Tell Me Lie

393 34 27
                                        

Mermaid, -Skott

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mermaid, -Skott














"Bana yalan söyle.
Yalan söylemeni seviyorum,
Beni yine hayallerinle beslemeni umuyorum."





Düşünceler, kimliğimizin sahibiydi. Kimliklerimiz ise benliğimizdi. İnsanlar böyle ayrılıyordu. İyi, kötü, hırslı, tembel, bencil... Bedenlerimiz insanları arkamızda bıraktığı zaman arkamızdan söylenecek şeyler farklı olmazdı. Çünkü bizler bizi ilgilendirmeyen şeyler hakkında yorum yapmayı adet haline getirmiştik. Eleştiri yapmak, günde binlerce kez belkide farketmeden yaptığımız  bir şeydi. Kimse kırılır mı, egosunu mu tatmin ederim diye düşünmezdi. Çünkü bazen bazı yorumları içinizde saklayamazdınız. Hayır, aslında saklayabilirdiniz.

Eğer eleştirdiğiniz kişinin yaşadıklarını, onu bu hale getiren geçmişini bilseydiniz; yapmazdınız. Bilirdim, insanların ne kadar empatiden yoksun varlıklar olduğunu bilirdim. Ama tüm bunlara rağmen onlarında bir gün iyileşebileceğini düşünmüştüm. Yanılmış mıydım? 

Düşüncelerimiz, gördüklerimizle şekillenirdi. Kişiliğimizi şekillendiren şey yaşadığımız her saniyeydi. Bu yüzden eğer hafıza kaybı yaşarsanız bambaşka birine dönüşürdünüz. Bir seri katil bile olsanız hafızanız yitirildiğinde iyi bir insan olabilirdiniz. Bizlerin özünde kötülük yoktu, bizleri kötü yapan insanlardı. Eğer kimse kimseye acımasız olmasa bu döngü devam etmez ve berrak bir evrene hoşgeldin diyebilirdik. Ama bilirdik, bir su döngüsünün sonu olmadığı gibi düşüncelerimizin sonu yoktu.

Bitmek bilmeyen hayallerim, geçmişin kapısını çalan anılarım ve bir türlü pes etmeyen hırsım. Ben ise buydum. Eleştirebilirdiniz, çünkü eleştirirken kullandığınız bir harf bile umurumda olmazdı benim. Ben nihayetinde umursamamayı öğrenmiştim sanırım.

"Jen!" koşarak yanıma gelen Lisa ile neredeyse içine girecek olduğum İki Şehrin Hikayesi adlı kitabın kapağını kapattım. Öğlen teneffüsündeydik. O kadar sıkılmıştım ki bu kitaba başlamıştım ama okuyamıyor daha çok kitabın beni düşündürmesini sağlıyordum. Yanıma ulaşan Lisa ile kafamı kaldırdım ve ne oldu bakışı attım. Heyecanlı gözüküyordu. "Bulduk." dedi, neyi bulmuştu? Nefes nefeseydi, büyük ihtimal koşarak gelmişti. Sahi ne onun buraya koşmasını sağlamıştı?

Kafamı ona kaldırıp ne var dermişçesine sallarken elimden tutup beni ayağa kaldırdı. "Jongin'in eski videosunu yayınlayan kişiyi bulduk." Yüzümdeki her zamanki stabil ifadenin yerini şaşkınlığım aldığında nasıl bulmuş olduklarını düşünmüştüm. Ben Taehyung'un sözlerinden sonra hiç kafaya takmamış ve aramamıştım bile. Ama kızların peşini bırakmayacağı baştan beri belliydi sanırım. Onlara müteşekkir hissediyordum. 

Gözlerimdeki ışığı farkeden Lisa kolumu tutarak beni sınıftan çıkardığında onu takip ettim. İleride Jennie, Rose ve bir çocuk daha vardı. Büyük ihtimal bahsettiği kişi de oydu. Bunu benim için yapmış olmaları onlara karşı olan minnettarımı bir tık daha arttırmama sebep olmuştu. 

Ta fievre, taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin