I'm not her- Julia Brennan
"Bizler yalanların insanlarıydık
ve yalanlar,
şeytanlarımızın eseriydi.
Hayat her şeyi içimize atmak için dayanılmazdı,
ama aynı zamanda içimizdekileri dışarı atmak içinde çok kısaydı.
Şimdi her şey yetersiz geliyordu,
bana ve sana."Geceler umutsuzlara verilen bir hayattı. Tüm gününüzü o anı bekleyerek geçirirdiniz. Dişlerinizi sıkar, ağlamazdınız. Elinizi yumruk yapar, sinirlerinize hakim olurdunuz. Nefesinizi tutar, ve umutsuzluğunuzun yaptığı kalp atışınızı sabit tutardınız. Siz her daim kendinizi tutardınız ancak geceler sizi tutamazdı. Yalnızlığınızla, perişan zihninizle bir gece yalnız bırakıldığınız an artık ne hıçkırıklarınız ne de saçlarınızdan dökülen teller kimsenin umrunda değildi. Sadece siz ve sol omzunuzda bulunan şeytan kalırdı. Aklınızı çeler ve sizi çıldırtmak için elinden geleni yapardı. Çıldırtırdı. Siz gözlerinizi sıkıca kapatıp hayata gözlerinizi bir kaç saatliğine yummaya çalışırken, düşüncelerinizi deler ve sizi rahat bırakmazdı.
O şeytan benliğinizdi ve siz hayır diyemedikçe yakanızdan ayrılmayacaktı.
"İsteyip istememen umrumda değil." Kolumu çekiştirip duran Jisoo'nun vazgeçmeyeceğini anladığımda artık çabalamaya niyetimde kalmamıştı. "Ne bu birden okula gitmek istemiyor olman?" Bir süre sorusunu düşünmüştüm. İstemememin sebebi okulun bana bir şey katmadığını düşünmemdi. Gerçekten bu gün halim yoktu ve kaytarmak istiyordum. Daha yeni gitmeye başlamıştım ama varlığıyla çoktan başımı sıkmıştı bile. Sadece istemiyordum. Kesin bir sebebi yoktu.
Sorarcasına bana bakan Chaeyoung'un kafasına oklava geçirmemek için zor duruyordum mesela şu an. "Bir kez daha imalar yaparsan kafana kafamla girişeceğim." Dudaklarını birbirlerine bastırdı ve hayali bir fermuar çektiğinde bir daha ima yapmacağına emin olmuştum. "Dün akşam seni bırakıp gittiğimizde yine içip durdun, değil mi?"
Hayır. Tam tersi dışarı koşuya bile çıkmıştım ama ne bunu size anlatacak mecalim ne de inanacağınıza dair inancım kalmıştı.
Oflayıp sinirle odama çıktım ve dolabımdan katlı olan okul eteğim ve gömleğimi kendime çekip üstümü hızla giydim. Arkamı döndüğümde Lisa yatakta yatıyor ve sırıtarak telefona bakıp duruyordu. "Neye sırıtıyorsun sen?" Beni farketmesiyle yerinde doğruldu ve kolumu çekip yanına oturttu.
"Sınıfımızdan iki kız iddiaya girmişti bir erkek üzerine." diyerek neşeli bir şekilde konuşmaya başladığında kaşlarımı kaldırıp onu dinlediğimden emin olmasını sağladım. "Dün de iddiadaki kız ayartmaya çalışırken videoya almışlar şuna bak." Sonuna doğru kıkırdarken ben ise sakince uzattığı telefonu alıp videoyu açtım. Video bizim okulda geçiyordu anlaşılan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ta fievre, taennie
FanficBu devirde insanlar insanları yakıyor, yangınlar değil. Yalanlarla kül oluyor insanlar, alevlerle değil. Sen daha çalmağın ucundaki ateşe avucunu yaklaştırırken, Ne kadar sıcağa dayanabilirsin görmek isterken; Sıcaktan daha çok yakabilecek bir şey v...