3. Bölüm: Giallo

723 105 12
                                    

İyi okumalar ♡

Giallo, İtalyancada "Sarı" anlamına geliyor.
...

Mavinin en koyu tonuna rağmen ışıldayan gözleri, pizzacıdaki en son oturduğumuz koltukda oturmui beni bekliyor ve etrafa bakıyordu.

Şu ana kadar onu sürekli, çok az göz teması kurarken ve sürekli etrafı izlerken görmüştüm.

Bembeyaz tenine yansıyan güneşin sarı ışığı sadece ona vuruyor ve onu mekandaki herkesten daha ilgi çekici hale getiriyordu.

Sarı ışığın altında o kadar muazzam duruyordu ki, arka cebimdeki telefonu çıkarıp basit bir fotoğrafını çekmeden edemedim.

Buraya gelmeden önce çıktığım boktan evime gerçek bir ilaç gibi görünüyordu.

Ona aşık olmamak çok zordu.

Yanına doğru ilerledim ve ben ona doğru giderken mutfak kapısından çıkan garsona hafifçe gülümsedim.

Yanına gittiğimde beni fark etmemişti. "Selam Jennie"

Küçük bedeni boynunu kaldırıp bana baktığında, başında dikildiğimi fark edip yanına oturdum.

Bana sarılmak için ayağa kalkmaya yeltense de, oturduğumda bu fikirden vazgeçip sadece selamladı. "Selam Lis"

İsmimi kısaltması beni gülümsettiğinde, bunu gizlemek için hızlıca çantamdaki fotoğraf makinesini çıkarmak için çantamı karıştırırken konuştum. "Bu hoş bir kısaltma"

Keyifle yerinde masaya eğildi ve kollarını masaya koyup, bacaklarını bağdaş kurdu. "Gerçekte ne iş yapıyorsun Lis"

S harfini bastırarak söylemesi, çektiğim fotoğraflar arasından onun fotoğraflarını ararken gülümsememe sebep oldu. Aslında arıyor gibi yapıyordum. Onu çektikten sonra başka fotoğraf çekmemiş, sadece onun fotoğraflarını binbir farklı şekliyle düzenlemiştim. Gülümsememi silmeden yanıtladım. "Ben ressamım Giallo"

Ona hitap etme şeklimle etraftaki gözleri sarı ışığın altında değişmiş rengiyle kocaman bir gülümseme eşliğinde bana döndü. Ben ise istediğim fotoğrafı seçip kamerayı ona uzatırken konuştum. "Ama şu an fotoğrafçılık yapıyorum"

Keyifi yüzünden okunuyordu ve onun gülümsemesi, içimde gizli bir enerji varmış da birden ortaya çıkmış gibi hissetmeme sebep oluyordu. "Spor, fotoğrafçılık, resim... Çok yetenekli olmalısın."

Daha çok gülümsesin istiyordum, bağımlılık yapan türden gülüyordu.

Kameramı ona uzattım ve o baştan sonra seçtiğim fotoğrafları gezerken, bazılarına hayran dolu bakması gözümden kaçmamıştı.

O bakarken konuştum. "Peki sen ne iş yapıyorsun Giallo?"

Hayranlıkla fotoğraflara dalmıştı ve sözlerim onu transından çıkarmıştı. "Hı?"

Gülerek arkama yaslandım. "Ne iş yapıyorsun?"

Başını makineden kaldırıp bana döndü. "Immm... kameranlık yapıyorum ama şu an düzenli bir işim yok. Ufak tefek yerlerle anlaşıyorum bazen"

Cümlesi biter bitmez tekrar kameraya baktı ve hızlıca iki kez geri düğmesine basıp kamerayı bana uzattı. "Ben bunları çok beğendim"

Kamerayı elinden aldım ve seçtiklerine baktım. "E-mail veya numarana atabilirim"

Dudaklarını yaladı ve utanarak başını eğdi. "Para peki?"

Kaşlarım çatıldı. Bunu hiç düşünmemiştim, neredeyse arkadaş gibi tanıştığım bu güzel kızın müşterim olduğunu yeni fark edebilmiştim. Para kabul etmeyecek bir durumum yoktu, ödemem gereken faturalar,kira ve borçlar vardı ve zaten para istemediğimi söylemem, ondan hoşlandığımı bağırmakla aynı şeydi. "30 euro?"

Az öncekinin aksine huysuzca kıpırdandı. "50"

İç çekerek başımı olumlu anlamda salladım.

Boşalan mekana baktı. "Kalkalım o zaman"

Kameramı toparlamaya başladım ve sonradan aklıma gelen şeyle hızlıca telefonumu çıkardım. "Bekle"

Geldiğimde çektiğim fotoğrafını açıp telefonu ona uzattım. "Geldiğimde çekmiştim, beğenirsen düzenlerim"

Mutlu olduğunda her zaman yaptığı gibi büyük bir gülümseme sundu. "Haftaya müsaitsen beraber düzenleyelim."

Kaşlarını kaldırdı. "Hep çekerken haber vermeyeceksin galiba"

Utançla başımı eğdim. "Güzel göründü ve çektim."

Omuz silkti ve bana kısa bir el sallayıp mekanın çıkışına yürüdü.

...

Of yazarken ben bile sıkıldım.

Piazza dei Miracoli || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin