Biz geldikkk😄😄
Keyifler nasıl? Umarım iyidir, değilse de biz düzeltiriz❤
Şimdiden keyifli okumalar diliyor ve sizi bölümle başbaşa bırakıyorum.
Oy ve yorumları unutmayalımmm❤Seviliyorsunuz❤😘
◽◽◽
Buse ile kafeden sonra ayrılmıştık. Fuat amca işten gelmeden önce evde olması gerektiğinden daha fazla oyalanmak istememişti. Gelirken yürümemizin aksine dönüşte taksiyle gitmeyi tercih etmişti. O da benim kadar yorulmuştu anlaşılan. Buse'yi taksiye bindirdikten sonra kendim de başka bir taksiye binip Alper'in ayarladığı otelin adresini söyleyerek arkama yaslanmıştım.
Lobideki görevliden oda kartını alıp asansöre ilerledim. Asansör yedinci katta durduğunda oda numaramı bulup kartı okuttuğumda odanın kapısı açıldı. İçeriye girip kapıyı arkamdan kapattım ve odada ilerledim. Odanın ortasında kahverengi bir kanepe, hemen önünde ahşap bir sehpa, karşısındaki duvarda orta büyüklükte bir televizyon vardı. Televizyonun bulunduğu duvarla diğer duvarın birleşimindeki köşede mini buzdolabı vardı. Yere kadar uzanan krem tül perdelerin ardından odaya güneş süzülüyordu. Perdelerin iki tarafında kahverengi kalın perdeler kenara tutturulmuştu. Pencerenin hemen önünde krem tekli koltuklar karşılıklı yer alıyordu. Ortalarında, aynı ahşaptan yuvarlak, küçük bir masa vardı. İlerleyip diğer odanın kapısını açtım. İki kişilik bir yatak, odanın ortasında duruyordu. Üzerindeki bir tane bile kırışıklık olmayan krem yatak örtüsü yataktan sarkıyordu. Yatağın iki tarafında da aynı ahşaptan komodinler vardı. Yatağın sol tarafında duvar boyunca uzanan ahşap bir gardırop vardı. Yatağın sağ tarafındaki duvarda ise bir kapı daha vardı ve orası da banyo olmalıydı. Gayet güzel, temiz bir odaydı. Alper'e bunun için bir ara teşekkür etmeliydim ama şu anda önceliğim güzel bir duş almaktı.
Duşumu alıp rahatladıktan sonra alışveriş poşetlerini yatağın üzerine boşalttım. Üzerime lacivert, üzerinde beyaz çizgiler olan tişörtü; altıma ise siyah bol eşofman altını giydikten sonra diğerlerini yeniden poşete tıktım ve yatağa kendimi resmen attım. Telefonumu elime alıp arayan soran var mı diye baktığımda Melih'in mesaj attığını gördüm. Ankara'ya geleceğimi biliyordu. Annemlere haberim yok dese de önceki gün plandan ona bahsetmiştim. Tabii annemlere söylememesini de ben tembihlemiştim. Nasıl olduğumu soruyordu.
Esin uzunca bir mesaj yazmıştı. Mesajda bol bol bana nasıl kırıldığından, nasıl küstüğünden bahsediyordu. Ona haber vermediğim için çok kızmıştı anlaşılan.
Serpil yengem çok sevindiğini, sonunda benim de evliler kervanına katılacağımı içeren bir mesaj yollamıştı. Allah yazdıysa bozsun!
Taner abim "Evlenmem diyenden korkacaksın😆😆😆😆" yazmıştı. Hiç komik değildi.
İlk önce Alper'e teşekkür ettiğime dair bir mesaj yolladım. Sonra Melih'e mesaj atmakla uğraşmak yerine arayıp olanları anlattım. Bol bol dalga geçti hayvan herif. Bu durumdan en çok eğlenen kesinlikle Melih'ti.
Sonra Esin'e bol bol özür içeren bir mesaj yolladım. Alper bana hesap soramazdı ama Esin sorabilirdi. Ona karşı boynum kıldan inceydi. Annemin beni evlendirmek üzerine verdiği savaşta en büyük destekçim hep Esin'di. Onun gibi bir müttefiği kaybedemezdim. Mesajdan sonra arayıp biraz da dil döktükten sonra yumuşamıştı neyse ki. Yumuşadıktan sonra da evdeki havadisleri anlatmıştı.
"Aradığında yemekten yeni kalkmıştık. O yüzden herkes aşağıdaydı. Melek anne yanlışlıkla hoparlöre aldığında hepimiz o kadar şaşırdık ki... Nefes bile almadan dinledik sayılır. Abinler ilk başta eşek şakası yaptığını düşündüler. Cengiz baba sinirden kıpkırmızı oldu. Benim Alper'in nişanını bastığımdaki halini hatırlıyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BUSE'Sİ (Tamamlandı)
Novela JuvenilCaner ÖZTÜRK... Öztürk ailesinin en küçük oğlu. Üç abisinin de evli olması sonucu tüm oklar kendisine yöneltilmiştir. Özellikle en küçük abisi Alper'in ailesinden habersiz, gizli bir evlilik yapması üzerine annesi Caner 'de tüm ipler onun elinde, ko...