16. Bölüm: Ex Fidanzata

371 62 3
                                    

Yakın zamanda Nemesis için de bölüm gelecek, şu an bu kitabın gidişatı kafamda oturduğundan burayla daha çok ilgileniyorum ♡

...

"İki kişilik kahvaltı tabağı ve yemek bittikten sonra çay servisi istiyoruz."

Siparişi söyledikten sonra elimdeki menüyü ve Jennie'nin önündeki menüyü gülümseyerek garsona uzattım.

Alice geldiğinden beri yalnız vakit geçiremiyor, onunla bu keyifsiz ve bir çeşit korku içindeki halini tartışamıyordum. Kısa süreli yalnızlıklarımızda ona sorduğumda inkar ediyor, bana inatla iyi olduğunu ve sadece biraz halsiz hissettiğini söylüyordu. Ondan bu açıklamayı her duyduğumda kaşlarım çatılmıştı çünkü Jennie'nin bedeni bir sürü olumsuzluğu çağrıştıran bir hale geldiyse de, halsiz gibi gözükmüyordu. Korkuyor ve tetikteymiş gibiydi, sürekli evde kalmak istiyordu. Alice ile alışverişe gidecekken bile eşlik etmiyor, evden gitmemiz harika bir habermiş gibi korkutucu bir neşeyle doluyordu.

Sonunda Alice'in gitmesine bir hafta kala, onu en sevdiği mekana kahvaltıya getirebilmiştim fakat dışarı çıkmaktan hiç mutlu değildi.

İncelemeyi sevdiği, her geldiğimizde hevesli gözleriyle etrafa bakıp yeni bir ayrıntı yakalayan ve o ayrıntıdan bahseden güzel gözleri, düşünceli bir şekilde yerdeydi.

Ona nolduğunu nasıl soracağımı, nasıl onu eskisi gibi rahat hissettireceğimi bilemediğimden, konuşmaya başlamak için zihnimde doğru kelimeleri ayıklamam zor olmuştu. "Jennie, konuşabilir miyiz?"

Hemen başını kaldırdı ve solgun yüzü hemen o sahte gülümsemeyi alıp, beni dinlediğini belli eder şekilde bana baktı.

Yutkundum ve konuşmak için dudaklarımı araladım, ona onu ne kadar sevdiğimi ve önemsediğimi, neden güvende hissetmediğini soracağım kelimelerimi hazırlamıştım ve konuşmak için artık sabırsızdım. Ancak sorun çözme isteğimin yerini, hızlı bir gerginlik ve korkuya bırakmasına sebep olan tanıdık sesi duyduğumda kelimelerim boğazıma dizildi. "Lisa!"

Kısa bir kaç saniye donakaldım. Ardından hızlıca kaşlarım çatıldı ve kafamı, sesin geldiği tarafa çevirdim.

Rosé dudaklarında hafif bir gülümseme ile yanımıza geliyordu. "Lisa, seni çok uzun zamandır görmedim."

Jennie anlamayan bakışlarını Rosé'ye çevirdiğinde, panikten titreyen ellerimle sandalyemi geri çekip kalktım. "Jennie, bu Rosé eski kız arkadaşım." Rosé'ye döndüm ve Jennie'yi gösterdim. "Rosé bu Jennie, sevgilim."

Şaşırdığını belli etmek için kaşlarını kaldırdı ve gülümseyerek ayağa kalkan Jennie ile el sıkıştı "Memnun oldum." Bana döndü. "Mutlu olmana çok sevindim, tedavinin nasıl gittiğini sormak için sana ulaşmaya çalıştım ama numaranı değiştirmişsin. Daha iyi misin?"

Jennie'nin suratı anında kaskatı kesilmişti, muhtemelen farkında olmadan verdiği bu tepki beni daha da panikletti. "Teşekkür ederim, iyiyim."

Gülümsedi. "Buna çok sevindim."

Jennie artık Rosé'nin söylediği her kelimeyi pür dikkat dinliyor, onun yanında ikinci kez bahsi geçen "hastalık" kelimesini anlamaya çalışıyordu.

Rosé'ye arkamızdan birinin seslenmesiyle, kurtulduğumu düşünerek derin bir iç çektim. Ama küçük rahatlamamı Jennie bozdu. "Bu akşam Lisa'nın evinde yemek yiyeceğiz, sen ve arkadaşın katılmak ister misiniz?"

Rosé hızlıca başını salladı ve bana döndü. "Aynı sokakta mısın?"

Hevessiz bir şekilde başımı salladığımda el sallayıp gitti.

...

Piazza dei Miracoli || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin