42

22 12 8
                                    

Ecmel'den

Arabamdan inmemle yanımdaki poşetide aldım. İpek'in arkadaşı tam bir baş belasıydı belli.

Kapıyı çalmamla hemen açıldı. Yeray bana bakarken poşeti alıp "Yukarda koridorun sonundaki oda. Uyandırma!" dedi ve mutfağa girdi.

Gözlerimi devirip yukarı çıkmamla dediği odayı buldum. Yorganla tamamen üstünü kapatmıştı. Nefes alamaz bu salak. Yatak başlığından taraftaki yorganı çekmemle İpek'in yüzünü görmeyi beklerken panduflu ayaklarını gördüm.

Uç kısmı açmamla saçları her yere dağılmış uyuyan İpek'i buldum. Haline gülümserken yanına oturup saçlarını çektim. Yüzündeki koca morluğu görmemle şaşırırken dikkatle baktım. Yüzünün bir kısmı ve burnu neredeyse komple mosmordu.

Hafifçe dokunurken burnunun kenarındaki kanları da gördüm. Uyandırmak istemesemde arkadaşına da sormak istemiyordum.

Saçlarını geriye atmamla kıpırdanırken kendime bir küfür ettim. Bir anda doğrulması ile korkarken kalkıp diğer tarafa yattı. Ayağındaki pandufları çıkartması ile bir köşeye attı.

Odanın kapısı açıldığında Yeray bilgisayarının olduğu tarafa gidip bir kitabı aldı. İpek'e bakarken "Bu birazdan ağlayarak uyanır. Ben bir yere gidip gelicem. İki sarıl pışpışla bir şey olmaz." dedi.

Kaşlarım çatılırken "Niye ağlayarak uyanıyor?" dedi.

Koltuğa oturmasıyla omuz silkip "Oluyor arada buna. Bir geliyorlar yokluyorlar sonra geri gidiyorlar." dedi.

Bu çocuk normal değil.

"Yüzüne ne oldu?"

Yanından bir tane daha kitap alıp "Anası tokatladı birini diğeri de düştü oldu." dedi. "Bir yakışıklıya çarpmış bu, senden yakışıklı haberin olsun. Sonra adam buna kartını falanda verdi."

Beni sevmediği için söylediği çok barizdi. Kafamı sallamamla bir şey demedim. Kalkıp odadan çıkarken son kez bana bakıp süzdü. "Bu salak ilaçlarını içmiyor. Zaten benide dinlemiyor. Kustura kustura mı yaparsın nasıl yaparsan yap içir. Ölecek kalacak bu salak."

O odadan çıkarken sinirle gözlerimi devirdim. Niye bu kadar inatçı davranıyordu ki ilaçları konusunda. Herkese davandığı gibi davranmıyordu bana. Dinliyordu da beni. İlaç konusunda bunu ona karşı kullanilirdim. Mecbur.

Ona bu kadarını yapamazdım. Yeterince üzmüşken. Aptal bir şey uğruna tekrar üzemezdim.

Kıpırdanırken bir yandansa ağlamaya hazır mırıltılar çıkartıyordu. Yanına hafifçe uzanmamla kollarıma çektim. Saçlarını hafifçe okşarken o ise uyanıyordu. İrkilerek gözleri açıldığında etrafına ve bana baktı.

Doğrulup gözlerini ovaladığında bana baktı. "Senin ne işin var burda?"

Saçlarını geriye atmamla "Hadi elini yüzümü yıka sonra konuşuruz." dedim.

Yataktan çıkarken aniden yere yapışması ile ayaklandım ve koşarak yanına gittim. Kaldırmamla ayağında kalan tek pandufuda çıkartıp attı. Kolunu çekmesiyle "İyiyim." dedi ve odadaki banyoya girdi.

Onu beklerken komodinin üstünde onun ve arkadaşının fotoğrafını gördüm. Sırtına atlamış gülüşüyorlardı. Yakın arkadaşı olduğunu da bilsem kafamdaki saçma düşünceleri attım.

Kıskanç.

İpek çıkmasıyla ağlarken yanıma oturdu. Ona sönmemle kafasını kaldırıp "Ne oldu güzelim?" dedim.

Ocean Eyes / Texting ARA VERİLDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin