Bu devirde insanlar insanları yakıyor, yangınlar değil.
Yalanlarla kül oluyor insanlar, alevlerle değil.
Sen daha çalmağın ucundaki ateşe avucunu yaklaştırırken,
Ne kadar sıcağa dayanabilirsin görmek isterken;
Sıcaktan daha çok yakabilecek bir şey v...
Başlamadan önce size en alt satırlarda minik bir not bırsktım sizler için, umut için. Okumanızı isterim, hatırlatmak istedim^^ Atlamayın sakın!
Vee özür dilerim,,, geç kaldığım için...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Paper Hearts, - Tori Kelly (Jeon Jungkook)
"Kağıdı yırtıp at, Sözünü ruhuna tak. İstersen seni de beni de yak. Yeterki çaldığın kalbi bırak."
Verdiğimiz sözler birer bahane, kandırmak ise hikayemizin kolu. Dayanacak bir kola ihtiyacımız vardır her zaman, tıpkı maskelerimizi belli etmemek için kandırmaya ihtiyaç duyduğumuz gibi. Annelerin çocuklarına bir istek doğrultusunda istedikleri herhangi bir şeyi teklif etmeleri gibi mesela.
Çocuk kandırmak. Ne kadar da kolaydır küçük çocukları kandırmak. İstedikleri o kadar fazla şey vardır ki dünyaya sığamayacak. Ne teklif etsen onaylıdır onlar için. Onların hayal güçleri üstüne yoktur çünkü. İstedikleri hep bize alması veya yapması basit şeyler olur: Şeker, çikolata, bisiklet...
Ama bu basit görünen şeyler aslında onların kendi hayatlarının mimarisinin temelini attırır onlara. Bizim için şeker, onlar için yeni bir adım daha, olabilir. Ama biz onların mimari sanatlarını hep oyuncak olarak gördük. Kimisi çöp olarak gördü, kimisi de hiç görmedi. Böylece onlar mimarisinin temelini atamadıkları o güvensiz şatolarında mahsur kaldılar. Bir deprem sarsıntısı, tüm o şatoyu üzerilerine yıkacaktı belki de: Özgüven eksiliği.
"Sana oyuncak yerine keman alacağım, böylece iyi bir kemanist olabilirsin. Hem senin içinde daha iyi olmaz mı? Yatına hiçbir katkısı olmayacak bir kaç oyuncak bebek yerine bir keman aldığım için ileride bana teşekkür edersin. Her zaman yanı başında olacak bir keman. Nasıl? "
Annemde bu hataya düşen ebeveynlerden biri olmuştu. Ama ona verdiğim cevap onun yaptığı hata kadar net oldu. "İstemiyorum." Ama yine de bana oyuncak almamıştı. Annem iyi biriydi ve bana yaramazlık yapmadığım sürece sert davranmamaya özen gösterirdi. Ama tek istediği yerimi bilen ve iyi eğitimli bir piyanist olmamdı. Bu onun tek istediğiydi işte, ama bana çok fazlaydı.
Ailemin maddi durumu oldukça iyiydi. Öyleki bana her türlü müzik aleti alınmıştı çalmam için, istemesem bile. Tek tutunabildiğim ise başta reddetsem dahi keman olmuştu. Eğitimini sıkı almıştım, bir süre sonra istemediğim değil tek arkadaşım olmuştu. Ancak istediğim şeyin baştan beri bu olmadığını, ve annemin hayalini daha fazla yaşayamayacağımı fark ettiğimde keman birden düşmanım kesilmişti. Onu zamanında sevmiş olsam bile, o bir başkasının hayaliydi. Bu kararım evde büyük bir tartışma yaratmıştı. Tartışma sonucu ise şu an bulunduğum yerdeyim. Üç yıldır.