|23|

531 66 138
                                    

Herkes hazırsa başlayalım? :)

♥♥♥

-Rüya Balım Çınar-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Rüya Balım Çınar-

Ali "Bakayım," Diyerek telefonu elimden aldığında şaşkınca yüzüne bakıyordum. Şaşırma nedenim anladığınız gibi geçemeyeceğimi düşündüğüm, elli alsam yeter dediğim dersten yani matematikten altmış bir almamdı.

Gülümseyerek telefonuma bakan Ali "Güzel, o zaman şimdi dizi izleyebiliriz. Bilgisayarın nerede?" derken telefonumu masaya bırakmıştı. Girdiğim şaşkınlık balonundan bir anda çıktığımda "Hı, bilgisayar mı?" demiştim sonrasındaysa "Ha tamam dur," Diyerek yerimden kalmıştım.

Kapaklı dolabımı açıp rafta duran bilgisayarımı masaya yerleştirdim. Ali'nin yanından masaya doğru eğilip bilgisayarı açtığımda burnuma gelen parfüm kokusunu ciğerlerimin bütün köşelerine hapsettim, yemekte yanımda oturmuştu ama ben kokusunu alamamıştım. Bilgisayar açılırken 'Sahi neden kokusunu alamadım?' diye düşünüyordum ki kendimi yine kendim yanıtladım, 'Karşımda babam varken Ali'yi mi koklayacaktım?'

Ekranı açılan bilgisayarla yüz yüze geldiğimde bir elimi saçıma sokup hızla ayaklandım, onu kokladığımı anlamış olabilir miydi? Ben yerime yani onun yanına otururken kendisi ana ekrandaki tarayıcıyı açmıştı.

"Tercih ettiğin bir site var mı?" diye sorduğunda başımı sallayıp "Yok, aç birinden," Dedim.

Bardağımdan bir yudum alırken dizi açmasını bekliyordum. Ellerinin güzelliğinden bahsetmiş miydim ve o ellerin şu an benim laptopumda dolandığından... Derin bir nefes almak istedim ama çok dikkat çekeceğinden vazgeçtim.

Aralıksız üç bölüm peş peşe izlediğimizde saat bir hayli geç olmuştu. Biten bölümün ardından arkasına doğru eğilip kollarını açan Ali "Of sırtım," Diyerek gerinmeye başladığında saçıma değen koluyla yüzüne baktım. Boynunu da çıtlattığında duvar saatime bakıp "Uf saat çok geç olmuş, ben artık gideyim," Demişti.

Romantik yanım 'Dur! Gitme Romeo ben sensiz ne yaparım.' Derken diğer yarım 'Nereye kardeşlik daha karpuz kesecektik?' diyordu. Bu sırada dilimin ne dediğini merak ediyorsanız tabii ki içimden geçenlerden herhangi birini söylemiyordu.

"Tabii," Diyerek yerimden kalktığımda kendisi de ayaklanmıştı.

Karşımda durduğunda önce ellerini kaldırmış ardından kaldırdığı ellerini indirip yumruk yapmıştı, ellerini koyacak bir yer bulamadığından ceplerine soktuğunda "Benimle dizi izlediğin ve pek tabii evine davet ettiğin için teşekkür ederim," Demişti.

Gülümseyip kafamı eğdiğimde "Rica ederim hem bunun bir rövanşı olacak sanırım, hatırladığım kadarıyla Hatice ablada beni davet etmişti," Dedim.

Gülümseyen Ali "Evet arayı çok açmadan sende bize gel de ders çalışmaya başlayalım," Dediğinde cümlesini içimde değiştirerek tekrar kurmuştum. 'Arayı çok açmadan sende gel de birbirimizi görmek için bahaneler üretmemize gerek kalmasın.' Sahi ne olurdu şu cümleyi şöyle kursaydı?

Bana Balım Demek İster Misin? [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin