin önemi yoktu. Kafamda kuruyor ve yine kafamda vuruyordum teorilerimi. Artık teori kuracak bir şey de yoktu belki de. Belki de baştan beri hiçbir şey yoktu ve ben kimsesiz okyanusta boşuna haykırıyordum yardım isterken. Belki de bundandı tüm sessizlik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ta fievre, taennie
FanfictionBu devirde insanlar insanları yakıyor, yangınlar değil. Yalanlarla kül oluyor insanlar, alevlerle değil. Sen daha çalmağın ucundaki ateşe avucunu yaklaştırırken, Ne kadar sıcağa dayanabilirsin görmek isterken; Sıcaktan daha çok yakabilecek bir şey v...