LevixReader |+18|

12

"Yorgundum iki saat seni beklemek istemedim."

"Sen öyle diyorsan."

Göz devirip lavaboya girdim.

Beklediğimden temizdi bunun mutluluğu ile küçük el çantamı aradım ancak laf yetiştirirken odada unuttuğumu anladım.

İçeri girdiğimde Levi yatağa uzanmış elindeki kitabı okuyordu.Koltuğun üzerine baktığımda çarşaflar duruyordu.

Cin misin be adam iki dakikada nasıl tüm yatağı değiştirebildin?

"İşin bittiyse oraya da el atacağım."

Ayaklanacağı sırada elimle dur işareti yaptım.

"Bitmedi."

Geri yaslandığı sırada eğilerek çantamdan diş fırçasını ve macunu çıkardım.Doğrulduğumda ciddi bir ifade ile bana bakan Levi'yla karşılaştım.

"Bileğinde ne var?"

Ne diyeceksin?

Sahiden ne diyeceğim?

"Bir şey yok."

Tam da bir şey olan insanın diyeceği şey aferin.

Eğer şimdi lavaboya girersem unutabilir.

Umursamaz gibi görünüp hızla banyoya girdiğimde zaferle gülümseyerek dişlerimi fırçalamaya başladım.

Ta ki kapı açılana kadar.

Ağzında diş fırçası işe kapıya yaslanmış Levi dik dik bana bakıyordu.

Zafer gülümsemesiydi değil mi?

İç sesim ne diye onu tutuyordu ki sürekli?

Dişimi fırçalamam bittiğinde benden hızlı davranıp ağzını temizledi.

Seni buradan çıkarmayacak.

Tanrım cidden kapıda dikiliyordu.

"Sorun mu var yüzbaşı?"

"Levi'a ne oldu?"

"Bir şey olmadı."

Yeterince küçük olan lavaboda üzerime gelmesiyle kaçacak noktam yok gibi bir şeydi.

"Bu sıralar çok söylüyorsun bu lafı."

Sırtım duvara değdiğinde artık konuşmaktan başka çarem yoktu.

"Dikkatini çekti sanırım?"

Battı balık yan gider diyorsun ha (y/n)?

"Aslında konu sen olunca en ufak şey bile dikkatimi çekiyor."

İşte bu sözden sonra olmaz dediğim olmuştu.Yanaklarım alev alıyordu ve açık tenim beni ifşalamak için gün sayarmışçasına kızarmamı gözler önüne seriyordu.

"Levi.."

Sırıttığında bileğimden tutarak gömleğin kolunu sıvadı.Şimdi anlıyorum görmek istiyordu.

Boşta kalan elimle diğer elimin üzerinde duran eline hamle yaptım ve çevirdiğim eliyle onu duvarla arama aldım.

"Bir şey yok dediysem yoktur.Bir daha bana böyle bir amaçla yaklaşma Ackerman."

Hızla odaya dönüp üzerimi değiştiğimde konuşmamasına minnet duydum.

Bana benden etkilendiği ve istediği için değil de sırf bileğimdeki şeyi merak ettiğinden dolayı yaklaşmasını kabul edemezdim.