/32/

2.7K 229 104
                                    

Keyifli okumalar diliyorum canlarım ❤ Bölüm sonunda buluşalım😋

Ha bir de oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen :)

▪▪▪

CANER'DEN

Ben ve Alper hariç herkes odalarına dağılmıştı. Alper; Esin hâlâ gelmediği için onu merak etmişti, o yüzden odasına çıkmamıştı. Ben de normalde bugün Buse'de kalmayı düşünüyordum ama ikisinin buluşmasıyla planım suya düşmüştü. Ve birlikte ne yaptıklarını merak ettiğim için Esin'i beklemede Alper'e eşlik ediyordum. Ben bu hallere düşecek adam mıydım? Resmen dedikodu arayışındaki yaşlı teyzelere dönmüştüm. Ama merak etmekte de haksız sayılmazdım. Yani daha dün birbirlerini görmüşlerdi, bugün ne diye buluşuyorlardı ki?

En sonunda ikimizin de canı sıkılmış ve tavla oynamaya karar vermiştik.

"Esin Hanımlar geldi, Alper Bey."

Feride'nin uzaklaşmasıyla Alper sonunda rahat bir nefes alırken ikimiz de oyunu bırakıp bakışlarımızı kapıya çevirdik.

Feride önde kucağında Melek'le gelirken Esin de arkasından ayaklarını sürüye sürüye odaya giriş yaptı.

"Selam gençler," deyip gülümsediğinde sadece ikimizin olduğunu fark edince "Diğerleri nerede?" diye merakla sordu.

"Senin saatten haberin yok herhalde."

Alper'in kollarını göğsünde birleştirip Esin'e kötü bakışlar atmasıyla Esin dudaklarını birbirine bastırıp Alper'in yanına geldi. Kollarını boynuna dolayıp yanağına sulu bir öpücük bıraktıktan sonra "Birileri biraz sinirlenmiş sanırım." dediğinde Feride'nin kucağındaki Melek'i alıp üzerindekileri çıkarmaya başladım.

Feride bizi yalnız bırakırken "Sinirlenmek ne demek kızım? Adam sen gelene kadar kurdeşen döktü burada meraktan." dedim.

"Ee aradığında Buse ile yemek yediğimizi söyledim ya? Niye bu kadar meraklandın hayatım?"

Esin'in Alper'in dizine oturup boynuna daha fazla sarıldığını görünce görmezlikten gelmeyi seçtim. Tamam aşağıda üçümüzden, pardon Maviş'i de sayarsak dördümüzden başka kimse yoktu ama beni de adamdan saysalar fena olmazdı.

Yine de göz ucuyla onlara bakmaktan kendimi alamadım. Alper trip atarken çok komik oluyordu.

Hâlâ kolları göğsünde birleşik dururken Esin bu sefer Alper'in kollarını çözüp kendi beline doladı. Alper bana gözlerini kısarak bakarken "Önüne dönsene sen!" diye çıkıştı.

"Ya da siz yukarıya çıkabilirsiniz." diyerek gözlerimi devirdim ve yeniden Maviş'e odaklandım.

"Hadi neden kızdın anlat. Dişlerini sıkmaktan o cânım dişlerini kıracaksın."

"Daha ehliyetini yeni aldın, trafiğin çok sıkışık olduğu yerlerde panikliyorsun ve bugün tek başına dışarıya çıkıyorsun Esin. Hem de Melek'le birlikte! Hem de bu saate kadar gelmiyorsun! Neden çocuklardan birinden seni bırakmalarını istemiyorsun? Ya da en azından sen arabayı kullanırken yanında oturup acil durumlarda yardımcı olmalarına izin vermiyorsun? Ya panikleyip kaza falan yapsaydın? Ya başınıza bir şey gelseydi?"

Tamam onlara bakmıyor olabilirdim ama kulaklarımı da tıkayamazdım ya! Yukarıya da çıkamazdım şu anda çünkü Alper'le hesaplaşmaları bittikten sonra Esin'i bir de ben sorguya çekecektim.

"Özür dilerim, özür dilerim... Seni bu kadar endişelendireceğimi düşünmemiştim. Hem gördüğün gibi sağ salim evdeyiz hayatım. Zaten bu kadar gecikmemizin sebebi de arabayı kaplumbağa yavaşlığında ve çok dikkatli sürmemdi. Yanımda birileri olunca hele de bu birileri çok bilmiş erkeklerse geriliyorum, yanlış bir şey yapınca panikliyorum. O yüzden ben de şansımı bir de yalnız denemek istedim ve başardım."

AŞK BUSE'Sİ (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin