Eren'le konuşmamın üzerinden yaklaşık 4 ay geçmişti.
Şimdi ise bulunduğumuz zeplinde Marley'e ilerliyorduk.
Erwin oldukça sessiz bir biçimde etrafı seyrederken Hange sürekli planın üzerinden geçiyordu.
Bir kez daha dinlememek adına zeplinin arka kısımlarına ilerlediğimde takımımı son kez gözden geçirdim.
Ancak yüksek sesli patlamanın ardından herkes sırayla zeplinden atlamaya başladı.
"(Y/n)!"
Adımı duymamla son anda durdum.
"Levi?"
Yüzünde seçemediğim bir ifade ile bana bakıyordu.
"Dikkatli ol..."
Suçlu bir çocuk edasıyla söylediği sözlere karşı dudağına bir buse kondurdum.
"Sen de dikkatli ol."
Koşarak kendimi havaya bıraktığımda bunun eğitim dalışı olmasını çok isterdim.
Şimdiyse dehşet ve kaos ortamı sunan bu şehire iniş yapmak üzereydim.
"Herkes yapacağı şeyi biliyor.Sakın tereddüt etmeyin.Eğer bu plan başarısız olursa unutmayın ki aşağıdaki cesetlere yoldaşlarınız belki de siz de katılırsınız."
Sözlerim bittiğinde hepsi gergin suratlarla beni onayladı ve paraşütlerini belirlenen noktalara yönlendirdi.
Görevim Mikasa ile Eren'i yakından takip etmekti.
İhtiyacı olduğu noktada ona yardımcı olmamız gerekiyordu.
Mikasa ilk etapta yanına gitmişti ancak sonrasında sinirle geri dönmüştü.
Boynuna sıçrandığında aniden ortaya çıkan Levi hızlı davranıp içerisinde Poco adlı savaşçının olduğunu bildiğimiz titanın ağzını kesmişti.
Eren onun ağzını kullanıp kadını yuttuğunda hızla omuzuna ilerledim.
"Eren!"
Gözüyle bana baktığında saniyelik bir kısılma yaşasa da diyeceklerimi bekliyordu.
Söyleyeceklerim bittiğinde herkese işaret verip zepline dönmeye başladık.
İçeri girdiğimde donuk yüzüyle Armin'i gördüm.
Ne düşündüğünü bariz bir şekilde anlıyordum ancak savaş böyle bir şeydi.
Yıllar önce yıkılan o duvarda ölen kimseyi umursamamışlardı.
Kadınları,çocukları,erkekleri ve yahut yaşlıları.
Yıllarca üzerimize devleri yollamış hatta bu devleri de aynı kanı paylaştığımız insanlardan yaratmışlardı.
Aşağıda ölen tüm temiz ve tarafsız fikirli insanlar için vicdanım her daim acıyla yanacaktı ancak bizleri şeytan olarak gören herkes için güzel bir cehennem günü yaratmıştık.
Belki de insanların sizi yargıladığı şeyi reddetmek anlamsız kalıyorsa cidden o role bürünmek sizi hafifletirdi.
Bizler de bugün Eldian'lılar olarak dünyanın geri kalanının bizi tanıdığı sıfata bürünmüştük.
"Eren."
Levi'ın sesini duyduğumda o köşeye döndü bakışlarım.
"Yüzbaşı."
Tıpkı bir dejavu sahnesi gibi Levi'ın tekmesiyle savrulan Eren'den bakışlarımı kaçırdım.
Erwin onaylamaz bakışlarla Levi'ın yanından geçtiğinde Eren'i de alıp Zeke'nin yanına oturttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LevixReader |+18|
Fiksi Penggemar"Beni özledin mi suratsız?" Konuyu kavramak adına ilk bölümlere davetlisiniz.