Bu devirde insanlar insanları yakıyor, yangınlar değil.
Yalanlarla kül oluyor insanlar, alevlerle değil.
Sen daha çalmağın ucundaki ateşe avucunu yaklaştırırken,
Ne kadar sıcağa dayanabilirsin görmek isterken;
Sıcaktan daha çok yakabilecek bir şey v...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Say something, -Alex&Sierra
"Duygular yalandır, Ve duyulanlar Ağrılardır."
Sevgi gerçek miydi? Sevgi neydi ki? Sevgi gerçekten kalpten mi geliyordu? Nasıl kalpten gelebilirdi ki, akıl duygularımızı kontrol ediyorken.
Belki küçükken bende gerçek sevgiye inanırdım. İnsanların gerçekten sevebildiğine inanırdım. Ama hayatta tamamen yalnızdık. Sevgi gerçek değildi, bir yanılsamaydı. İnsanların sevgisi ise pisliklerle doluydu. Herkesin hayalindeki bir aşkı olmuştur. Ve yine herkesin hayalinde bir dostluk hikayesi olmuştu.
Arkadaşlarıma değer veriyordum, evet. Ama ne sevgiye ne de sevginin verdiği o hazın gerçekliğine inanıyordum. Eğer fazla değer verirseniz kaybederdiniz. Eğer az değer verirseniz sevilmezdiniz. Bence bu kelimenin işleyişi tamamen bundan ibaretti.
Bilmiyordum. Bu konu hakkında bilgim tükenmişti artık. Sadece her şeyden bir gün sıkılırdınız. Bir an içinizde bir dürtü belirirdi, etrafınızdakilere tahammülünüz kalmazdı. Böylece kaybederdiniz ve gerçek sevgiye olan inancınızda sigara gibi sönüverirdi.
İstediğiniz her şeyi yapabilirdiniz. İsterseniz aşkı hissedebilirdiniz, isterseniz nefret edebilirdiniz. İsterseniz üzülür, ve yine isterseniz mutlu olurdunuz. Bu hayatta ne mutluluk ne de nefret vardı. Hepsini biz yaptık. Ve sadece biz tattık.
İki Şehrin Hikayesi adlı çok aradığım kitap elime geçeli iki hafta oluyordu. Bu sırada hayatımda bir değişiklik olmamıştı. Bende bunu istiyordum ya zaten. Kitap elime ulaştığından beri sunuma hazırlanmaya başlamıştım ama kendimi tam veremediğim için yeni bir planlama yapmayı düşünüyordum.
Bunlar dışında Rose'nin Jungkook ile arasına çekişmeli bir ilişki yerleştirmişti. Jungkook hem yüz veriyor hemde her gün başka bir kızlaydı. Rose ise buna sinirlenip bir kaç erkekle takılıyor numarası yapmıştı bir kaç kere. Tabii Jungkook'un umurunda olmadığını söyleyemezdik. İkiside birbirlerini kıskanıyor, ama hiç bir şekilde konuşamıyordular.
Jisoo'ya gelirsek ise Taehyung ile olan son yaşadıkları olaydan sonra bir kaç kere yanına gidip konuşmayı denemiş ama herhangi bir tepki vermeyince sadece uzaktan takip yapıyordu. Hala öptükten sonra neden yüz vermediğini anlamaya çalışıyorduk. Şu an bile.
"Acaba gerçekten gey mi? Baksana yanına kız yaklaştırmıyor." Elimdeki bardağı çevirdim ve içindeki çayın dalgalanmasını izlerken "Öyle olsaydı bir kızı öpmezdi." diye mırıldandım. Rose kesinlikle gey olduğunu düşünüyordu.
